Çin'den değil marka hırsızlarından korkun

Uluslararası Patent Birliği (UPB) Konsey Başkanı Kemal Yamankaradeniz, marka, patent ve tasarımlara gereken önemi vermeyen kuruluşların bugün Çin korkusu yaşadığını, AB müzakereleri başladığında ise global pazarda daha büyük sıkıntı ile karşı karşıya kalacaklarını söyledi.

Aynı zamanda Destek Patent Yönetim Kurulu Başkanı olan Kemal Yamankaradeniz, patent konusunda sanayici ve işadamlarını bilgilendirmek amacıyla düzenlenen eğitim seminerlerinde yaptığı konuşmada, AB müzakereleri sürecinde sadece 2005 yılında Türkiye’ye Avrupalı firmalardan 10 bin patent müracaatının olacağına dikkat çekti. Avrupalı firmaların patent müracaatlarını tescil ettirmelerinden sonra bir çok firmanın taklit üretici durumunda kalacağını vurgulayan Yamankaradeniz, AB’ye üyelik sürecinde 3 ilde Fikri ve Sınai Haklar İhtisas Mahkemeleri’nin faaliyete geçtiğini, diğer illerde ise davalara 3. Asliye Hukuk Mahkemeleri’nin baktığını belirtti.

AB süreci öncesinde piyasalarda tarif edilmez bir marka hırsızlığı avı başladığını, Çin’in bile taklit ürünlerle ilgili Türkiye’de araştırma yaptığını ifade eden Yamankaradeniz, "Şu anda Türkiye genelinde 3 bin civarında bunlarla alakalı dava sürüyor. Patenti yapılmış bir markayı taklit eden firmaya 27 ila 47 milyar arasında değişen para cezasının yanı sıra 1 - 4 yıl arası hapis cezası öngörüyor. Taklit eden firmanın malları toplandığı gibi bir yıl süreyle ticaretten men ediliyor. Bu, o firmanın ekonomik ömrünün sonu anlamına geliyor. Bu cezalar dinleyenlerin bir çoğuna masal gibi geliyordu. Ama şimdi uygulamalar başlayınca ve mağduriyetler çoğalınca herkes işin ciddiyetini daha iyi anlıyor. Patent arşivlerinden istifade edemiyoruz. Firmamızı geliştirmeye nereden başlayacağımızı bilmiyoruz. Patent ve markanın önemi gümrük duvarlarının tamamen kalktığında daha iyi anlaşılacak" diye konuştu.

Türkiye’de patent ortalamasının yılda 2 bin 500 olduğunu bunların bir çoğunu ise yabancı şirketlerin yaptığını anlatan Yamankaradeniz, "Marka, patent ve tasarımlara gereken önemi vermeyen kuruluşlar, bugün Çin korkusu ile yaşarken, yarın AB müzakereleri başladığında ise global pazarda daha büyük sıkıntı ile karşı karşıya kalacaklar. İleride başımızın ağrımasını istemiyorsak kendimize ait tasarımlar, markalar ve patentler geliştirmemiz şart. Aksi taktirde gelişmemiz mümkün değil. Yoksa sürekli Çin tehdidi, Hindistan tehdidinden bahseder dururuz. Korkularımız yenmemiz için kendimize ait markalarımız olmalı" şeklinde konuştu.

Yamankaradeniz, markanın bir sanayicinin evladına bırakacağı en iyi miras olduğunu belirtirken, patent konusunda yeni nesilin daha bilinçli olduğunu, Uludağ Üniversitesi Mühendislik Fakültesi’nde ders olarak okutulan patente ilginin sürekli artmasının umut verici olduğunu da sözlerine ekledi.