BUSİAD Yüksek İstişare Kurulu'nun açıklamasında şu görüşler yer aldı: "Her ülkeyi değişik şiddetlerde etkileyen global kriz, dünyanın 60 yıldan beri gördüğü en büyük krizdir. Dünya finans ve reel ekonomisini yeniden yapılandıracak olan bu kriz, Türkiye’de de etkisini şiddetle gösteriyor. Talep daralmaları ve bunun neticesinde fabrikalardaki zorunlu izinler, işçi çıkışları ve ihracatın dramatik şekilde düşüşü bunun en açık ıspatıdır.

Sanayi şehri olan Bursa'da otomotiv ana ve yan sanayi, tekstil, hazır giyim ve inşaat başta olmak üzere, birçok sektörde üretim ve istihdam hızla gerilemeye başladı. Krizin en az hasarla atlatılması iktidarı, muhalefeti, sendikası, işçisi, işvereni ve sivil toplum kuruluşları ile el ele vererek mümkündür. Taraflar sorumluluklarını ortak payda ve karşılıklı diyalog içinde yerine getirmelidir. Hükümetimizin zaman geçirmeden tedbirleri alıp, yürürlüğe koymasını bekliyoruz".

BUSİAD Yüksek İstişare Kurulu, krizin etkilerini hafiletmek için şu tavsiyelerde bulundu: "IMF anlaşması hızla sonuçlandırılmalıdır. Bu anlaşma, hem politikalara güvenilirlik, hem de piyasalara fon imkanı sağlayacaktır. Bu anlaşma ile elde edilecek kaynağın özellikle reel sektörün finansmanında kullanılması sağlanmalıdır. Yatırımların durmasını engelleyecek ve istihdamın en azından mevcut seviyesinin korunmasını sağlayacak, krize özel bir teşvik paketi devreye sokulmalıdır. İstihdam üzerindeki vergi ve sigorta yüklerin yarısının 12 ay süreyle kaldırılması , reel sektöre rekabetçi bir avantaj sağlayacak ve istihdamın düşmesini engelleyecektir. Piyasayı canlandırmak için KDV ve ÖTV oranlarında da süresi belli indirimlere gidilmeli ve bu indirimler mutlaka kayıt dışı ekonomiyi kayıt altına alma çabaları ile birlikte yürütülmelidir.

Yurtiçi talebi canlandırmak üzere, başta altyapı, konut yatırımları gibi istihdam sağlayan yatırımlar, eğitim, özellikle, mesleki eğitim yatırımları için kamu yatırım harcamaları artırılarak ekonomi hızlandırılmalıdır. Reel sektörün borçlarını ödeyemez hale düşürülmesi, sonuç olarak finansal sektörün dengelerini olumsuz etkileyecektir. Bu nedenle, kredi mekanizması mutlaka çalıştırılmaya devam ettirilmelidir. Bu amaçla, bankalarda likiditeyi rahatlatacak ve ipotek gibi yasal sorunları giderecek önlemler alınmalı , Eximbank ve diğer kamu bankalarının kaynakları daha çok artırılmalıdır.

KOBİ’lerin finansman kaynaklarına, uygun bir maliyetten erişim imkanlarının artırılması gerekir. Kredi garanti fonu sistemi daha yetkin ve yaygın olarak kullandırılmalıdır. Bunun yanı sıra, KOSGEB’in proje desteklerinin yeniden etkin bir şekilde kullanılabilir hale gelmesi, KOBİ’lerin geleceği açısından önemlidir. Geçici süreyle Devletin elinde bulunan işsizlik fonu gibi fonlarla kredi imkanlarının arttırılması sağlanmalıdır. İçinde bulunduğumuz bu kriz ortamında işgücü fazlalığının işçi çıkarmadan eritilebileceği en önemli esnekliklerden biri de denklik uygulamasıdır.

Ekonomik krizin uzun soluklu olacağı düşünülürse, halen 2-4 ay ile sınırlı uygulama serbest bırakılmalı veya süreç bir yıla çıkartılmalıdır. Yukarıdaki hususlara paralel olarak , AB ‘ ye üyelik sürecine de odaklanarak reformlara hızla devam etmeliyiz. Ülkemizin en büyük üç otomotiv ana sanayi kuruluşunun yer aldığı Bursa’da bu kuruluşlara malzeme sağlayan çok geniş bir yan sanayi mevcuttur. Kriz, dünyada olduğu gibi Bursa’da da en büyük etkiyi otomotiv sektörü üzerinde göstermektedir. İstihdam kaybının en fazla olduğu otomotiv sektörünün hurda otomobil değişimi gibi destekler sağlanarak canlandırılması mutlaka gerçekleştirilmelidir".

İHA

Yayın Tarihi : 23 Aralık 2008 Salı 17:18:52