Bursa iki yıldır uluslararası bir sinema festivali düzenliyor ve sadece Bursalı sinemaseverleri değil, başka kentlerden gelen kültür turistlerini de çekiyor. Bu yılki İpek Yolu Film Festivali bugün başlıyor. Festival bütün Bursa’ya yayılacak. Hatta Bursa Cezaevi’nde bile bir film gösterilecek. Caddeler ünlü Türk filmleri ve yıldızlarının fotoğraflarıyla süslenecek. Filmler 7 sinema salonunda izlenebilecek ama kentin en önemli kültür mekanı olan Tayyare Kültür Merkezi, festivalin ana üssü olacak. Yani bir Bursa gezisi yapmak için en iyi günler başlıyor.

Bursa, bugünden itibaren uluslararası bir film sinema festivaline ev sahipliği yapıyor. 13 Aralık’a kadar sürecek 2. Bursa İpek Yolu Film Festivali kapsamında kentteki yedi salonda 50’si uzun metrajlı toplam 200’e yakın film gösterilecek. Bu filmlerden bazıları Türkiye’de ilk kez izlenecek. İpek Yolu Festivali geçen yıl sadece beş gün sürmüştü; bu yıl ise süre bir haftaya uzatıldı.

İpeğin şehri Bursa’da, "İpek Yolu’ndan" başlığını taşıyan, Bangladeş, Çin ve Hindistan gibi ülkelerden gelme filmlerin gösterilmesi doğal. Ama ülke sinemaları bununla bitmiyor: ABD, Almanya, Avusturya, Brezilya, Bosna, Estonya, Fransa, Gürcistan, Hollanda, İran, İspanya, İsrail, İsveç, Kanada, Litvanya, Meksika, Mısır, Rusya ve Türkiye’den de filmler var. Kent ayrıca 100’ün üzerinde yönetmen, oyuncu ve festival yöneticisini de Bursa’da ağırlayacak.

Tek etkinlik sinema değil. Bursa’nın ana caddelerinde Türk sinemasının ünlü filmleri ve sanatçıların fotoğraflarından oluşan sokak sergisi açılacak. "Yol" konulu bir video-art sergisi açılacak.

ÜCRETSİZ SİNEMA ATÖLYESİ

Bursalıların sanatla iç içe geçirecekleri bu haftada, ayrıca Ali Özgentürk, Halil Ergün, Pelin Batu, Sırrı Süreyya Önder, Ümit Ünal gibi deneyimli sinemacıların katılımıyla ücretsiz bir sinema atölyesi de düzenlenecek. Katılımcıların edindikleri birikim aracılığıyla, yaşadıkları kentin tarihine ve kültürel dokusuna yönelik belgesel ve dramatik çalışmalarda rahatlıkla görev almaları ve bu tür projeleri geliştirmeleri de seminerin hedefleri arasında. Beş gün devam edecek ve toplam 22 saat sürecek dersler sonunda semineri başarıyla tamamlayanlar sertifika da alacak.

FİLMİNİ ÇEKENLER YARIŞACAK

Festivalde birkaç yarışma da var. Uluslararası Altın Karagöz Film Yarışması’nda Çin’den ABD’ye, Rusya’dan Türkiye’ye ilk uzun metrajlı filmlerini çeken 11 yönetmenin filmleri yarışacak ve birinciye 50 bin YTL verilecek. Bu yarışmada Türkiye’yi Aren Perdeci’nin "Yanlış Zaman Yolcuları" adlı filmi temsil ediyor. Ayrıca ulusal kısa film ve ulusal belgesel film yarışmaları da düzenleniyor. Kısa film birincisine 8 bin, belgesel film birincisine de 5 bin YTL ödül veriliyor. Bu yıl Ahmet Vefik Paşa Onur Ödülü de Fatma Girik’e verilecek. Bu arada, Hamdi Alkan’ın "Bayrampaşa Ben Fazla Kalmayacağım" adlı filmi Bursa Cezaevi’nde de gösterilecek.

SİNEMA ENGEL TANIMIYOR

Bu yılın en önemli yeniliği "Yedinci Sanat Engel Tanımaz" projesi. Çağan Irmak’ın "Babam ve Oğlum" filmini özel teknikler yardımıyla görme ve işitme engelli seyirciler de izleyebilecek. Sinema atölyesinde, engellilere kısa film çekme imkanı tanınacak. Duyma engellilerin katılacağı bir fotoğraf atölyesi de var. Bunun sonunda ortaya çıkan fotoğraflar, "Sessiz Dünyanın Dili" başlığıyla sergilenecek.

BURSA’YA GİTMİŞKEN BUNLARI YAPIN

Cumalıkızık’ı görmeden, Uludağ’da kayak yapmadan, külliyeleri ziyaret etmeden, kaplıcalara uğramadan, İskender kebabını, kestane şekerini, Mihaliç peynirini tatmadan dönmeyin.

Cumalıkızık, Uludağ eteklerindeki yedi kızık köyünden biri. Osmanlı erken döneminin sivil mimarisinin çok güzel örnekleri var. Kaynak suları bol bu güzel köyde yemek yenecek yerlerin başında Mavi Bocuk geliyor.

Altıparmak Bursa’nın kalbini oluşturuyor denilebilir, birçok güzel mekan, alışveriş yapılabilecek mağazalar burada. Altıparmak Caddesi’nin arka paralelinde bulunan sokaklarda güzel kafe ve restoranlar da var. Arap Şükrü Sokağı çok ünlü. Fasıl, rakı ve balık sevenler buraya gidebilir.

Bursa’nın 36 kilometre güneyindeki Uludağ’da kar kalınlığı şu anda 50 cm’ye yakın. Burada kayakla ilgisi olmayanlar da iyi vakit geçirebilir. Sadece teleferikle gezmek ve Bursa’yı kuş bakışı izlemek bile yeter.

Bursa’nın aynı zamanda termalleriyle ünlü bir kent olduğunu da hatırlatalım. Kaplıcaların su sıcaklığı 40, bazı yerlerde de 80 dereceye kadar yükseliyor. Bademli Bahçe ve Çekirge’deki termaller dinlenmek için bulunmaz mekánlar.

Kentte görülebilecek ilginç yerlerden biri de, Muradiye’de II. Murad külliyesinin karşısındaki Osmanlı Evi Müzesi. 17. yüzyıldan kalma bu ahşap ev, Bursa’da halen ayakta kalan en eski evlerden biri ve en güzel olanı.

Bir de Seyir Tepe var. Buraya ulaşmak için biraz yokuş çıkmanız gerekiyor. Ancak yokuşun sonunda Bursa ayaklarınızın altına seriliyor. Burada sıcak bir sahlep içip manzarayı seyredebilirsiniz.

Bursa camileri ve türbeleriyle ünlü bir kent: Yıldırım Camii ve Türbesi, Yeşil Cami ve Türbesi, Emir Sultan Camii ve Türbesi, Ulu Cami (Cami Kebir), Muradiye Külliyesi, Hüdavendigar Camii ve Külliyesi gibi, İstanbul’daki camilerden çok daha eski Osmanlı eserleri bu eski başkentte toplu.

Ulu Cami’nin hemen altında bulunan Emir Hanı, Osmanlı hanlarının ilk örneği. Hanın ortasında bir şadırvan ve tarihi çınarlar bulunuyor. Bursa’daki hanların en büyüğü İpek Han (Arabacılar Hanı). En güzel ve günümüzde en yoğun kullanılan han ise Koza Han.

Hayat ağacı sinagogu olarak da bilinen Ets Ahayim Sinagogu Osmanlı döneminde ilk yapılan sinagog. Ayrıca Fransız Kilisesi, Geruş Sinagogu, Mayor Sinagogu da Bursa’da.