6
Mayıs
2024
Pazertesi
BURSA

'PKK'yı tasfiye edemediler'

CHP GENEL BAŞKAN YARDIMCISI ÖYMEN:

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen,"2008 yılındaki programımız partiyi bağlayan bir programdır. Bütün partililer bu programa bağlıdır" dedi.

CHP Gürsu İlçe Teşkilatı kongresine katılan Öymen, CHP Antalya Milletvekili Osman Kaptan'ın "1989 raporunun arkasındayız" sözleri üzerine, 1989'da hazırlanan raporun partilerinin geçerli saydığı bir rapor olduğunu söyledi. Öymen, bu raporun 2008 yılında kabul edilen yeni programlarında da tescil edildiğini ifade ederek, "2008 yılındaki programımız partiyi bağlayan bir programdır. Bütün partililer bu programa bağlıdır. Bu bakımdan bizim o raporumuzdaki görüşlerimizden farklı bir görüşümüz yoktur. Bunu defalarca açıkladık" dedi.

Öymen, demokratik açılım konusunda CHP ile hükümetin görüşememesi ile ilgili, "Biz görüşmeleri geri çevirmedik. Tam tersine görüşmeyi biz istedik. Genel başkanımız bir mektupla sayın başbakanı davet etti. Ama başka örneklerde de gördüğümüz gibi, başbakan bazen görüşmeleri farklı bir şekilde kamuoyuna yansıtabiliyor. Onun için bunun kayda alınmasını istedik, gerektiğinde gelecekte vatandaşın bilgisine sunulmak üzere. Bunun dışında genel başkan yazdığı mektupta bizim hem 89 raporumuzu, hem de 2008 programımızı başbakana gönderdi. Bu bakımdan biz görüşlerimizi yazılı olarak da sunmuş olduk. 1989 raporu partimizi bağlayan bir rapordur. Bunun arkasındayız, kuşku yok. Bizim çizgimiz bellidir, ama hükümetin yaklaşımını yanlış buluyoruz. Silopi'de yaşananlar ortadadır. Hükümet, silahı bırakmayı reddeden bir terör örgütüyle mücadele değil, müzakereyi benimsemiştir. Sıkıntı buradan kaynaklanıyor" diye konuştu.

 

"HÜKÜMET DİPLOMASİYİ YETERİNCE KULLANIP PKK'YI TASFİYE EDEMEDİ"

AK Parti iktidarının Kuzey Irak'taki PKK varlığını sona erdirmek için diplomasiyi yeterince kullanamadığını iddia eden Öymen, PKK'nın Irak'tan tasfiyesinin her şeyden önce hükümetin görevi olduğunu söyledi. Irak Anayasası'nın bu konuda hükmü olduğunu kaydeden Öymen, "Birleşmiş Milletler kararı var. 4. Cenevre protokolü var. Bu protokol, Irak yönetimini, Kuzey Irak yerel yönetimini ve ABD'lileri bağlıyor. Iraktan terörü tasfiye etmek onların görevidir. Türkiye'de konuşlanmış bir terör örgütü olsa, komşu

ülkelere saldırsa, Türkiye'de bu terör örgütüyle mücadeleyi reddetse dünyanın tepkisi ne olurdu acaba? Şimdi yaşanan durum buna benziyor. Türkiye'ye komşu bir ülkede konuşlanmış, merkezi, karargahı, eğitimi, birimleri, cephanesi her şeyi orada olan bir terör örgütü var. Ama bu devletler, kuruluşlar, o terör örgütünün oradan çıkarılmasını sağlayamıyor. Türkiye'nin çıkarması için atması gereken adımları kabul etmiyorlar, reddediyorlar. 7 senede bir kere 7 günlük kara operasyonu yapıldı. Onun da 3. gününde

Amerika Savunma Bakanı 'Derhal askerlerinizi geri çekin, yoksa savunma yardımını keseceğiz' dedi. Durum budur. Şu anda meclisten alınmış yetkisi var, onu da kullanamıyor" ifadelerini kaydetti.

2009 bütçesinin "hayali" biçimde hazırlandığını savunan Öymen, şöyle devam etti:

"Yüzde 4 kalkınma hızı sağlanacak diye bütçe yaptılar. Ama sonuçta yüzde 6 kalkınma hızı da ekside sonuçlandı. Bunun doğurduğu çok büyük bir bütçe açığı var. Hükümet şimdi bu bütçe açığını kapatmak için olağanüstü zam yapıyor. Dünyada en pahalı benzinini Türk insanı kullanıyor. Başarılı bir hükümet böyle mi yapar? Bugün hükümet 'Dünyadaki en büyük 17. ekonomiyiz' diye övünüyor. Peki kişi başı gelirde dünyada kaçıncıyız? Ellinciyiz. Dünya refah endeksinde kaçıncıyız? Refah sıralamasında 69'uncuyuz. Şimdi

böyle bir sıralamayla övünmemiz mümkün mü? İşsizlik oranının yükselmesinde Türkiye, dünyadaki en kötü ülkelerden biri. Kalkınma hızının bu kadar düşük olduğu bizden başka hemen hemen ülke yok. Şimdi bu tabloya bakarak başarılıyız diyebilir miyiz? Gelir dağılımınız bu kadar bozuksa, tabii dar gelirli vatandaşlarımız, yurttaşlarımız, emeklilerimiz, işçilerimiz, emekçilerimiz bundan büyük sıkıntı çekecektir. 400 bine yakın vatandaşımız yatağa aç giriyor, yiyecek ekmeği yok. Sizin aldığınız birtakım tedbirler,

senede aldığınız 1 ton kömürle vatandaşın karnını doyuramazsınız. Millet aç, millet fakir. Devletin kaynaklarını eşe dosta peşkeş çekiyorsunuz. Esnaf da perişan. Esnafa kredi vermesi gereken devlet bankaları, hükümet yandaşı bir gruba finansman sağlıyor ve o grup hükümeti destekleyen medya kuruluşlarını satın alıyor. Türkiye'nin durumu işte budur".

 

ÖKTEM GÜVEN TAZELEDİ

Onur Öymen'in konuşmasından sonra yapılan seçimlerde 7 aday yarıştı. Delegelerin büyük ilgi gösterdiği seçimde, mevcut Gürsu İlçe Başkanı Sedat Öktem güven tazeledi. Bu arada ilçe başkanlığına aday olan Bahri Erarslan oy kullanamadı. Nüfus kağıdını aracında unutan Eraslan, kimliğini alıp geldi. Ancak, sayım başlamak üzere olduğu için Eraslan'ın oy kullanmasına izin verilmedi. Bu yüzden Eraslan ile sandık görevlileri arasında kısa süre tartışma yaşandı. Oy kullanamayan Eraslan, duruma tepki göstererek,

"Bu ne biçim iş? Bir başkan adayının oy kullanmasına izin verilmiyor" dedi. Erarslan, az farkla seçimi kazanan Sedat Öktem'i tebrik etti.

CHP GENEL BAŞKAN YARDIMCISI ÖYMEN:
CHP GENEL BAŞKAN YARDIMCISI ÖYMEN:
İHA
Yayın Tarihi : 3 Ocak 2010 Pazar 18:15:01
Güncelleme :3 Ocak 2010 Pazar 20:08:52


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?