3
Mayıs
2024
Cuma
BURSA

Devlet Bakanı Ekren Bursa'da

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren, reel sektör ve istihdam konularında hazırlanan 6 ve 7. tedbir paketlerini kısa sürede tamamlayacaklarını söyledi.

Bakan Ekren, Uludağ Üniversitesi İktisat Topluluğu tarafından düzenlenen ve 2 gün sürecek olan "Uludağ 1. Ekonomi Zirvesi"ne katıldı. Toplantının açılışında konuşan Bakan Ekren, küresel krizin Türkiye'ye etkileri ve ekonomik paketleri anlattı. Açılan 5 ekonomik paketin maliyetleri ve toplam katkı payları hakkında bilgi veren Ekren, 6. ve 7. paketlerin de yolda olduğunu dile getirdi.

Ekren, "Bunlardan biri reel sektör destek paketi. Bu pakette üzerinde çalıştığımız iki ana konuya vurgu yapmayı planlıyoruz. Firmaların sürdürebilirliliğini geliştirmek ve güçlendirmek ve onların rekabet gücünü artırmak. Bu paketin birkaç tane önemli bileşeni olacak. Bunlardan birisi sektörel ve bölgesel yeni teşvik sistemini reel sektöre destek mantığı ile kurgulamaya başladık. İkinci bileşen, reel sektörümüzün finansal sıkıntısı ve stratejik vizyonunu yeniden şekillendirecek şirket yapılandırma sürecini de başlatmak istiyoruz. Üçüncü bileşen, üzerinde çalıştığımız, kısa sürede tamamlanacak kredi garanti fonunun etkinliğini artırmaktır. Tercih ve önceliklerimizi çok kısa sürede bitirip paylaşacağız. Üzerinde çalıştığımız kısa sürede bitirmeyi planladığımız diğer paket ise istihdam paketidir" dedi.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın da üzerinde çalıştığı paketin muhtevasını anlatan Ekren, "İşsizliğin hangi kaynaklardan geldiğine ilişkin veri ve bilgiler, geçici işte çalışma, işten çıkarılma, iş yeri kapanma ve iflası, iş bulamayan genç nüfus gibi konular ele alınıyor. 3 ana gruba doğrudan katkı sağlayacak bir istihdam paketi üzerinde çalışıyoruz. Bu çerçevede aldığımız kararları açıklayalım. Birincisi ekonomik tedbirler paketi, dolaylı da olsa bu soruna kısmen çözüm getirici olacak. İş veren üzerindeki yükleri 5 puan indirdik. Kadın ve gençler üzerinde özellikle 18-25 yaşları arasındakilerde istihdamı teşvik için 5 yıl boyunca ilk yıl iş verenin yükünün tamamını biz ödemeye devam ediyoruz. Mesleklendirme programları kapsamında 250 milyon TL'lik kaynakla 100 bin genci ve vatandaşımızı meslek edindirme programına dahil edeceğiz . İşini kaybedenlere destek olarak da, kısa dönem çalışma ödeneği ve işsizlik fonu ödeneklerine devam ediyoruz. Sosyal koruma harcamaları kapsamında 2009 bütçesinden ayırdığımız kaynak doğrudan ve dolaylı olarak 80 milyar lira civarındadır. Bileşenler olarak da bu dönem içinde kısmi çalışmayı ileri ve geri bağlantısı yüksek bir sektöre, makul destek ve teşvikler vermeyi, mesleki eğitim ve donanımı güçlendirmeyi, toplum yararına çalışmanın kurgusunu iyi yapmayı, işsizlik ödeneğinin etkin kullanılmasını bu çerçevede düşünüyoruz" diye konuştu.
Türkiye'nin 2013 ve 2023 vizyonunu da değerlendiren Ekren, şunları söyledi:
"Buradaki temel beklentimiz 1 trilyon dolarlık bir gayri safi yurt içi hasılaya ulaşmaktır. Vizyonun temel bileşenleri ise, istikrar içinde büyüyen, gelirini daha adil paylaşan, rekabet gücüne sahip, bilgi toplumuna dönüşen, AB üyelik sürecini tamamlamış bir Türkiye'dir. 2023 vizyonu ise, cumhuriyetimizin kuruluşunun 100. yıldönümünde Türkiye'yi dünyanın ilk 10 ekonomisinden biri yapmaktır. Bu vizyonların aslında Türkiye'nin kaynaklarıyla da desteklendiğini belirtmek gerekir. 750 milyar dolarlık bir gayri safi yurt içi hasıla, dünyanın 17. büyük ekonomisine de işaret etmektedir. İşleyen bir piyasa ekonomisi, küresel rekabete dayanma kapasitesine, yüksek bir özel sektöre sahip, etkin bir toplum yapımız, her zaman olduğu gibi en büyük avantajımızdır. Siyasi ve ekonomik istikrar ve güven ortamı bu gelişmelere en önemli desteği verecektir".

Türkiye'nin büyük bir potansiyele sahip olduğuna işaret eden Ekren sözlerine şöyle devam etti:

"AB raporunda yer aldığı şekilde, Türkiye 71.5 milyonluk genç nüfus yapısıyla son derece sistemik özelliğe sahip bir ülke konumundadır. Kaliteli sosyal ve kültürel sermayeye sahiptir. Enerji geçiş ülkesi olarak son derece kritik bir noktadayız. AB ile üyelik müzakere sürecimiz devam ediyor. Finansal istikrar kurumuna Londra zirvesiyle üye olduk. G-20'nin de sistemik üyelerinden bir tanesiyiz. Böyle bir alt yapıyla orta vadede kamu özel ve finans sektöründe, iş gücü piyasalarında ve makro ekonomik dengelerin sağlanması anlamında sosyo ekonomik gündemi yeniden şekillendirerek, bölgesel kalkınma dinamikleri de oluşturarak, Türkiye'yi 2013 yılında ve 2023 yılında ifade ettiğimiz gibi hedeflere ulaştıracak, imkan ve kaynaklara sahip olduğumuzu paylaşmak istiyorum. Orta vadeli perspektifin ilk örneği olarak katılım öncesi ekonomik ortamda makro çerçeveyi, bütçe dengelerini, cari işlemler dengesini ve istihdam piyasası ile ilgili göstergeleri de topluma açık şekilde paylaşmıştım. Orada verilen en önemli mesaj, 2009 yılında uygulamaya koyduğumuz paketlerden mali genişlemeden dolayı bütçe açığının, borç stokundaki artışın, 2011 yılının ve Mayıs ayında açıklayacağımız orta vadeli programlarla 2012 yılında nasıl bir trend izleyerek, tekrar ekonomik istikrarın, mali istikrarın sağlandığını gösterecek bir yapısal yol haritasını da oluşturmuş olduk."
Bakanın konuşmasının ardından toplantı çeşitli oturumlarla devam ediyor.

İHA
Yayın Tarihi : 29 Nisan 2009 Çarşamba 15:26:03


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?