Memur-Sen Bursa İl Temsilcisi ve Eğitim Bir-Sen Şube Başkanı Numan Şeker, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) kararının bir hukuk skandalı olduğunu savunarak, "HSYK kararını, kaynağını anayasadan almayan bir devlet yetkisi kullanma işlemi olarak değerlendiriyor ve kınıyoruz. Memur-Sen olarak, bir kimsenin tutuklanmasına veya serbest kalmasına değil, yargıya müdahale edilmesine, keyfi muamele ve kararlara karşı olduğumu dile getiriyoruz" dedi.

Orhan Gazi Parkı'nda yapılan basın açıklamasında Memur-Sen Bursa İl Temsilcisi ve Eğitim Bir-Sen Şube Başkanı Numan Şeker, "Yasamanın yetkisi elinden alınıyor. Erzurum özel yetkili cumhuriyet savcılarının usul ve kanunlara uygun olarak yürüttükleri soruşturmada bir başsavcının tutuklanması ve Üçüncü Ordu Komutanının sorgu için davet edilmesi aşamasında, HSYK, savcıların yetkilerini kaldırma kararı aldı. Bunu bir anayasa ihlali, bağımsız ve tarafsız olması gereken yargıya müdahale, yargısız infaz, terörle

mücadele soruşturmalarını yürüten hakim ve savcılara göz dağı olarak değerlendiriyoruz. Anayasanın 138. maddesi Erzincan olayına açıklık getirmektir. Bu madde, hakimlerin bağımsız karar verebileceğini, hakimlere hiçbir makamın emir ve talimat veremeyeceğini, görülmekte olan bir davayla ilgili genelge yayınlanamayacağını, tavsiye beyanında bulunulamayacağını ortaya koymaktadır" diye konuştu.

Hakimlik ve savcılık teminatının HSYK kararıyla yok edildiğini savunan Şeker, "HSYK kanununun 21, Hakimler ve Savcılar Kanunun 77. maddesine göre, görevden el çektirme ancak haklarında soruşturma yapılan hakim ve savcılar hakkında uygulanabilir. HSYK ise haklarında hiçbir soruşturma olmayan Erzurum cumhuriyet savcıları hakkında karar vermiştir. Hakim ve savcıların denetiminin nasıl yapılacağı anayasanın 144. maddesinde açıklanmıştır. Buna göre Adalet Bakanlığı'nın izni olmadan hakim ve savcılar hakkında

soruşturma açılamaz. Hakkında soruşturma olmayan savcılara bir disiplin işlemi olan görevden uzaklaştırma cezası verilmesi açık bir anayasa ihlalidir" şeklinde konuştu.

Evrensel hukuk değerleri ile anayasa ve kanunların teminat altına aldığı savunma hakkı çiğnenerek, savcılara, ne ile suçlandıkları tebliğ edilip savunmaları alınmadan yargısız infaz yapıldığını iddia eden Şeker şunları söyledi:

"Devlet gücü kullanılarak oluşturulan çetelere ve terör örgütü mensuplarına yasaları uygulayan hakim ve savcılara göz dağı, illegal yapılanmalara destek olma niteliği taşıyan HSYK kararını, kaynağını anayasadan almayan bir devlet yetkisi kullanma işlemi olarak değerlendiriyor ve kınıyoruz. Memur-Sen olarak, bir kimsenin tutuklanmasına veya serbest kalmasına değil, yargıya müdahale edilmesine, keyfi muamele ve kararlara karşı olduğumu dile getiriyoruz. Kararları yargı denetimine tabi olmayan ve idari

görev ifa eden HSYK'nın bir yargı organı gibi yargılama sürecine müdahale ederek, yasal görevlerini ifa eden savcıların yetkilerini almasını kabul etmiyoruz. Bütün bu yapılanlardan sonra görülüyor ki, HSYK kararı bir hukuk skandalıdır. HSYK anayasayı ihlal etmiştir. HSYK, savunma hakkına bile saygı göstermemiştir. HSYK, masumiyet karinesini çiğneyerek savcıları peşinen suçlu ilan etmiştir".

İHA

Yayın Tarihi : 20 Şubat 2010 Cumartesi 14:50:03

Güncelleme :20 Şubat 2010 Cumartesi 15:29:01