Maden ocağı ölen işçiler için nimetti!

Bursa'nın Mustafakemalpaşa ilçesinde meydana gelen grizu faciasında hayatını kaybeden 19 işçinin yakınları tarafından Bükköy Madencilik hakkında açılan toplam 5.5 milyon liralık tazminat davalarının görülmesine başlandı. Davalı maden ocağı firmasının avukatları, bu krizde aylık 700 lira maaş almanın büyük nimet olduğunu söyledi.

Bükköy Madencilik'e ait kömür ocağında meydana gelen grizu patlamasında hayatını kaybeden toplam 19 işçi yakınından 10'u, bugün açtıkları tazminat davası için Mustafakemalpaşa Adliyesi'ne geldi. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülen duruşmalara davacı avukatlarının yanı sıra davalı Bükköy Madencilik'in sahibi Fahrettin Şolpan ile yöneticiler Hayrettin Çelik ve Bayram Erdoğan'ın avukatları katıldı.

Davacı avukatlarından Mehmet Çetin, maden ocağında teknik olarak 40 santimle hortumla havalandırma yapılması gerektiği halde 12 santimlik bahçe hortumuyla havalandırma yapıldığını, evlerde dahi kullanılmayacak ampullerin takılı olduğunu, kabloların anti-grizulu olmadığını ve açıkta olduğunu, üzerlerinin alelade bantlarla yapıştırıldığını ileri sürdü. Çetin, maden ocağının iki giriş ve çıkışı olması gerekirken çıkış yerinin olmadığını, ayak kısmının kör olduğunu, meydana gelen patlamayla sağlam olmayan ayaklar yüzünden çökme meydana geldiğini söyledi.

Böyle bir maden ocağında işçi çalıştıran şirketin ve diğer davalıların sorumlu olduklarını ileri süren Çetin, "Maden ocağında 10 yıldır yapılan denetlemelerde eksikliklerin ölümcül olduğu tespit edilmiş ve bu hususta tutanaklar düzenlenmiştir. Buna rağmen halen bu ocakta işçi çalıştırılmaya devam edilmiştir. Kaza anında çalışan 19 işçi de hayatını kaybetmiştir. O anda çalışan hiçbir işçi kurtulmamıştır. Maden ocağı sahibinin tutuklanmamış olması, bu hususta yapılan itirazlarımızın olumsuz yönde değerlendirilmiş olması, müvekkillerimizin acısını daha da artırmıştır. Bu hususun manevi tazminat talebinin değerlendirilmesinde dikkate alınmasını talep ederiz. Ayrıca maden ocağında meydana gelen olayda insanların ne şekilde öldükleri hususunda özel bir televizyon programında yayınlanan görüntülerin CD'sinin mahkemece izlenmesini talep ediyoruz" diye konuştu.

"ÖLEN İŞÇİLERİN AİLELERİNE SAĞLANAN ADLİ YARDIM TALEBİ KALDIRILSIN"

Davalı Bükköy Madencilik firmasının avukatlarından Yalçın Doruk ise tazminat davalarının maddi olmaktan ziyade daha çok manevi tazminata ağırlık verilerek açıldığını ifade ederek, "Müvekkilime ait maden ocağı 1954 yılında faaliyete geçmiş, o tarihten bu güne kadar düzenli olarak yetkililerce denetimi yapılmış. Hem Çalışma Bakanlığı hem de Maden İşleri Genel Müdürlüğü bu denetlemeleri yapmıştır. Tespit edilen noksanlıkların evrak boyutunda ve giderilebilecek eksiklikler olduğu anlaşılmıştır" dedi.

Madenci yakınlarının davaları adli yardım talebinde bulunarak açtığını söyleyen Doruk, "Bu yüzden herhangi bir harç ödememişlerdir. Davacıların tespit edilen ekonomik durumu, mal varlıkları, ayrıca kazadan sonra devlet tarafından geride kalan eş ve çocuklara yapılan yardım ve bağlanan maaşlar vardır. Ayrıca şirket yetkilileri her bir kazazedenin ailesine 15'er bin lira para göndermiştir. Bu durumda davacı tarafın adli yardım talebinin reddini istiyoruz. Öncelikle bu hususta bir karar verilmesi gerekir.

Harcın yatırılması dava şartıdır. Bunun dışında davacı vekilinin beyanlarını kabul etmiyoruz" diye konuştu.

"BU KRİZDE AYLIK 700 LİRA İŞÇİLER İÇİN BİR NİMETTİR"

Olayın ardından düzenlenen bilirkişi raporunda, işçilere hizmet içi eğitim verildiği, ellerinin altında anti-grizulu malzeme bulunduğu, bunları istememeleri ve kullanmamalarının onların kusuru olduğunun belirtildiğini ifade eden avukat Doruk, "Daha önce de aynı madende meydana gelen bir iş kazasında müvekkil şirketin sorumlu olmadığı yönünde verilen karar mevcuttur. Bu kararın gözden geçirilmesini istiyoruz. Ayrıca ülkemizde 3 milyon 500 bin işsiz insanın bulunduğu göz önünü alındığında aylık 700 lira maaş ile işçilere iş imkanı sunulması, sigorta primlerinin, vergilerinin ödeniyor olması işçiler yönünden bir nimettir" dedi.

"YAŞANAN PATLAMADA TÜM İŞÇİLER ÖLMEDİ, SAĞ KURTULANLAR DA OLDU"

Davalı Bükköy Madencilik avukatlarından Yusuf Kör ise davacıların iddialarının asılsız ve yersiz olduğunu kaydederek, "Zira maden ocağındaki havalandırma hem doğal hem de cebri havalandırmadır. Yapılan tespitlerde maden ocağındaki havanın yeterli olduğu ortaya çıkmıştır. Kaldı ki iddia edildiği gibi havalandırma hortumunun 40 santim olması gerektiği şeklinde bir mecburiyet yoktur. Davacı tarafın madende bahçe hortumuyla havalandırma yapıldığı iddiasını kabul etmiyoruz. Maden ocağında yaşanan olayda tüm işçiler ölmemiştir, bir kısmı da yaralı olarak kurtulmuştur" diye konuştu.

Mahkemenin, ölen işçilere yapılan adli yardımı kaldırması halinde, işçiler açtıkları toplam 5.5 milyon liralık tazminat davasına karşılık olarak yaklaşık 350 bin liraya yakın harç yatırmak zorunda kalacak. Pek çok işçi bu parayı karşılayamayacağı için davalarını geri çekmek zorunda kalacak.

Bugün ölen 10 işçinin tazminat davası, eksiklerin tamamlanması için ileri bir tarihe ertelendi. Geriye kalan 9 işçinin tazminat davası ise cuma günü görülecek.

Öte yandan, davacı avukatları ile ölen madencilerin yakınları arasında duruşma çıkışında arbede yaşandı.