Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) ile Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) iş birliğiyle, Japonya'ya ticaret yapmak isteyen firmaların temsilcilerine 'Japonya'nın ticari yapısı, Japon iş dünyasının kültürel kodları ve Japon tarzı üretim teknikleri' konularında seminer verildi.

BTSO hizmet binasında düzenlenen seminerde, Türk ve Japon uzmanlar, Japon iş dünyasının genel kuralları hakkında bilgi verdi. BTSO Genel Sekreteri Nihat Balkan, "Otomotiv sektöründe yaşanan sıkıntılar sonsuza kadar sürmeyecek. Otomotiv sektörü düzelecek ve Japon tarzı üretim tekniklerinin ne kadar önemli olduğunu anlayacağız. Türkiye ve Japonya gibi iki dost ülkenin daha sık bir araya gelmesiyle bu sorunlar ortadan kalkacaktır" dedi.

DEİK Genel Sekreteri Ufuk Yılmaz, slayt gösterisi eşliğinde yaptığı konuşmada, "Bursa, Türkiye'de en rekabetçi 4. şehir. 12 milyar dolar ihracat, 9 milyar dolar ithalat var. Bursa aynı zamanda Avrupa'ya da ihracat yapan önemli şehirlerimizden birisi. 2008 yılında Türkiye genelinde 297 milyon dolar ihracatımız, 4 milyar dolara yakın ithalatımız var. Arada çok büyük bir fark var. Japonya'nın en fazla ithalat yaptığı ülkeler sıralamasında 58. sırada yer alıyoruz. Japonya'nın yatırım yaptığı ülkeler sıralamasında ise 108. sıradayız. Artık Japon yatırımcıları özellikle yan sanayi konusunda ülkemizde yatırım yapmaya teşvik etmemiz gerekiyor" diye konuştu.

Japon Ticaret Organizasyonu İstanbul Şubesi'nden gelen Tashihoro Nakajima ise, "Büyük ülkelerde yapılan fuarlarda Japon standları kurup, ürettiklerimizi diğer insanlara tanıtmaya çalışıyoruz. Türkiye'de yatırım yapmaları için elimizden geldiği kadar Japonlara sizi anlatıyoruz. Türkiye tam gelişmiş bir ülke olmadığından sınırlı destek verebiliyoruz. Türkiye'deki Japon firmaları desteklemek için Türkiye'nin ekonomisi ve endüstrisi hakkında bilgi gönderiyoruz. Japon firmaların diğer firmalarla yazışmaları uzun sürüyor.

Bu yüzden de potansiyel pazara geç kalıyorlar. Ancak Japonlar bilgiye çok önem verirler. Japonlar başka bir ülkenin mallarını satacaklarsa, önce firmayı takip ederler ve yüzde 100 güven verilmesini isterler. Türkiye'yi gelişmekte olan bir ülke gibi görüyoruz. Türkiye'de tüketim çok olduğundan Japon firmalar Türkiye pazarına ilgi duyuyor. Onlar da küresel krizin bir an önce bitmesini istiyor" şeklinde konuştu.