8
Mayıs
2024
Çarşamba
BURSA

Bursa'da 'Termal kaynak' tartışması

Bursa'da, jeotermal kaynaklar ve doğal mineralli su kaynaklarının kullanılmasıyla ilgili kanununa işletmeciler tepki gösterdi. 

Kanunda eksiklik olduğunu ve kazanılmış haklarının ellerinden alınacağını ileri süren işletmeciler, özel idarenin talep ettiği yüzde 1'lik payı ödemeyeceklerini belirtti. 

TBMM tarafından geçen yıl yapılan düzenlemeyle 5686 sayılı 'Jeotermal Kaynaklar ve Doğal Mineralli Sular Kanunu' ile ruhsat verme yetkisi özel idarelere verildi. Bursa İl Özel İdaresi yetkiyi kullanmak için harekete geçerek, Bursa'da faaliyet gösteren ve termal kaynaklardan faydalanan kurum ve kuruluşlardan, yeniden ruhsat alıp yıllık faaliyet bilançolarının yüzde 1'i kadarını il özel idaresine ödemeleri için çağrıda bulundu. Termal kaynaklardan faydalanan kurum ve kuruluşların bir araya geldiği toplantıda, işletmecilere kanun hakkında bilgi verdi. 

Bursa'nın doğal kaynak suları ve kaplıcalarıyla ünlü bir termal şehri olduğunu ifade eden İl Özel İdare Çevre Sağlık Daire Başkanı Yaşar Dursun Ay, "İlimizde Çekirge- Kaynarca, Orhangazi -Keramet, İnegöl-Oylat, Gemlik-Terme, MKP-Dümbüldek, İnegöl-Karacakaya, Orhaneli-Ilıcasu, Orhaneli- Sadağ, Orhaneli-Ağaçhisar olmak üzere toplam 9 adet jeotermal alan bulunmaktadır. Bursa'mız yeniden kaplıca şehri olarak anılabilmek ve termal turizmden hak ettiği payı alabilmek için dinamikleri harekete geçirmeliyiz. Bu konuda biz üzerimize düşen görevi yapmaya hazırız. 13.06.2007 tarihinde yürürlüğe giren 5686 sayılı 'Jeotermal Kaynaklar ve Doğal Mineralli Sular Kanunu' ile hem özel idareye, hem de işletme sahiplerine yeni sorumluluklar getirilmiştir. Bu kanun işletme sahiplerine intibak işlemleri için 1 yıllık geçiş süresi tanımıştır. Bu kanununla jeotermal ve doğal mineralli su kaynaklarının etkin şekilde aranması, üretilmesi, korunması, kaynaklar üzerinde hak sahibi olunması, hakların devredilmesi ile ilgili hususlar düzenlenmektedir. Yasa gereği ilk 6 aylık dönemde tüm işletmelere gerekli tebligat ve intibak işlemleri için gerekli belgeler bildirilmiş, ancak istenen sonuç alınamamıştır. İşletmelerin birçoğu evraklarını eksik teslim ederken, Askeri Hastane, Polis Evi Rehabilitasyon Merkezi ve Uludağ Üniversitesi ise hiç evrak göndermemiştir. 13.12.2007 tarihinde ikinci 6 aylık dönem başlamış olup, bu süre de 13.06.2008 tarihinde sona erecektir. Bu tarihe kadar işletme ruhsatı almayanlar, haklarını kaybedecektir" dedi. 

İl Özel İdaresi Jeofizik Mühendisi Turgut Bilgin de kanunun hakkında detaylı bilgi verdi. Ruhsat alınmasının zorunlu olduğunu aksi halde işletmelerin faaliyetlerinin durdurulacağını kaydeden Bilgin, "Yıl içinde faaliyet gösteren işletmeler, yıllık faaliyet raporunu bir sonraki yılın mart ayına kadar özel idareye sunacak. Bu yıllık bilançonun yüzde 1'i kadarı özel idareye pay olarak verecek. İntibak süresi içerisinde işletmelere direk ruhsat vereceğiz. Bu ruhsatlar 30 yıl geçerli olacak. Ruhsat harcı için termal su kullanan işletmeler 4 bin YTL, maden suyu yani doğal mineralli su kullanan işletmeler ise 2 bin YTL ödeyecek. Ayrıca bölgede faaliyet gösteren işletmeler en az 15 bin YTL teminat verecek. Kanuna aykırı faaliyet gösteren işletmeler 50 bin YTL para cezası verilecek" diye konuştu. 

İŞLETME SAHİPLERİNDEN KANUNA TEPKİ 

Toplantıya katılan işletme sahipleri müktesep haklarının yasa ile ellerinden alınmaya çalışıldığını ifade ederek, tepkilerini dile getirdi. Çekirge Boyugüzel Termal Tesisi'nin sahibi Orhan Bilgütay, Çekirge'de 305 yılından bu yana sıcak su bulunduğunu ve bu suların mülk sahibi oldukları için tapulu malları olduğunu söyledi. Bilgütay, Mecelle ve 1960 Anayasası'na göre kendilerine tapu verildiğini ve kazanılmış haklarının ellerinden alınmak istendiğini ifade etti. Yıllardan bu yana çeşitli değişikliklerle mağdur edildiklerini belirten Bilgütay, "Bizd e insanız. 2 yıl önce İl Sağlık Müdürlüğü tarafından çeşitli düzenlemeleri yaptık ve ruhsat aldık. Her gün bizden değişiklik sonucu para istiyorlar. Yıllık cirolardan pay alınacak. Ben banyodan 5 YTL alıyorum, ancak oda ve diğer gelirlerim de var. Madem pay alınacak, sadece termal sulardan kazanılan gelirden pay ödeyelim. Biz sudan para kazanmıyoruz. Çekirge bölgesini ayrı tutun. Yoksa bu iş yargıya gidecek. Hukukçularla bir araya gelerek yeniden kanunu tartışalım ve fikir birliğine varalım" şeklinde konuştu.
Güney Marmara Turizim Otelciler Birliği Başkanı Suphi Dilmen ise, bu şartlarda Bursa'ya termal turizm için turist getiremeyeceklerini kaydetti. Dilmen, Bursa'nın termal turizm merkezi yapılması için adımlar atılırken, işletmelere yeni yükler getirilmesinin doğru olmadığını belirtti. Çekirge Termal Sularını Koruma Derneği Başkanı Mehmet Taşkeser de tepkisini dile getirerek, tapulu yerlerini kimsenin alamayacağını iddia etti. 

Karşılıklı tartışmaların ardından söz alan İl Özel İdare Çevre Sağlık Daire Başkanı Yaşar Dursun Ay, "Kanun tapulu yerlerdeki sular şahsi ihtiyaç için kullanıldığı takdirde kişiye kullanım hakkı veriyor. Ancak ticari olarak kullanıldığı anda vergi verileceğini hükmediyor. Yasadaki eksiklikleri Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'na iletebilirsiniz. Gelin elinizi taşın altına koyun, Çekirge Polis Evi'nin önündeki yer altı suyunu bir rehabilitasyon projesi ile değerlendirelim. Çekirge'de bulunan iki kaynaktan saniyede 11 litre su çıkıyor. Ama buradan saniyede 120 litre su çıkıyor. Eğer bu atıl kaynak değerlendirilirse herkese bol miktarda yetecek kadar su çıkar" dedi. 

Taraflar kanunun hukuki yönden incelenmek üzere ileri bir tarihte yeniden toplantı yapılmasını kararlaştırdı.

.
Yayın Tarihi : 21 Mart 2008 Cuma 09:28:19


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?