Bursa'nın dünyaca ünlü kestane şekeri, Fransa'nın başkenti Paris'te düzenlenecek olan dünyanın sayılı fuarlarından "Salon International de L'Alimentation - SIAL" Uluslararası Gıda Fuarı'na katılacak. Türkiye'nin, kestane rekoltesi ve işleme kapasitesi bakımından ilk 10'u içerisinde olduğunu söyleyen Kardelen Kestane Şekeri Ticaret Müdürü Utku Özdemir, Çin'in, kestane piyasası için tehdit oluşturduğunu belirtti.

Fransa'nın başkenti Paris'te Kasım ayında düzenlenecek olan ve dünyanın en büyük gıda fuarı 'SIAL Fuarı'na, Bursa'nın dünyaca ünlü kestane şekeri de katılacak. İki senede bir ve sadece Fransa'nın başkenti Paris, Çin Halk Cumhuriyeti'nin Şanghay şehri, Kanada'nın Montreal şehri ve Arjantin'in başkenti Buenos Aires'te düzenlenen ' SIAL Fuarı'na 5 bin 500 firma katılacak. Fuara katılacak 53 Türk firmasından biri olan Kardelen Kestane Şekeri'nin Ticaret Müdürü Utku Özdemir, "Kardelen Kestane Şekeri olarak fuara yaklaşık 23 tane ürünle katılacağız. 'Dünya beslenme merkezi' sloganıyla gerçekleştirilecek fuara, 183 ülkeden 170 bine yakın ziyaretçinin katılması bekleniyor.Katılımcıların yüzde 80'i yeni firmalarla tanışıyor ve bunun yüzde 25'i işi ticarete döküyor. İstatistiklere ayak uydurabilirsek çok ciddi atılım yapmış olacağız" dedi.

Türkiye'deki kestane üretimi hakkında da bilgi veren Utku Özdemir, "Türkiye'de aşılanmış kestane üretimi 3 bin 500 ton civarında. Bunun da yarısı kestane şekeri yapmaya uygun. Ege ve Karadeniz Bölgesi, kestanenin ciddi miktarda çıktığı yerler ancak son 2-3 senedir rekoltede yüzde 40 oranında düşüş meydana geldi. Kestanedeki düşüşü sadece küresel ısınmaya bağlamamak gerekiyor. Kestaneyi organik olarak yetiştirmek marifettir. Bu tip ürünler sanayi ürünüdür. Sanayiye uygun miktarda ve koşullarda yetiştirilmelidir. Bunun en iyi örneği de Portekiz'dir. Kestane rekoltesi ve işleme kapasitesinde ilk 10 içersindeyiz. Tabii ki Çin birçok şeyde olduğu gibi bu alanda da bir numara. Kore, Japonya, İspanya-Portekiz, Kanada ve Avustralya ilk sırada yer alıyor. Fransızlar, İtalyanlar ve Japonlar, kestanenin Türkiye'de işlenmiş olduğunu iyi biliyorlar. Bunu kabullenmiş durumdalar" diye konuştu.

"ÇİN, KESTANE PİYASASI İÇİN TEHDİT OLUŞTURMAKTADIR"

Çin'in, kestane rekoltesi ve işleme kapasitesi bakımından ilk sırada yer aldığını belirten Özdemir, "Çin, kestane piyasası için tehdit oluşturmaktadır. Çin, kestaneyi meyve olarak kullanır. Son dönemlerde Japonya ve Kore'ye işlenmiş olarak ihraç ediyorlar. Fransa, İtalya ve Portekiz'e de ürünlerini satıyorlar. Kestane yetiştiricileri için ciddi tehdit. Gümrük mevzuatı kestane üreticilerini korumaya yönelik olsa da Çin'den gelen kestane bütün gümrük vergilerini aşmasına rağmen daha ucuz geliyor. Bu sebepten birçok dış ticaret firması Uzak Doğu'dan kestane getiriyor. Tabii ki bizim gibi firmalar için avantajı var. Piyasayı olgunlaştırır ama ne olursa olsun biz ülkemizi düşünüyoruz. Üreticilerimizi düşünüyoruz" şeklinde konuştu.

Devlet tarafından kestane üreticilerine destek verilmediği için dışa bağımlılık ihtimalinin arttığına dikkat çeken Özdemir, "Devletimizin yapması gereken üreticiyi desteklemesidir. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı ve İl Tarım Müdürlüğü'ne büyük görevler düşüyor. Gümrük mevzuatı gereği kestanemizi koruyoruz ancak kestane yetiştirecek köylüye destek veya eğitim verilmiyor. Bugün Portekiz'de bir firma yılda 10 bin ton kestane işliyor. Çoğu ağacın fidesi devlet tarafından veriliyor. Devlet teşviki alarak bu tip atılımlar yapıyor. Sadece bir firmaları, Türkiye'nin 2.5 katı üretim yapıyor. İstiyoruz ki köylüye fideler verilsin. Biz sponsor olmaya hazırız. Biz de kendi arsamızda kestane yetiştireceğiz. Başka ülkelerden farklı ırklar da getireceğiz. Bizim niyetimiz üretimi arttırmak. Hammadde sıkıntısı da yetiştiricilerin devlet tarafından desteklenmesiyle aşılır" dedi.

Bursa deyince ilk akla gelen ürünün kestane ve kestane şekeri olduğunu ifade eden Utku Özdemir, "İpek ve havluyu zaten kaybetmiş durumdayız. Kestanemiz de elden gidiyor. Çeşitli şehirler bunu sahiplenmeye çalışıyor. Bursa'da kestanenin bu denli az yetiştirilmesinin sebebi mavi mürekkep hastalığıdır. Çiftçimizi bu konuda eğitmeliyiz. Bu sorunların diğer illerde de yaşanmamasını isteriz. Kestane rekoltesi 90'lı yıllarında başında Bursa'da yok denecek kadar azalmış. 110 ton Bursa için hiçbir şey değil.

Kestane yetiştiriciliği Bursa'da tekrar güçlendirilmelidir. Bunun için de gerekli kurum ve kuruluşlar üreticilere destek olmalı" diye konuştu.