7
Mayıs
2024
Salı
BURSA

Erkan Mumcu, Bursa'da

Anavatan Partisi Genel Başkanı Erkan Mumcu, partisinin geçmişteki politikalarıyla ilgili öz eleştiri yaparak, "Bugünkü faiz ve para politikaları 1998 yılında başlayan Stand By anlaşmaları ile başlayan politikalardır ve bunun altında bizim partimizin de imzası vardır" dedi. 

Partisinin teşkilatlarıyla toplantı yapmak için Bursa'ya gelen Anavatan Partisi Genel Başkanı Erkan Mumcu, ekonomik açıdan Türkiye'de karamsar bir tablo oluştuğunu belirterek, "Türkiye'nin yaşadığı bunalım global krizden etkilenen bir bunalım değil. Global kriz henüz Türkiye'nin üzerinde etkili olmuş değil. Türkiye'nin yaşadığı sıkıntı, siyasal meselelerin ortaya koyduğu bir sıkıntıdır. Yapısal sorunların temelinde yanlış para ve faiz politikalarının sıkıntıları yatmaktadır. Küresel krizin etkileri geldiğinde başka türlü gelecektir. Neyle karşı karşıya olduğumuzu anlamazsak gereken tedbirleri alamayabiliriz. İş dünyasının temsilcilerinin bu gerçek karşısında açık yürekli olmaları gerektiğini düşünüyorum dedi. 

1 Mayıs ile ilgili açıklamalarda da bulunan Mumcu, herkesin demokrasiyi içine sindirmesi gerektiğini belirterek, yasaklar ve alınan tedbirlerle bu tür olayların engellenemeyeceğini söyledi. Anavatan Partisi'nin geçmişte izlediği politikaları da temas eden Mumcu, "Bugünkü hükümetin benimsediği kur ve faiz politikaları, Türkiye'yi yabancı sermayeye açık hale getirmiyor, yabancı sermayeyi avantajlı hale getiriyor. Yabancı sermaye ile yerli sermaye bir tutulmamaktadır. Yabancı sermaye, yerli sermaye yapılanlarla muhatap değildir. Bu politika aslında 1998 de Stand Byl'ar ile başlayan bir politikadır ve bunun altında Anavatan Partisi'nin de imzası vardır. Anavatan Partisi yanlış kur politikalarına destek vermedi. Öz eleştiri yapmak gerekirse o da şudur; Türkiye'de piyasa ekonomisini kurumsallaşması çok önemliydi, bunu biz yaptık. Ama biz bir şeyi eksik yaptık. Sosyal devlet misyonunu eksik bıraktık. Orta direk konusunda son derece duyarlı olan Özal'ın, yine de sosyal devletin kurumsallaşması adına eksik bıraktığı çok şey olmuştur. Sosyal devlet misyonunu gerçekleştirme bakımından yapmamız gerekeni yapamadık. Piyasa ekonomisinde sağladığımız denge kadar sosyal adaleti ve dengeyi sağlayacak mekanizmaları kuramadık" şeklinde konuştu. 

Siyasetin algısı iki kutuplu bir siyaset algısına dönüştürüldüğünü kaydeden Mumcu, "Bunun sebebi de 28 Şubat'tır. Vatandaşı bir kamp seçmeye zorlayan uygulamalar 28 Şubat idaresinden gelmiştir. 28 Şubat sadece AK Parti ve CHP'ye alan açtı, onlar da bunu sonuna kadar suiistimal etmeye devam ediyorlar. Bakın parlamentoya temsil eden eğilimlerin hiçbirinin olağan demokratik siyasal eğilimler olmadığını göreceksiniz. Dinin sözcülüğünü yapanlar, laikliğin bekçiliğini yapanlar, Türkçülüğün, Kürtçülüğün bekçiliğini yapanlar; bunların hiçbiri sosyal devlet, rekabetçi ekonomi çağdaş bir eğitim düzeyi tasarlayamazlar, bunların böyle bir derdi yok. Bunların tek derdi, sadece temsil ettikleri değerler konusunda bağnazlık göstermektir. Bundan başka bir şey aramazlar, çünkü zihinleri buna ayarlı değildir. Türkiye, sonunda gerçek ihtiyacının ne olduğunu anlayacaktır" diye kaydetti.
 
Demokrat Parti ile birleşme konularıyla ilgili sorulara da cevap veren Mumcu şöyle devam etti: "Biz anlaşma için her türlü fedakarlığı gösterdik, ama Demokrat Parti son dakikada ne olduysa bu fikrinden açıklama yapmaksızın vazgeçti. Biz sustuk, ama dedikodular bitmedi. Ben buradayım, isteyen gelsin, istediğini sorsun. Biz bu konuda çok yara aldık. Bir siyasi parti olarak seçimlere girmemek çok acı verici. Benim böyle bir birleşme için sıcaklığım var, ama partililerimin öfkeleri hala geçmedi ve ben kendi başıma karar veremem. Açıkça söylüyorum, Türkiye'de sağın toparlanmaya ihtiyacı var. Meselelere siyaset gözüyle bakmak olmaz, sıkıntılara milletin gözüyle bakmalıyız. Şimdi bir şey söylemek olmaz, geçmişte millete bir hayal kırıklığı yaşattık. Yine aynı şeylerin yaşanmasından endişe ediyorum."

.
Yayın Tarihi : 2 Mayıs 2008 Cuma 13:27:12


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?