Bursa'nın içme suyu ihtiyacının karşılandığı Nilüfer Çayı'na dağ yöresindeki 5 köyün kanalizasyonu akarken, yetkililer arıtma tesisleri yapılması için yıllardır adım atmadı. CHP Bursa Milletvekili Kemal Demirel bölgede incelemelerde bulunarak, yetkililerin harekete geçmesini istedi.

Türkiye'de geçtiğimiz yıl bazı illerde içme suyuna arsenik ve yabancı maddelerin karışması gündemi uzun süre meşgul ederken, suyu bol olan 2,5 milyonluk Bursa'da ise içme suyu ihtiyacını karşılayan Nilüfer Çayı'na 5 köyün kanalizasyonu karışıyor. Keles'e bağlı 5 köyün kanalizasyonu arıtma tesisleri olmadığı için yıllardır Doğan Barajı'nın su ihtiyacını karşılayan Nilüfer Havzası'na akarken, yetkili kurumlar ise arıtma için herhangi bir adım atmadı. Köy muhtarları yıllardır arıtma tesisi yapılması için ilgili kurumların kapısını aşındırırken, bazı köylerde var olan foseptik çukurları ise işlevini yitirdi. BUSKİ ve Özel İdare yıllardır bu duruma çare bulmazken, yaz aylarında kaynak sularının azalmasıyla dereler kokuyor.

Havza üzerindeki dereden tarlalarını sulayan çiftçiler bile bu duruma tepki gösterirken, Özel İdare ve BUSKİ'nin harekete geçmediğini belirtti. Muhtarların yıllardır duruma çare aradığını belirten köylüler, "Daha önce havza üzerindeki 14 köyün kanalizasyonu Nilüfer çayına akıyordu. Bazı köyler Büyükşehir Belediyesi sınırları içerisine alınınca bu köylerin kanalizasyonları foseptik çukurlarından vidanjörlerle çekiliyor. Ancak Keles'e bağlı Baraklı, Epçeler, Dağdibi, Pınarcık ve Gököz'ün kanalizasyonları Nilüfer çayına akıyor. Özel İdare ve BUSKİ bu 5 köyün kanalizasyonu için topu bir birine atıyor. Yaz aylarında dereler kokuyor ve dere kenarındaki tarlalarda bulunan mahsuller bu suyla sulanmak zorunda kalıyor. Ayrıca Bursa'nın içme suyunu sağlayan Doğancı Barajı'na kadar bu atıklar ulaşıyor" dedi.

MİLLETVEKİLİ KEMAL DEMİREL YETKİLİ KURUMLARI GÖREVE DAVET ETTİ

Bölgede incelemelerde bulunan CHP Bursa Milletvekili Kemal Demirel, "Bu kanalizasyon çevreyi olumsuz etkileyerek Doğancı Barajı'na kadar ulaşıyor. Bölge halkı durumu bildiği için Bursa'daki çeşmelerden su içmediklerini söylüyor. Bu insanlar durumu yetkililere defalarca bildirip sonuç alamadıklarını belirtiyor. Bende milletvekili olarak durumu incelemek için bölgeye geldim ve gözlerimle gördüm. En kısa zamanda bu duruma çare bulunmalı. 2,5 milyonluk şehri ilgilendiren bu konu hakkında gerekli tedbirlerin en kısa zamanda alınmasını istiyorum ve yetkilileri görev çağırıyorum. Dereler yazın sular çekilince kanalizasyon kokusu çok daha fazla çevreyi etkiliyor. Bursa bunu haketmiyor. Bursa Türkiye'nin su potansiyeli bakımından en zengin ili olmasına rağmen bu tablonun kabul edilmesi mümkün değil. Ayrıca bölgede tarlası bulunan çiftçiler yazın mahsüllerini bu su ile sulamak zorunda kalıyor" diye konuştu.

Konuyla alakalı olarak Bursa Mühendis ve Mimar İşadamları Derneği'nin (BUMİAD) ise yapılan toplantıda Nilüfer çayı ve kolları olan derelerin son 30 yılda adeta katledildiğini, çevresine zehir saçan, pis kokular yayan vahim bir hal aldığını bildirmişti. Bursa Valisi Şahabettin Harput ise geçen yıl Nilüfer Çayı'nın eski haline kavuşturulması için bir yol haritası hazırlanacağını söylemişti. Özel idare'nin 2010 bütçesinde havza üzerindeki köylerin arıtma tesisleri için kaynak ayrılması bekleniyor.