1
Mayıs
2024
Çarşamba
BURSA

Şehit ailelerinden tezkereye tepki

Lübnan'a asker gönderilmesiyle ilgili tezkerenin Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) kabul edilmesi, şehit ailelerinin tepkisine neden oldu. 3 gün önce Hakkari'de oğlunu şehit veren Bursalı Sezai Okay, Lübnan'a asker gönderilmesiyle ilgili tezkerenin Meclis'ten geçmesine çok üzüldüğünü belirterek, "Oraya gidecek çocuklarımız bir kurşun yerse yıkılırız. Gönül Türkiye'nin oraya sağlık hizmeti götürmesini, yıkılan binaları inşa etmesini isterdi" dedi. 

Hakkari'de teröristlerin saldırısı sonucu şehit olan Asteğmen Burak Okay'ın babası Sezai Okay, acısını 9 yaşındaki kızı İdil'e sarılarak ve taziyeye gelen tanıdıklarının tesellisiyle dindirmeye çalışıyor. Meclis'teki Lübnan'a asker gönderilmesiyle ilgili tezkere görüşmelerini televizyondan izlediğini belirten Sezai Okay, milletvekillerinin yüzde 80'inin kendi iradelerini ortaya koyamadığını öne sürerek, "İnanın çok üzüldüm, Lübnan'a gitmeliydik. Ama sağlık ekibiyle inşaat ekibiyle gitmeliydik. Yaralanan insanlara yardım eli uzatmalı, hastane, yeni ev inşa etmeliydik. Tamir için gitmeliydik. Eğer oraya gidecek çocuklarımız bir kurşun yerse yıkılırız. Milletvekillerinin çoğu da bunu istemedi. Ama yüzde 80'i iradelerini ortaya koyamadı. 

Bu millet oyları, milletvekilleri kendi iradelerini ortaya koysun diye verdi. Ben Tayyip Erdoğan'ı istemesem de, benim Başbakanım'ın ülkenin başbakanı gibi konuşmasını isterdim. Bu acılı anne baba haklı demeliydi. Benim oğlum çiçek toplamaya gitmedi. Dağcı değildi, askerliğe şanla şöhretle gitti. Teğmen apoletlerini kendim taktım. Onlar benim şehitlik anlayışımı anlayamadı. Benim söylediklerim yanlış anlaşılmış. Sadece Recep Tayyip Erdoğan yanlış anladı. Ben, Başbakan'ın da, milletvekillerinin de çocuklarının Hakkari ve Şırnak'ta askerlik yapmalarını isterim. Bu ayrımcılık bu ülkenin kanını emiyor, tabanına dinamit koyuyor. Ben bu ülkenin ferdi olarak siyasilere inanmak istiyorum" dedi. 

Sezai Okay, oğlunun mangasından firar eden askerle ilgili şehit olmadan bir gün önce kendisiyle konuştuğunu kaydederek, "'Baba askerim kayboldu, moralim çok bozuk' dedi. 'Komutanım öyle azarladı ki, ağzımı bile açamadım. Baba beni sürerler. Zor görev verirler, karakollara atarlar' dedi. 'Komutan da baban sayılır. Bir bağırır sonra unutur' dedim. Herkes altındakilere kızar, ne olur üzülme diye teselli ettim. Yüzbaşı olan amcasıyla da konuştum. Bir şey olmayacağını, ifadesine başvuracaklarını söyledi. Ama oğluma tüm gün her yeri köşe bucak aratmışlar. 2 saat durmadan yorgun argın tepeye nöbete yollamışlar. Ne olduysa oldu. Nöbete yorgun ve morali bozuk çıktı" diye konuştu. 

Anne Neriman Okay ise, sözlerinin Başbakan tarafından yanlış anlaşıldığını vurgulayarak, "Bütün şehit anneleri, siyasilerin çocuklarının da Lübnan'a, Kandil Dağı'na gitmesini istiyor. Benim oğlum yan gelip askerlik yapmadı. Ben de oğlumu kaçırmasını bilirdim. Bilgisayar mühendisi oldu. Master yaptırır, yurtdışına yollardım. 3 aylık eğitimle dağlarda PKK'ya karşı dikecekleri hiç aklıma gelmedi. Milletvekillerinin çocukları da askerliğini doğuda yapsın. Başbakan, 'Şehitliği kabul etmeyenler olabilir' dedi. Beni yanlış anladılar. Şehitliği kabul etmiyorum demedim, ben 'Şehit annesi olmakla övünmüyorum, övünmeyeceğim' dedim. 

Onlar hiçbir zaman evlat acısının ne olduğunu bilemezler. Pırlanta gibi dünya tatlısı çocuğum vardı. Ben Allah'a inanan, inançlı bir aileden geliyorum. Benim şehitliği kabul etmediğimi lanse ederek inançsız bir aile gibi gösteremezler. Yüreğimiz yanıyor. Bizim halimizi anlasınlar, çocuklarını Kandil Dağı'na, Şırnak'a, Hakkari'ye göndersinler. Benim isyanım, yavrumun pisi pisine ölmesinedir" şeklinde konuştu. 

Acılı aileye taziye ziyaretinde bulunan Kültür eski Bakanı Namık Kemal Zeybek de, Türk askerinin Lübnan'a gönderilmesinin yanlış olduğunu savunarak, "Başbakan da insandır, bu sözünü söyledikten sonra gafını örtmek için özür dilemelidir. Şehit ailelerinden bütün şehit babalarından özür dilemelidir" dedi. 

Bu arada, Şırnak'ta şehit olan Bursalı Piyade Er Mehmet Öztürk'ün annesi Emine Öztürk, Lübnan'a asker gönderilmesine karşı olduğunu söyleyerek, "İçimizi temizlemeden, Lübnan'a ne yapabiliriz. Onu anlamadım. Kendi vatanında haince pusular kurulan evlatlarımızın orada da ölmesini istemiyoruz" diye konuştu. 

Şehidin ağabeyi de, "Yahudilerin hizmetkarlığını yapmalarını istemiyoruz. Türkiye'deki sorunlar hallolmadı. Biz Türk askerinin ne Afganistan'a, ne Irak'a, ne de Lübnan'a gitmesinden yanayız" diyerek düşüncelerini dile getirdi.
İHA
Yayın Tarihi : 6 Eylül 2006 Çarşamba 17:40:08
Güncelleme :6 Eylül 2006 Çarşamba 17:46:28


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?