Müstakil Sanayici ve İş Adamları Derneği (MÜSİAD) İnegöl Şubesi'nin düzenlediği toplantıda konuşan Özdilek firmasının sahibi Hüseyin Özdilek, işletmelerin asıl sahibinin müşteri olduğuna dikkat çekerek, "Müşteriyi sakın kandırma yoluna gitmeyin. Günü kurtarmakla marka olunmaz. En büyük zenginlik itibardır" dedi.

Derneğin toplantı salonunda MÜSİAD üyelerine hitap eden sanayici Hüseyin Özdilek, "Dinimiz, 'iki günü aynı olan zarardadır' diyor. Bu söz, insana çalışmanın gereğini vurguluyor. Demokratik cumhuriyet yönetimleri, insana rahat ve özgür çalışma ortamı vermiştir. Demokratik hukuk cumhuriyetinin sistemleri var. Bu sistemlere inanan ülkeler ilerlemiş, inanmayanlar ise geri kalmıştır. Bütün mesele tespit edilen kuralları harfiyen uygulamaktır.

Uygulamadığınız takdirde geri kalır, bu sistemleri en iyi uygulayanların yanında çalışmak mecburiyetinde kalırsınız. Nitekim bizim birçok insanımız bugün Avrupa'nın çeşitli ülkelerinde çalışıyor. İnsanları doğduğu topraklardan ayrı bırakan sebep işsizliktir" diye konuştu.

Hangi firma ve işletme olursa olsun günümüzde mutlaka kurumsallaşması gerektiğine işaret eden Özdilek, kurumsallaşmayan firma ve işletmelerin batma riskini büyük oranda yaşadıklarını kaydetti. İnegöl'de mobilya sektörünün başlangıcından bugüne önemli yol kat ettiğini hatırlatan Özdilek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Kurumsallaşanlar ve neler yapılması gerektiğini bilenler ilerledi. Kurumsallaşmanın belli kuralları var. İşe göre adam değil de, adama göre iş verirseniz bir yere varamazsınız. Dürüst insanlarla çalışmalısınız. Bunun için de önce kendiniz dürüst olmalısınız. Müşterilerinizi kandırma yoluna sakın gitmeyiniz. Günü kurtaracak, ileriye dönük uzun vadeli olmayan çalışma ve düşüncelerle marka olunmaz. Unutulmamalıdır ki, en büyük zenginlik itibardır. Eğer 100 bin YTL sermaye ile 300 bin YTL'lik mal alabiliyorsanız, sizin itibari sermayeniz 400 bin YTL'dir."

"MİSYON VE VİZYON DA ÖNEMLİ"

İlerlemede azim ve kararlılığın büyük payı bulunduğunu kaydeden Hüseyin Özdilek, "Bugün dünya markası haline gelmiş firma sahiplerinden bazıları ilkokul mezunudur. Ancak belli bir misyon ve vizyonunuz varsa ilerler ve dünya markası olursunuz. Bakınız sanayici Ahmet Zorlu ilkokul mezunudur. Ama Vestel'i dünya markası yaptı" dedi.

Özdilek, değerleri insan hayırına kullanmanın, katma değeri artırmanın kimseye zarar vermeyeceğini, aksine yararlı olacağını, ülkeye ve kendisine güvenen her azimli insanın trilyonluk fabrikaya sahip olabileceğini söyledi. Özdilek, Türkiye'de profesyonelleşen kurumların sayısının artması gerektiğini ifade ederek, "Para insana yön vermez, insan paraya yön verir. Her şeyi doğru yapmanıza rağmen bir afet gelir, her şeyiniz gidebilir. Ama dostlarınız yerinde kalır. Bütün mesele insanın nerede olduğunu bilmesidir" tavsiyesinde bulundu.

Kurumsallaşmada planlama ve pazarlamanın çok önemli olduğuna dikkat çeken Özdilek, hataların asgariye indirilmesi, herkesin dersini çok iyi çalışması gerektiğinin altını çizdi. Bir işletmenin sahibinin o işletmenin patronu olmadığını, asıl işletme sahibinin müşteriler olduğunu dile getiren Özdilek, "Müşteriye en iyi, en kaliteli malı en ucuza satarsanız, sürekli güler yüz gösterirseniz, her zaman en iyi işi siz yaparsınız. Sürekli olarak neydim, ne oldum ve ne olacağım diyerek geçmişi değerlendirip, içinde bulunduğunuz duruma göre geleceği planlamalısınız" şeklinde konuştu.