"Dünyaya Nizam Verenler" serisinin yazarı Kemal Arkun, Bursa'da Tüyap tarafından düzenlenen 8. Kitap Fuarı'nda konferans verdi. Büyük ilgi gören konferansta Osmanlı padişahları hakkındaki suçlamalara temas eden Arkun, "Sultan Vahideddin Han'a 'vatan haini' deniliyor. Kendisi İstabul'u terk etmek zorunda kaldı.

İstanbul'dan ayrılırken, kalabalık bir toplulukla ülke dışına gidildiğini gören hazinedar, Vahideddin Han'a, 'Efendim, bu hazinedeki her şey sizin dedelerinizindi. Giderken hazinenin bir bölümünü yanınıza alın' dedi. Sultan, 'Bu milletin hazinesidir. Milletin hazinesini alamam' karşılığını verdi. Şerefini koruyarak ülkeyi terk etti. Sultan Vahideddin eğer isteseydi meşhur 'Kaşıkçı elması'nı yanında götürebilirdi fakat götürmedi. Avrupa'da Vahideddin Han'ın ne sıkıntılar çektiğini bilmeyen yok. Orada bulunan Hristiyan krallar ve zenginler durumunu görerek yardım etmek istedilerse de kendisi, 'Hangi Osmanlı hakanı bir Hristiyan'a muhtaç düşmüştür?' diyerek bu teklifi reddetmiştir. Hindistanlı Müslümanların yardım tekliflerini, 'Orada bulunan okullarınıza destek verin' diyerek geri çevirmiştir. Vahideddin Han, Mustafa Kemal'e güvenen bir insandı ve Milli Mücadele'nin başlamasına ön ayak oldu. Bir gece yatsı namazını kıldıktan sonra vefat etti. Biz bu sebeple kitabımızın adını 'Çınarlar Ayakta Ölür' koyduk" dedi.

Bazı sultanlar hakkındaki "deli" yakıştırmasının aslının olmadığını savunan Kemal Arkun, "Sultan İbrahim ve Sultan Mustafa için deli deniliyor. Hiç dünyaya hükmeden bir imparatorluğun padişahı deli olabilir mi? Bugün cumhurbaşkanı deli olsa, meclis cumhurbaşkanı hakkında gereğini düşünür ve görevden alır. Osmanlı'da böyle bir meclis yok mu? Bismark, Sultan II. Abdulhamid için, 'Akıl on kısımdır, dokuzu Abdulhamid'dedir' demesine rağmen, ona tahttan indirdiler de, Sultan İbrahim deli olsa tahttan indirilemez miydi? Ayrıca 'Osmanlı hakanları içki içerdi' deniliyor. Tarihi incelerken, fıkıh bilgilerine, tasavvufa, divan edebiyatına vakıf olmak lazım. Osmanlı padişahlarının divanlarında saki ibaresi görülünce bu padişahın içtiğini göstermez. Tasavvufi bir ifade olan bu terimi anlamayanlar Osmanlı'yı yanlış anlayabilir" diye konuştu.

Kemal Arkun, ayrıca Osmanlı haremi ve Osmanlı kadınları hakkındaki iftiralara da cevap verirken, Osmanlı padişahlarının ülkelerini adaletle idare ettiklerini söyledi. Arkun, Osmanlı gibi dünyaya nizam veren bir hanedan hakkında yazılanların daha mantıklı olması gerektiğini belirterek, "İşte biz Osmanlı'nın yanlış anlaşılmaması için 13 bin 500 sayfalık kitap meydana getirdik. Osmanlı'yı doğru olarak anlamak isteyenler kitaplarımızı okusunlar" ifadelerini kullandı.

İHA

Yayın Tarihi : 5 Mart 2010 Cuma 14:38:01

Güncelleme :5 Mart 2010 Cuma 15:08:50