Partisinin Yıldırım ilçe teşkilatına katılmak üzere Bursa'ya gelen BBP Genel Başkanı Yalçın Topçu, düzenlediği basın toplantısında, helikopter kazası hakkında açıklamalarda bulundu. Topçu, bu hadisenin maşeri vicdanda hala kapanmadığını belirterek, "En başından beri bu hadise büyük Türk milletinin vicdanında apaçık duruyor, hala kapanmadı. Ve bu mahşeri vicdan, bu olayla ilgili şüphe içinde. Milletin önünde açık duran dosya, tabii ki devletin önünde de açık durmak zorunda. Dolayısıyla Muhsin Yazıcığlu'nun geride bıraktığı kadroların da önünde açık. İyi bakın bize. Adnan Kahveci gibi, Turgut Özal gibi bakmayın, Recep Yazıcıoğlu gibi bakmayın. Muhsin Yazıcıoğlu'nun geride bıraktığı kadrolara iyi bakın, sabrımızı zorlamayın. Parmak uzatarak bu işleri yapmayalım" dedi.

Büyük Birlik Partisi'nin hukuk dairesinde kalarak kanuni haklarını kullandığını, kullanmaya da devam edeceğini ifade eden Topçu, "Şahadetin başladığı 25 Marttan itibaren de kullanmaya devam edecek. Kurduğunuz komisyonlara dikkat edin. Atadığınız adama dikkat edin. Yaptığınız her işin arkasını Büyük Birlik Partisi toplamasın. Bizim sorumluluğumuz var, gereğini yapıyoruz. Siyasi erkin altında bulunan bürokrasi de gereğini yapsın. Neticede biz partimizde oluşturduğumuz komisyonla, bu işin en ince detaylarını takip ediyoruz. Bir bir kanunun önüne koyuyoruz. Ben, yüreğimin yangınıyla feryat ediyor, cumhurbaşkanını arıyoruz, helikopterin düştüğü yerden kimsenin haberi yok.

Bu arada saatler geçiyor. İsmail hiç vicdanınızı sızlatmıyor mu? İsmail ile ilgili ne yazdınız, ne çizdiniz, görülmüş bir şey mi? Ne kadar konuştu o çocuk telefonda. İsmail bulunsaydı ömrü uzayacaktı demiyorum. Biz kadere tam iman etmiş insanlarız. Ama İsmail Kaya kovuğunda ölmeyecekti. Hastanede, çoluğu çocuğunun yanında olacaktı. Ne yaptınız bunun için? Bir yanlış yazıya savunma istersiniz. Ne yaptınız bu bürokrasi için? Var mı idari soruşturma ortada? Hepsine bakacağız, hepsini kanun çerçevesinde kalarak, hukukun önüne getirecez. Basın İsmail ile alakalı tek bir şey yazıldı mı acaba? Ne yapıldı bu haberi çıkartanlarla alakalı, idari soruşturma mı, cezai soruşturma mı var? Yazılmadı. İsmail ceketleri üzerine geçirdi, kendi çapında kızak yaptı, 500 metre gitti" diye konuştu.

3 kurum hakkında Maraş Cumhuriyet Başsavcılığına başvurduklarını, dava açarak sonucu bekleyeceklerini anlatan Topçu şunları söyledi:
"Kimse bizi kimseyle karıştırmasın. Bu kadrolar, canları yettiği müddetçe, hiç şüphe kalmayıncaya kadar bu işin üstüne gidecek, maşeri vicdan rahatlayacak. Benim anam, devam et oğlum diyecek. Benim anam öyle demiyor. Oğulcan, bu oğlanı yediler, senin ne sıkıntın var, otur evinde diyor. Benim anam, vatan için, bayrak için devam et diyecek. Şüphelerin hepsini gidermek için varız. Biz tükendik mi? Bizim evimizde yas bitmedi. Çoluğumuzun çocuğumuzun, Muhsin amca deyince gözünden sicimler iniyor.

Onlar devam edecek. Bu olayın hiç bir noktası karanlıkta kalmayacak. Devletin mekanizmaları çürümüşse yeniden dizayn edilecek. Her şeyin üzerindeyiz. Her şeyi paylaşıyoruz. Her şeyi biliyoruz. Enkazı, şehitlerimizi benim köy temsilcim buldu. Sabrımızı tüketmesinler. Herkes işini adam gibi yapsın. Büyük Birlik Partisi'nin söylediği bu. Neticeyi takip ediyoruz. Komisyon komisyon gibi olacak. İlgililer görevini yapacak, siyasi erk bürokrasiye ön ayak olacak".

Öcalan ile Çatlı'nın aynı karede yer aldığı fotoğrafların fotomontaj olduğunu iddia eden Topçu, "Akıl var, vicdan var. Hakkında sayfa sayfa kitaplar var. Rahmetli Çatlı, bu bölücü başı, vatan haini, bu it oğlu itle alakalı 72 bin defa ölüm fermanı çıkartmış. Kendileri söylüyorlar. Biz açıyoruz Çatlı'yla alakalı sayfayı, Apo'yu öldürecekti, Asala'yı bitirdi yazıyor. O resimler fotomontaj" dedi.

iha

Yayın Tarihi : 7 Haziran 2009 Pazar 16:03:53

Güncelleme :7 Haziran 2009 Pazar 16:14:28