2
Mayıs
2024
Perşembe
BURSA

Deprem uyarısı

Bursa Belediyeler Birliği'nin üye belediye başkanlarına yönelik başlattığı aylık sohbet toplantılarının ilkine katılan İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Öğretim Üyesi Prof. Dr. Naci Görür, başkanları uyararak deprem konusunda açıklamalarda bulundu. 

Osmangazi Belediyesi'nin bir süre önce restore ederek hem Bursa'ya hem de Belediyeler Birliği'ne kazandırdığı Haraççıoğlu Medresesi'nde gerçekleştirilen toplantıda konuşan Prof. Naci Görür, 20. yüzyılın başından itibaren depremlerin doğudan batıya hareket ettiğine dikkat çekti. Görür, "Kuzey Anadolu fayı 20. asırda hep doğudan batıya doğru kırılarak geldi. Yani, her nerede deprem olduysa, bir sonraki deprem için oranın batısı tehlike altına girdi ve bir süre sonra da tehlike bölgesinde deprem gerçekleşti. En son deprem Adapazarı'ndaydı. Oranın batısı Marmara, İstanbul. Bu artık mekanik bir durum. Adapazarı tarafı kırıldı, Marmara tarafı gerildi, kırılıp rahatlayacak" dedi. 

Marmara'da yürüttükleri deprem araştırmaları hakkında da bilgi veren Görür, NATO ve AB üyesi ülkelerin desteğiyle tamamen bilimsel yöntemler kullanarak araştırmalar yaptıklarını ve Marmara'nın dibinden geçen fayın haritasını çıkardıklarını söyledi. "Bu iş kulaktan dolma bilgilerle olmaz, çünkü fay 1200 metre denizin dibinde" diyen Prof. Dr. Görür, Marmara denizinde her gün 2 binin üzerinde deprem olduğunu bildirdi. Görür şöyle konuştu: "Bu, Marmara'nın kaynamakta olduğunu gösteriyor. Böyle küçük hareketliliklerin yoğun olmasının başka bir anlamı yoktur. 1999 depremi de Marmara'yı iyice tehlikeli hale getirmiştir. Marmara'nın dibinden geçen fay üzerine yerleştirdiğimiz cihazlar, deprem aktivitesinin ne zaman ne kadar attığını ve azaldığını gösteriyor bizlere. Bugün bunların gereğini yapmak lazım, yoksa 1999 depreminden daha kötü sonuçlar çıkacak" dedi. 

Prof. Dr. Naci Görür, yaklaşık 20 bin kişinin öldüğü 1999 depremi öncesinde yaptıkları bir çalışma hakkında da bilgi verdi. Bursa belediye başkanlarına İstanbul Teknik Üniversitesi olarak 1997 yılında bir rapor hazırladıklarını söyleyen Görür, raporun birçok yerinde, "Yapılan araştırmalara göre Adapazarı-İzmit bölgesinde enerji birikimi çok fazladır, kabuk gerilmektedir. Yakın bir gelecekte büyük bir deprem olabilir, önlem alınmalıdır" yazdığını, buna rağmen kimsenin tedbir almadığını ve 2 yıl sonraki 1999 depreminde 20 binin üzerinde insanın kaybedildiğini vurguladı. "Şimdi yine aynı şeyi söylüyoruz. Bağırıyoruz; diyoruz ki burası artık kırılacak. Yine kimse dinlemiyor. Fakat şimdi 20 binle de kurtulamayız. Binlerce insanı gömdükten sonra bunun hesabını birilerinin vermesi gerekmiyor mu?" diye soran Prof. Görür, depremle birlikte yaşanacak tsunami tehlikesine de dikkat çekti. Marmara'nın altındaki fay kırıldığında 7'nin üzerinde deprem olur ve bu da büyük bir tsunami doğurur" diyen Görür, simulasyon aracılığıyla Marmara'daki muhtemel deprem sonucunda suyun nereye gideceği, nereleri basacağını tespit etmeye çalıştıklarını söyledi. Marmara fayının boydan boya kırılması halinde İstanbul boğazının tsunami tehlikesi yaşayacağını iddia eden Görür, "Zaten 1509 depreminde de Rumeli hisarındaki duvarların üzerini aşacak kadar dalga hareketi olmuştu. Yine aynı şey gerçekleşebilir" dedi. Görür, tsunami halinde dalgaların uçak hızından daha hızlı hareket ettiğine, dalga hızının saatte 900 kilometreyi bulduğuna dikkat çekti.

Prof. Dr. Naci Görür, depremin Bursa açısından muhtemel sonuçlarını da değerlendirdi. "Bursa'nın içinden geçen aktif bir fay olmasa da, burası canlı faylarla çevrili bir bölge. Kuzey Anadolu fayının güney kolu üzerinde. Bu kol üzerinde enerji birimi kuzeye göre fazla değil. O nedenle Bursa'da uzun aralıklarla büyük depremler yaşanıyor" diyen Görür, Bursa açısından tehlikeyi şu ifadelerle açıkladı: "Bursa bölgesi, Kuzey Anadolu fayından fazlaca etkilenebiliyor. Çünkü son yapılan araştırmalar, Marmara'nın güneyinin kuzeyine göre 10 misli fazla enerji biriktirdiğini göstermiştir. Yani bugün beklediğimiz Marmara depremini düşünün, fayın güneyi kuzeyine göre 10 misli enerji biriktiriyor. Yani, beklenen Marmara depremi olursa Marmara'nın güney alanları kuzeye göre 10 misli daha fazla etkilenebilir. Dolayısıyla Bursa ciddi bir tehdit altındadır. Zemini sağlam olmayan veya fenni şartlara göre yapılmayan binalar bu depremde ayakta kalamaz. Hiç kimse kendi kendini aldatmasın. Bu komşunun depremi gibi görülmesin, Bursa'yı da fazlasıyla üzecektir. Burada kritik olan 'ne zaman' sorusu değil. Bugünden itibaren yapılarımızı güvenli hale getirmeliyiz. Burada hiç kimsenin evini istediği yükseklikte, istediği malzemeden yapma lüksü yoktur" dedi.

Prof. Dr. Naci Görür, bir deprem anında doğalgazdan kaynaklanacak tehlikelere de dikkat çekti. Kobe depreminde depremden ölenlerden fazla, çıkan yangınlardan ölenler olduğunu söyleyen Görür, "İstanbul altı doğalgaz sebebiyle hallaç pamuğu gibi atıldı. Bursa da aynı şekilde. Doğalgaz döşenirken deprem esaslarının dikkate alındığından kuşkuluyum" dedi. 

Bursa Belediyeler Birliği'nin konuğu olarak belediye başkanlarını bilgilendiren Görür, alınacak tedbirleri de sıraladı. Öncelikle doğru bir planlama ve altyapı yönetimine ihtiyaç olduğunu söyleyen Görür, daha sonra risk yönetiminin iyi yapılması gerektiğini belirtti. Bursa'nın bir sanayi bölgesi olduğunu hatırlatan ve sanayi bölgelerinde yüz binlerce ton patlayıcı, harlayıcı, zehirli madde bulunduğuna dikkat çeken Görür, bu atakların havaya, suya ve toprağa karışması halinde can kayıplarının hem sayı olarak korkunç rakamlara ulaşacağını, hem de zamana yapılarak devam edeceğini ifade etti. Osmangazi Belediye Başkanı Recep Altepe, konuşmasının ardından Prof. Naci Görür'e plaket verdi.
iha
Yayın Tarihi : 19 Mayıs 2007 Cumartesi 17:25:54


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?