Bursa'da, akut beyin krizi geçiren yaşlı bir kadın, torunu tarafından 15 dakikada hastaneye yetiştirilince, doktorların müdahalesiyle felç olmaktan ya da ölümden kurtuldu. Uzmanlar, dünyada ölüm sebepleri arasında üçüncü, sakat kalma sebepleri arasında birinci sırada yer alan akut beyin krizinin ilk 2-3 saat içinde tanı ve teşhisle tedavi edilebildiğini söyledi.
 
Edinilen bilgiye göre, Bursa'nın Beşevler semtinde akrabaları arasındaki güne gitmeye hazırlanan Nemide Kurdal (76) fenalaşınca durumu fark eden torunu Eda Başaran, hemen Acıbadem Hastanesi'ne anneannesini ulaştırdı. Doktorların müdahale ettiği ve tıkanan beyin damarlarını kan pıhtılaşmadan açmayı başardığı yaşlı kadın felç olmaktan ya da ölümden kısa sürede kurtuldu. Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Erhan Oğul, bu tür hastaların kısa sürede hastaneye intikal ettirilmesi gerektiğini belirterek, "Buradaki hastanın şansı, çok erken hastaneye getirilmesi. Beyin damar hastalıklarıyla ilgilenen bir ekibin hemen olaya müdahale ederek bu tedaviyi uygulaması; hasta için şans oldu. Son yıllarda erken hastaneye başvurması halinde hemen tedavi ile felç yerleşmeden, konuşma bozukluğu yerleşmeden görme, geri dönme şansı veren tedavi imkanları var. Bu hasta 15 dakikada başvurdu. O anda görevli arkadaşlar hastaya müdahale ederek felç ve konuşması bozulmuş olan bir hastanın bir hastanın felcinin, konuşmasının geri dönmesi sonucunu elde ettik" dedi.
 
Beyin krizi diye tanımlanan beyin damar hastalıklarının ölüm sebepleri arasında üçüncü, sakat kalma sebepleri arasında ise birinci sırada olduğunu anlatan Prof. Dr. Oğul, "Hastalar ya ölüyor, ya sakat kalıyor. Geri kalanlar konuşma bozuklukları ile yaşamlarına devam ediyorlar. Şimdi burada bir şans var insanlar için. Erken tanı ve teşhis ile tedavi olanağı, erken tanı yönünden, görüntüleme yöntemleri MR ve versiyonları bu hastalar için çok büyük şans getirdi. Yarım saatte bir saatte tıkanan veya kanayan damarı tespit etme imkanımız var. Nörologlar için çok büyük olanak bu. Tespit ettikten sonra eğer ilk 3 saat içerisinde yakalayabilirsek tıkanan damarı, henüz pıhtı yerleşmeden onu oradan çözüp. kansız kalan bölgeyi kanlandırma imkanı elde ediyoruz. Fevkalade önemli bir şey. İşte bu hastada olduğu gibi; hasta felçliyken felci düzelip hayatını tehdit eden unsur ortadan kalkmış oluyor. O halde çıkartılacak ders şu. Bu tip hastalığı düşündüren hastalarda zaman kaybetmeden doğru zamanda doğru yere ulaşabilmeyi hedeflemek. Bu hasta da Türkiye için ilginç özellik taşıyor" dedi.
 
Prof. Dr. Oğul, hastalığın belirtilerini vücudunun bir tarafından kas gücü azalması, konuşma bozukluğu, yarı görme bozukluğu, baş dönmesi, bulantı kısmalar olarak açıkladı.
 
Uzman Doktor Serdar Şener ise hastanın acil servise geldiğinde, felç durumu olduğunu ifade ederek, "Sağ tarafından tutamama, güç kaybı vardı. Acil serviste düğmeye basılıp ekibin aktive edilmesi sağlandı. Acil sağlık hizmetlerinin bu sağlık merkezine yönlendirmesi önemliydi. Radyolojik inceleme ile başarıya ulaştık" diye konuştu.

Uzman Doktor Nebahat Bilici ise beyinde bir artel olan damar tıkanıklığı tespit ettiklerini kaydederek, "Yaşlı bir hastada olduğu zaman ölümcül seyredebilirdi. Olayı ilk bir saatte tespit ettik. Konuşması ve felci tamamen düzeldi. Bu olayın önemi, akut beyin krizinde ilk 3 saat çok önemli. Hasta bu sürede bize ulaştırıldığında vaka normale döndürülebilir" şeklinde konuştu.
 
Prof. Dr. Erhan Oğul, Prof. Dr. Yurtkuran Sadıkoğlu, Prof. Dr. Ferda Kahveci, Uzman Dr. Serkan Şener, Uzman Dr. Nebahat Bilici'nin bir saat süren operasyonuyla felç olmaktan kurtulan Nemide Kurdal ise mutluluk yaşadığını belirterek, doktorlarına teşekkür etti.
 
Anneannesini hastaneye yetiştiren Eda Başaran da, "Ayakta zor durup ağzının yamulduğunu anlayıp felç geçirdiğini anladık. 15-20 dakikada getirdik. Hastanedeki tedaviden sonra tedaviye cevap verdi. Şu an eskisi gibi, felç geçirdiğine inanamıyoruz. Doktorlarına teşekkür ederiz" diye konuştu.