Bursa'da bir genci bıçaklayarak 150 lirasını gasp ettiği iddiasıyla tutuklanan 22 yaşındaki genç, olay günü memleketinde olduğunu halay görüntüleri ve radar cezası ile ispatlayınca hürriyetine kavuştu.

Edinilen bilgiye göre olay, 16 Aralık 2010 tarihinde Tophane gezi yolunda meydana geldi. İddiaya göre, tarihi surlarda gezen M.Ç.'nin yanına gelen 2 kişi önce sigara istedi. M.Ç.'nin vermek istememesi üzerine zanlılar genci bıçaklayarak 150 TL parasını gasp etti. Olayın ardından, M.Ç. fotoğraf teşhisi sırasında yaklaşık 3 ay önce cezaevinden çıkan sabıkalı E.A.'yı gösterdi. Bunun üzerine harekete geçen Asayiş Şubesi Gasp Bürosu dedektifleri, 23 Aralık 2010 günü Buttim'de E.A.'yı gözaltına aldı. Adliyeye sevk edildiği sırada basın mensuplarına, "Ben bir şey yapmadım" diyen 22 yaşındaki genç, tutuklanarak cezaevine gönderildi.

Ancak olayın meydana geldiği iddia edilen tarihte oğlunun yanında bulunduğunu ve Erzincan'da olduklarını ileri süren baba Z.A., dedektif gibi iz sürerek oğlunu tahliye ettirebilecek delillere ulaşmaya çalıştı. Olayın olduğu gün düğünde çekilen halay görüntülerini elde eden baba, 24 saat süren yol boyunca girdiği radar cezalarına da ulaşıp bunları dosyaya ekledi. Otomobil içinde çektikleri fotoğrafları da savunma dosyasına ekleyen baba, oğlunu tekrar hürriyetine kavuşturdu.

"EMNİYETE GİRİNCE AĞLADIM"

15 Aralık 2010 tarihinde Bursa'dan yola çıktıklarını ifade eden E.A., "Sakarya'dan halamı alarak Kars'a gittik. Zaten yolumuz 24 saat sürüyor. Yolda giderken, düğünde ve gelirken fotoğraf çektirdim. Babama yolda telefon geldi ve beni polislerin aradığını söylediler. Geldiğimde ise gözaltına alındım. Bana gasp yaptığımı söyledikleri zaman çok ağladım" diye konuştu.

Toplumda, cezaevine girip çıkan insanların tekrar suç işleyeceği yönünde bir kanaat olduğunu söyleyen E.A.'nın avukatı, "Bu kanaat cezaevine girip çıkanların hayatını mahvediyor. Herkes suç işleyebilir ama bu bir daha suç işleyeceği anlamına gelmez. E.A. çok şanslı, fotoğrafları ve radar cezaları dosyamızın seyrini değiştirdi" dedi.

Oğlunun suçsuzluğunu dedektif gibi iz sürerek ispat etmeye çalışan baba Z.A. ise, AİHM'ye kadar gideceğini söyledi. Baba Z.A., bu olay yüzünden çocuklarının eve giriş çıkış saatlerini tespit etmek için evine güvenlik kamerası taktırdığını ifade ederek, "Ben 100'e yakın işçi çalıştırıyorum. Benim oğlum 150 TL için gasp yapacaksa ben onu zaten evlatlıktan reddederim" şeklinde konuştu.

Bir daha isminin böyle bir olaya karışmasını istemeyen E.A. ise babasının tekstil fabrikasında çalışıyor. Her gün eve girip çıkarken güvenlik kamerasına el sallayan E.A., böylelikle işini sağlama alıyor.