4
Mayıs
2024
Cumartesi
BURSA

'Dövizdeki gerileme ihracatı azaltır'

Son zamanlarda döviz fiyatlarındaki gerilemenin ihracat rakamlarını azaltacağını belirten Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Celal Sönmez, Merkez Bankası'nın bir miktar döviz alarak kuru dengede tutmasını istedi.

Doların ani bir şekilde değer kaybetmesini ABD'nin çok fazla dolar bastırmasına bağlayan Sönmez, 2009 yılının ilk yarısındaki verilerin ikinci yarıda da devam etmesi halinde 2008 yılındaki performansı bu sene yakalayamayacaklarını söyledi.

BTSO temmuz ayı Meclisi Toplantısı İlhan Parseker Başkanlığı'nda toplanırken, gündemdeki 6 madde görüşülerek karara bağlandı. Toplantının sonundaki görüş ve temenniler bölümünde söz alan BTSO Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet Özenalp, mevcut gümrük yönetmeliğinin tekrar gözden geçirilmesi gerektiğini belirterek, yönetmelikte bulunan bazı maddelerin sanayiciyi olumsuz yönde etkilediğini kaydetti.

BTSO Yönetim Kurulu Başkanı Celal Sönmez, son günlerde ekonomiden olumlu haberler gelmeye başladığını dile getirdi. PETKİM'in iş talebine yetişemediğini belirten Sönmez, 2009 yılının ilk 6 ayında alışveriş merkezlerine 450 milyon ziyaretçinin geldiğinin altını çizdi. Haziran ayında ziyaretçi sayısında yüzde 4 düşüş olmasına rağmen cirolarda bir artış yaşandığını kaydeden Sönmez, "Borsa 40 bin sınırında. Bir milyar dolarlık dolar cinsi Eurobond, ihracına ise tam 9 kat talep geldi. Yabancı yatırımcıları, son aylarda Türkiye'deki portföy yatırımlarında artış gözlemleniyor. Bütün bu olumlu gelişmelerle bütün bu yeniden ekonominin canlanmaya dönüşebilir. Olumlu gelişmeler henüz ekonominin geneline yayılmış değil. Diğer yandan, açıklanan İSO 500 verilerine bakarsak, 2008 yılında sanayicinin kar edemediğini karlılığın düştüğünü görüyoruz. Artık 2008 geride kaldı. ISO 500 veya bizim açıklayacağımız, BTSO 250 bize bir önceki yılın muhasebesinin verir. Bir yıl önceki olup biteni özetler. Ancak Bu yılın ilk 3 ayı en azından durumun iyi olmadığını biliyoruz" dedi.

"KRİZİ ATLATMAYA ÇALIŞIYORUZ''
Dünyadaki finansal krizi atlatmakla uğraştıklarını söyleyen Sönmez, dünya ekonomisinin en kısa sürede canlanacağını ifade etti. Sönmez, "Küresel anlamda makroekonominin eski kurum ve kurallarını Yeni koşullarla uyup uymadığı tartışılıyor. Eskisi gibi dünyanın ekonomik canlanmaya geri dönerek kaldığı yerden devam edip etmeyeceği konuşuluyor. Elbette dünya ekonomisi canlanacak. Ama canlanmaya giden yol doğrusal bir yol mu? Yoksa inişli ve çıkışlı bir yol mu olacak. Onu da bize zaman gösterecek.

Dış ticaret açısından geçen yıla baktığımızda Türkiye'nin geçen yıl, 132 milyar dolarlık ihracatıyla dünya ihracat liginde 1 basamak atladığını ve 32. sıraya yükseldiğini görüyoruz. Yine geçen yıl dünya ithalat liginde ise 1 sıra gerileyen Türkiye, 202 milyar dolarla 20. sıraya yerleşti. Dünya Ticaret Örgütü'nün verilerine göre, dünya ihracat şampiyonu Almanya, 1 trilyon 465 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirerek, Almanya'yı bu yıl geçmesi beklenen Çin, yüzde 17 artış yakalayarak 1 trilyon 428 milyar dolarla rakibine yaklaştı. İthalat devi olmasına rağmen ihracatta aynı başarıyı gösteremeyen ABD ise yüzde 12 artışla 1 trilyon 301 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirdi. Sözünü ettiğimiz ve sıraladığımız veriler, 2008 yılına ait" diye konuştu.

"2008'DEKİ PERFORMANSI YAKALAMAYABİLİRİZ"
Türkiye İhracatçılar Meclisi'nin (TİM) 6 aylık ihracat tutarını 43 milyar 873 milyon dolar olarak açıkladığını söyleyen Sönmez, 2009 yılının ilk 6 ayındaki verilerin ikinci yarıda da devam etmesi halinde 2008 yılı performansını yakalanamayacağını kaydetti. Sönmez, "TİM, bir yıllık ihracatımızın yüzde 15,51 gerileme ile 104 milyar 394 milyon dolar olduğunu duyurdu. Haziran ayı ihracatta geçen yılın aynı ayına göre yüzde 32,78 gerileyerek, 8 milyar 116 milyon dolara düştü. Bu veriler, yılın ilk yarısı için elde edilen verilerdir. Eğer aynı eğilim sürerse, 2009 yılında 2008'deki ihracat performansına ulaşamayabiliriz" ifadelerini kullandı.

"İMF ANLAŞMASI DOLARI DÜŞÜRÜR"
ABD'nin faiz oranlarını '0' düzeyine çektiğini dile getiren Sönmez, ABD ekonomisinde toparlamanın beklenenden daha yavaş gerçekleştiğini söyledi. ABD Merkez Bankası'nın dolar basmaya devam ettiğini vurgulayan Sönmez, "ABD Merkez Bankası açıklamalarında piyasadaki paranın çekilmesi için kullanılabilecek yöntemleri ifade ediliyor. Bu da doğal olarak akla enflasyonu getiriyor. Bu kadar para basılırsa enflasyonu akla gelmemesi mümkün değil. Bize gelince nereden geldiğini bilmediğimiz döviz girişi var. İşin içerisine İMF'yi de katarsak, İMF ile bir anlaşma olması durumunda dolar daha da düşebilir" şeklinde konuştu.

"DÖVİZ GERİLEMESİ İHRACATI DÜŞÜRÜR"
Doların şu anki düzeyinin ihracatçıyı zorladığının altını çizen Sönmez, Merkez Bankası'nın bir an önce döviz kurunda dengeyi sağlamak için bir miktar döviz alması gerektiğini dile getirdi. Geçtiğimiz yıllarda şu anki dönemle ilgili kötü tecrübelerin yaşandığını belirten Sönmez, "Küresel koşulların zaten zorladığı ihracatçıyı, dolarların bu düzeyi de zorlar. Döviz fiyatındaki gerileme ihracatı azaltır. Oysa ihracatçılarımız için uygun kur gereklidir. İhracatçılarımız ve sanayicilerimiz için bu nokta çok önemli. Geçtiğimiz yıllarda bunun çok kötü tecrübeleri yaşanıldı. Kurun daha da aşağıya düşmemesi için Merkez Bankası'nın mutlaka bir miktar döviz alması ve döviz alıp döviz kurunu dengede tutması gerekli. Bu ihracatçı açısından son derece önemli. Unutmayalım, ihracat bir takım işidir. Son zamanların büyüme şampiyonlarının hepsi Japonya, Güney Kore ve Çin. Büyük şirketlerle yakın işbirliği yapan kamu kurumlarına ve hükümetlere sahiptir. Hepsi agresif bir şekilde yatırımı ve ihracatı teşvik etti" dedi.

"KRİZ VARSA VERGİ İNDİRİMİ DE OLMALI"
Dünya ekonomisinin dengeli bir büyüme sürecine girmesinin hiç kolay olmayacağını söyleyen Sönmez, ekonomik durgunluktan hızla çıkmak için vergi indirimlerinin yapılması gerektiğini belirtti. Sönmez, "Dünyada bu kanı yaygınlaşırsa risk algılaması yeniden değişebilir. Ve bu kısa vadeden bir kez daha dolara yarayabilir. Küresel krizin etkilerinin henüz tam anlamıyla geçmediği bir ortamda ülkeler vergi indiriyor. Yatırımı ve tüketimi teşvik etmek, durgunluktan hızla çıkmak için aslında doğru olan da bu. Oysa biz tam tersini yapıyoruz. Bütçe açıklarını kapatmak için alınacak önlemlerin sektörel anlamda farklı olmaması gerekir. Ekonomideki son olumlu gelişmelerin elbette bir yandan faizlerin düşmesi bir yandan da bankaların karları ile yakından bir ilgisi vardır. Finans sektörü ile reel sektör kardeş gibidir. Bir elmanın iki yarısı gibidir. Üretim için her ikisinin de uyumlu bir işbirliği gerekir" diye konuştu.
 

iha
Yayın Tarihi : 29 Temmuz 2009 Çarşamba 11:44:38


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?