Türkiye'de nüfusun dörtte birini etkileyen hipertansiyon, inme, kalp krizi, kalp yetmezliği ve böbrek yetmezliğine sebep oluyor. Sebebi belli olan hipertansiyonların yüzde 50'sinin kronik böbrek yetmezlikleriyle oluştuğunu belirten İç Hastalıkları ve Nefroloji Uzmanı Dr. Hüseyin Çelik, beyinden sonra en çok kanlanan organın böbrek olduğunu söyledi.

Hipertansiyonun böbrek yetmezliğinin habercisi de olduğunu ifade eden Dr. Hüseyin Çelik, "Nedenini bilemediğimiz hipertansiyonlara primer hipertansiyon deriz. Bu yüzde 90-95 civarında bir oranı kapsar. Diğer bir açıdan bakılırsa, kronik böbrek yetmezliklerinin yüzde 90'ında hipertansiyon vardır. Hipertansiyon ile böbrek rahatsızlığı ilişkisi bir nevi yumurta-tavuk ilişkisidir, birbirlerinin hem nedeni hem sonucudurlar. Hipertansiyon, böbrek yokluğu, böbrek yetmezliği olmaksızın böbrek hastalığı, akut böbrek yetersizliği, kronik böbrek yetersizliğine yol açıyor. Sadece vücut ağırlığının yüzde 0.5'ini oluşturmasına karşın, kalp debisinin yüzde 20'sini böbreklerin alması bu organların beyinden sonra en çok kanlanan ikinci organ olduğunu gösteriyor. Her iki böbrekte toplam 2 milyon 400 bin glomerül yumağı denilen damar yumakları bulunuyor. Bunların uç uca bağlanması halinde oluşacak uzunluk, dünya ekvatorunu birkaç defa dolaşacak uzunlukta. Böbrekler tamamen damarlardan oluşuyor. Bu anatomik özelliğin sonucu olarak böbrek hastalıklarının hipertansiyonun hem nedeni hem de sonucu olması kaçınılmazdır" dedi.

Yüksek tansiyon ve böbrek hastalıkları toplumda çok ciddi sağlık sorunlarına yol açıyor. Dr. Hüseyin Çelik, bu nedenle 30-35 yaşından önce veya 50-55 yaşından sonra oluşan ani hipertansiyonlarında "renovasküler hipertansiyon" (böbreğe ait damarların daralması sonucu oluşan hipertansiyon) hastalığının akla gelmesi gerektiğini söyledi. Bu hastalıkların hem ciddi bir maliyet yükü hem de hasta yaşamında ciddi olumsuz etkiler meydana getirdiğini anlatan Dr. Çelik, "Hipertansiyonu bulunan bir hastada altında bir böbrek rahatsızlığı var mı sorusu akla gelmeli, hipertansiyonu olan hasta sonradan gelişebilecek böbrek rahatsızlığı nedeni ile yakın takip altında tutulmalıdır" diye konuştu.