Bursa'da, karbonmonoksit gazından zehirlenen hastaların tedavi edildiği Türkiye'deki sayılı merkezlerden biri olan hiperbarik oksijen tedavi merkezi, SGK'nın verdiği düşük fiyatlar yüzünden kapanma noktasına geldi. Hastanenin mesul Müdürü Uzman Dr. Ertunç Türbedar, "7 yıldır zam beklerken yüzde 37 indirim yapıldı. Bu durumda ne kadar ayakta kalabiliriz bilemiyorum" dedi.

Güney Marmara'ya hizmet veren Bursa'daki tek Hiperbarik Tedavi Merkezi, kapanma noktasına geldi. Yüksek basınç altında hastaya verilen yüzde 100 oksijen sayesinde vücuttaki dokulara giden temiz kandaki oksijen miktarı 20 kat daha artırarak hastaların sakat kalmasını engelleyen hiperbarik oksijen tedavi merkezinin Mesul Müdürü Uzman Dr. Ertunç Türbedar, "SGK tarafından 8 yıldır hiç zam yapılmıyordu. Bizlere seans başına 80 lira ödeniyordu. Bu rakam şimdi seans başına net 50 liraya indirildi. Yani yüzde 37

oranında indirim yapıldı. Biz hastadan yasa gereği sadece yüzde 30 fark alabiliyoruz. Bu da 15 liraya tekabül ediyor. Eski fiyatlarımız zaten merkezi zor döndürüyordu. Bu durumda daha ne kadar dayanabileceğimizi bilemiyorum" dedi.

İSTANBUL'DAKİ ÜÇ MERKEZ KAPANMA NOKTASINDA

Dr. Türbedar, İstanbul'daki 3 merkezin de kapanma noktasına geldiğini söyledi. Bursa'daki merkezin özellikle karbonmonoksit gazı zehirlenme vakaları bakımından çok önemli bir görev üstlendiğini belirten Dr. Türbedar, şöyle konuştu: "Ben daha önce 3 yıl boyunca İstanbul'da görev yaptım. O süre zarfında merkezimize gelen hasta sayısı Bursa'da sadece 3 ayda geldi. Bursa'da lodosun ters esmesi karbonmonoksit gazı zehirlenmelerini artırıyor. Ayrıca merkezimiz geçmeyen zor yaraların iyileşmesinde, kesilmek

üzere olan pek çok ayağın kurtulmasına sebep oluyor. Ani görme ve işitme kaybı vakalarına müdahale ediliyor."

Konunun çözümü için, hiperbarik oksijen tedavi merkezleri derneğinin Sağlık Bakanlığı ile olan görüşmelerinin devam ettiğini anlatan Türbedar, "Bakanlık çok da olumlu bir cevap verecekmiş gibi gözükmüyor" dedi.

Yapılan tedavi hakkında da bilgi veren Türbedar, sözlerini şöyle sürdürdü: "Hiperbarik oksijen tedavisi ilk olarak yüksek basınç altında kalan ve vurgun yiyen dalgıçlarda kullanılmış. 1960'lı yıllarda tam olarak uygulanmaya başlanan tedavi son 10 yıldır yaygın olarak kullanılmaya başladı. Hiperbarik Oksijen Tedavisi alternatif tıp uygulamalarından değil. Bizzat tıbbın içinde olan medikal bir tedavi yöntemidir. Hiperbarik oksijen tedavisinin karbonmonoksit zehirlenmesi, vurgun, ani görme kaybı ve ani

işitme kaybı gibi acillerinin yanında geçmeyen diyabetik ve non-diyabetik zor yara tedavisindeki yeri çok önemli."

Şofben veya soba zehirlenmesi gibi durumlarda bu tedavinin çok önemli olduğunu anlatan Türbedar, şunları söyledi: "Zehirlenmeler sonucu birçok organ zarar görebilir. Kişinin sadece hayata dönmesiyle iş bitmiyor. Uzun süre oksijensiz kalınması halinde bazı organlarda kalıcı hasar oluşabiliyor. Bu sebeple yapılan hiperbarik oksijenli tedavi bu tip olaylarda çok fayda sağlıyor. Ağır yaralarda da bu tedavi yöntemiyle birçok vakayı iyileştirebiliyoruz."

Hiperbarik oksijen tedavisi ve yaraya uygun modern pansuman uygulamalarıyla kesilmek üzere olan birçok ayak ve bacak kurtarılmaktadır. Ülkemizde HBO tedavisi ve merkezleri henüz gerçek yerini bulmak üzereyken, yeni oluşturulan SUT'daki ödemelerde yarı yarıya bir indirim uygulandığından sektöre ciddi bir darbe vurulmuş oluyor.