1
Mayıs
2024
Çarşamba
BURSA

Mevlevihaneler mercek altında

Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Kurumu (UNESCO)'nun 33. genel kurulunda, büyük mutasavvıf Mevlana Celaleddin Rumi'nin doğumunun 800. yıldönümü münasebeti ile 2007 yılının "Mevlana yılı" ilan edilmesi üzerine, Kültür Bakanlığı mevlevihanelerin durumu ile alakalı çalışma başlattı.
 
Osmanlı Devleti zamanında Mevlana'nın Mesnevi kitabı okunan, tasavvufi toplanma mekanları olarak sultanlar tarafından tamiratları yakinen takip edilen mevlevihaneler, İstanbul ve Anadolu'da yaygın olarak faliyet gösteriyorlardı.
 
Pınarbaşı Mezarlığı karşısında bulunan Bursa Mevlevihanesi'nden günümüze modernize edilmiş türbe binası ile bazı bölümler kalırken, Kültür Bakanlığı Bursa'daki görevlilerinden ve mahalli idarelerden resmi bir yazı ile Bursa Mevlevihanesi'nin durumunu sordu.
 
Uludağ Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Tasavvuf Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mustafa Kara, Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümünden Dr. Hasan Basri Öcalan ve Bursalı restaratör Safiyuddin Erhan tarafından hazırlanan rapor Osmangazi Belediyesi'ne teslim edildi. Bursa Mevlevihanesi'nin Anadolu'daki en büyük merkezlerden birisi olduğunu ifade eden Prof. Dr. Mustafa Kara, "Bursa'da tasavvuf kültürü tarihi itibariyle büyük yeri olan mevlevihane, şehrin kültürüne ve mimarisine hizmet verebilecek önemli merkezlerden birisidir. Eldeki mevcut proje, plan, evrak ve fotoğrafları, eserin, yeniden eski yerinde ihyasına medar olmak üzere Osmangazi Belediyesi'ne teslim ettik. Yerkapı'da surlar ile alakalı çalışma planlanırken, mülkiyeti Büyükşehir Belediyesi BUSKİ'ye ait olan Pınarbaşı Mezarlığı karşısındaki mevlevihanenin, yeniden Mesnevi okunan bir toplanma yeri olarak, eski fotoğraf ve kalıntılara göre Kültür Bakanlığı veya Büyükşehir Belediyesi tarafından restore edilmesi, şehrimiz için önemli bir kazanç olur" diye konuştu.
 
Kara, yakın zamana kadar ayakta bulunan binanın 1953 yılında Bursa Belediyesi tarafından bir kısmının ortadan kaldırıldığına da dikkat çekerek, "UNESCO'nun 2007 yılını Mevlana yılı ilan etmesi sebebiyle mevlevihane yeniden gündeme geldi. Birlik, beraberlik ve kardeşliğe daha fazla ihtiyaç duyulan günümüzde mevlevihanelerin, Osmanlı'daki kuruluş gayelerine uygun olarak yeniden aktif hale getirilmesi önemli bir çalışma olacaktır. Bursa'ya Karaman'dan gelen tarik-i mevleviyeden Ahmet Canuni Dede Efendi tarafından 1615 yılında yılında Pınarbaşı'nda tesis edilen mevlevihane, çeşitli tamir ve yenilemelerle günümüze kadar geldi. 1953 yılında bir kısmı belediye tarafından su deposu yapılmak üzere yıkılan, eski türbesi modern bir formda yenilenen mevlevihanenin haziresindeki kitabeleren, günümüze kadar burada görev yapanlar hakkında bilgilere ulaşmak mümkündür. Mevlevihanedeki görevliler ve çalışma şekli ile eski fotoğrafları bir dosya halinde Osmangazi Belediyesi kanalıyla Kültür Bakanlığı'na ulaştırdık. Osmanlı'nın son dönemlerine kadar Bursa Mevlevihanesi'nde çarşamba ve cuma günleri Mesnevi ve Kur'an-ı kerim okunarak, sessiz sema yapıldığına dair kayıtlar bulunuyor" diye konuştu.
 
Çanakkale'nin Gelibolu İlçesi'ndeki bir mevlevihane Vakıflar tarafından restore edilerek yakın zamanda ihya edilirken, Tokat'ta kadınlar hapishanesi olarak kullanılan bir mevlevihane de boşaltılmıştı. Kütahya, Antalya'da ise eski mevlevihaneler cami olarak kullanılırken, Kıbrıs Lefkoşa, Mısır ve Şam'da halen faal mevlevihaneler bulunuyor.
İHA
Yayın Tarihi : 18 Kasım 2006 Cumartesi 15:17:09


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?