Evinin oturma odasını kelebeklerden oluşan koleksiyona ayıran Doktor Oktay Onaran, amacının müze açmak olduğunu söyledi. Düşmanlardan korunmak için kendisini kuru yaprak ve baykuş olarak kamufle eden kelebekler ise görenleri şaşırtıyor.

Koleksiyoner doktor 17 yaşından bu yana Çin'den Amerika'ya, Güney Afrika'dan Rusya'ya kelebek peşinde koşturuyor. 30 binin üzerinde kelebekten koleksiyonu olan Dr. Oktay Onaran, çocukluğundan bu yana başlayan kelebek merakının kendisini büyük bir koleksiyon yapmaya ittiğini belirterek, "Her kişinin çocukluk anısında mutlaka bir kelebek kovalama vardır, fakat ben inatla bu işin üzerine gittim. Bursa'nın güzel doğası etkiledi beni. Koleksiyoner olmaya bu sayede başladım" dedi.

DOKTORLUKTAN KAZANDI, KELEBEKLERE HARCADI

Mudanya'daki evini adete kelebek müzesine çeviren Onaran, 5 kıtadaki 120'den fazla ülkede topladığı toplam 30 bin üzerindeki kelebek çeşidini arttırmak için çalışmalarının devam edeceğini söyledi. Türkiye'nin kelebek koleksiyonu alanında çok gerilerde kaldığını ifade eden Onaran, "Batılı ülkelerin kelebek koleksiyonu anlamında Türkiye'den çok ilerde. Koleksiyonunu oluştururken, gerekli olan malzemelerin büyük bir çoğunluğunu yurt dışından getirtmek zorunda kaldım. Kelebekleri sakladığım çerçeveleri bile

tanesini 200 dolara Almanya'da yaptırdım. Bu zamana kadar doktorluktan kazandığım parayı bu koleksiyona yatırdım" diye konuştu.

AİLESİ İLE BİRLİKTE KELEBEK YAKALIYOR

Ailesinin koleksiyona tepki değil katkıda bulunduğu ifade eden Onaran, "Ailem bana bu konuda çok büyük destek oluyor. Bu koleksiyondan onlar da memnunlar. Ailemle birlikte arazi çalışmalarına katılır doğayla baş başa olmak ormanda ışık yakıp gece kelebekleri yakalamak bizi rutin hayatın dışına çıkıp, değişik duygular yaşamaya sevkediyor" şeklinde konuştu.

Kitap aralarına koyduğu kelebekler ile koleksiyon yapmaya başlayıp ardından ayakkabı kutusuyla devam ettiğini belirten Onaran, "Bu işe başladığımda, iş için çok özel materyaller olduğunu bilmiyordum. Kelebekleri sabitlediğimiz iğneler, sakladığımız kutular, kullandığımız ilaçlar bile büyük maliyet, Türkiye'de bu materyalleri elde etme şansımız yok" ifadelerini kullandı

KOLEKSİYONA DEĞER BİÇİLEMİYOR

30 binden fazla kelebeğin bulunduğu koleksiyona değer biçmekte zorlanan ve bunun merakla alakalı olduğunu söyleyen Onaran, "Koleksiyondaki türlere göre, kelebek sayısına göre koleksiyonun değeri değişiyor. Ancak bu iş öyle bir hastalık ki koleksiyonerler kelebek sayısını arttırmak için birbirleriyle kelebek değiş tokuşu yapabiliyor" dedi.

BURSAYA KELEBEK MÜZESİ AÇMAK İSTİYOR

Artık büyük bir birikime ulaştığını ve bu birikimlerini halkla paylaşmak istediğini dile getiren Onaran, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu işi yapabilecek bir yeteneğe sahip olduk ama ne yazık ki öğrencilerimize halkımıza açık bir müze maliyetli bir iş. Ben bu yüzden yerel yönetimlerin, belediyelerin, üniversitelerin ortak çalışmasıyla bu işin olacağı kanısındayım. Elimden geleni yapıp ülkemize bir kelebek müzesi kazandırmak en büyük hayalim. Bu kadar emeğimin boşa gitmesini istemiyorum."

Değişik ülkelerde ve Türkiye'de kelebek peşinde koşarken yaşadıkları ilginç anıları da anlatan Onaran, "Bazen bizi defineci zannedenler gizli görevli zannedenler peşimize adam takanlar oluyor. İşin aslını öğrendikleri zaman yöre halkı da bana yardımcı oluyor" şeklinde konuştu.