'Şiddete, teröre, kötü söze yokum'

Bursaspor Teknik Direktörü Ertuğrul Sağlam, hafta sonu deplasmanda oynayacakları zorlu Beşiktaş maçı ile ilgili olarak, "Onların şampiyonluk yolunda ne kadar puana ihtiyacı varsa, bizim de UEFA yolunda o kadar puana ihtiyacımız var" dedi.

Özlüce tesislerinde düzenlendiği basın toplantısında mücadele ile ilgili bütün soruları cevaplandıran genç teknik adam önemli açıklamalarda bulundu. Şampiyonluk yarışında Sivasspor'a en yakın rakibin Beşiktaş gibi göründüğüne dikkat çeken Sağlam, "Beşiktaş'ın kendi sahasında, kendi taraftarının önünde oynayacak olması dezavantaj gibi gözükse de, onların şampiyonluk yolunda ne kadar puana ihtiyacı varsa, bizim de UEFA yolunda o kadar puana ihtiyacımız var. Belirledikleri hedef doğrultusunda puan kaybına tahammülü olmayan iki ekibin zevkli mücadelesi olacak. Bizde futbolun güzellikleri sahaya yansıtarak, iyi mücadele ederek oradan bizi hedefimize götürecek olan puanları almaya çalışacağız. Rakip kolay değil ve formda. İnönü Stadı'ndan bizi mutlu edecek, gelecek adına bizi umutlandıracak puanları alacağımızı düşünüyorum. Sercan cezalı, Volkan'ın Ankaragücü karşılaşmasında oluşan sakatlığının hala devam etmesi, takımla antrenmana çıkmasına rağmen yüzde 100 iyi olduğunu söyleyemiyoruz. Tadeu ve Muhammet'in sakatlığı, Ömer'in ise gribal sıkıntısı devam ediyor" diye konuştu.

"RAKİPDEN ÇOK DAHA FAZLA MÜCADELE ETMEMİZ GEREKİYOR"
Beşiktaş ile sıkıntıların devam ettiğini ve insanların üzerine sorumluluk almadığı sürece de bu sıkıntıların devam edeceğinin altını çizen Ertuğrul Sağlam, "Ben sporun içindeki rekabete sonuna kadar varım. Futbolun kuralları içinde sertliğe sonuna kadar varım. Mücadele olacaksa bunun köküne kadar varım. Ama futbolun içindeki şiddete, teröre, kötü söze hiç yokum. Bunda üzerime ne görev düşerse, bunu engelleme konusunda mücadelemi vereceğim. Sporun güzelliklerini yansıtma konusunda sonuna kadar her şeyi
yaparım. Biz bu konuda nerelere kadar uzanabiliyorsak, sorumluluğumu sonuna kadar alırım. Ortada bir sıkıntı var bu istemediğimiz şekilde devam ediyor. Birileri bu işten sorumlu. İnsanlar bu işlere çözüm konusunda sorumluluk almadığı sürece bu işler devam edecek. Sorumluluk alması gereken insanlar ile bu husumeti bir an evvel ortadan kaldırmak lazım. Burada başkanlar, yönetim, taraftarlar, kaptanlar ve teknik adamlar var. Bu gruplar bir an evvel ne yaparlarsa yapsınlar bu sıkıntıyı ortadan kaldırsınlar"
şeklinde konuştu.

Futbolculara maçı gergin hale getirecek söylemde bulunmadıklarını kaydeden tecrübeli teknik direktör. "Ne maçın içinde ne de sonunda da arayış içinde olacağız. Ankaragücü maçı da ortam itibari ile gergindi. Bizim bu karşılaşmadan 3 puan alma gibi zorunluluğumuz var. Yukarıdaki takımlara yaklaşmak istiyorsak puan kaybetmemiz gerekiyor. Puan almak istiyorsak rakipten çok fazla daha mücadele etmemiz gerekecek. Kazanmak için gol atmanız gerekiyor. Bütün bunları yapabilmek için sağlıklı düşünmek ve sağlıklı
uygulamak gerekiyor" diye konuştu.

Geçen hafta çok önemli bir karşılaşma oynadıklarını ifade eden Sağlam, "İki takımın taraftarı arasındaki, iki kulüp arasındaki dostluğun, kardeşlik derecesine varan ilişkinin, maçın öncesinde bütün spor kamuoyunun beklentilerinin çok farklı olması, "Maçı kardeş takıma verecek. Onların içinde bulunduğu ortamdan dolayı kaçınılmaz bir gerçek var. Bursaspor karşılaşmaya çok asılmayacak" gibi insanların söylemleri olması, son günlerde futbolda öne çıkarmayı başaramadıkları değerlerin bu denli basit karşılaşma öncesinde maalesef bu iddialara sahip olduk. Çıktık biz kardeşlik derecesine varacak iliºkimizin boyutunu bir kenara bırakarak, sporun evrensel değerlerini incitmeden, onları koruyarak, kardeşimiz diyebileceğimiz takımı biraz daha zora sokacak skoru elde ederek, puan aldık. İki takımın şanlı tarihine yakışacak davranış buydu.

Karşılaşma sonunda taraftarlar gene nelerin doğru yapılacağını gösterdi. Son dönemlerde kaybolan değerleri ön plana çıkartarak mücadelemizi oynadık. Kardeşimizi inciterek, Ankaragücü'nün belki de küme düşme mücadelesinde zor duruma girmesine rağmen sporda dostluğun nasıl yaşanması gerektiğinin derslerini verdik. Maalesef geçen hafta futbolda çirkinliklerin, kötü sözlerin ön plana çıktığı maç oynandı. Basın bunu ön plana çıkartarak bizi görmezden geldi. Ülkenin futbol anlayışı bu. İki cümlecik yazılarla bu yer almadı. İki kelime konuşulacak değeri bulmadı. Ülke futbolu adına, ülke futbolunda kaybolan değerlerin yerine koyulabilmesi adına, bu çok acı bir gerçek. Bu benim içimi acıttı, beni üzdü. Ülkemizde maalesef bunu değiştiremiyoruz. Ama değişmesi için biz sonuna kadar dik duruşumuzu devam ettireceğiz. Kendi duruşumuzdan, ahlaki anlayışımızdan, sonuna kadar ödün vermeyeceğiz" dedi.