Bursa'daki hastane faciasında hayatını kaybedenlerin kesin ölüm sebeplerinin cuma gününe kadar açıklanacak olan otopsi raporlarıyla netlik kazanacağını belirten Sağlık Bakanı Recep Akdağ, müfettiş ve uzmanlar ile savcılığın tahkikatının devam ettiğini, kusuru olanlar var ise cezalandırılacağını söyledi.

Bakan Akdağ, Bursa Valiliği'nde milletvekilleri ve Vali Şahabettin Harput ile birlikte, Şevket Yılmaz Hastanesi'nde çıkan ve 8 kişinin hayatını kaybettiği yangınla ilgili yaptığı açıklamada, "Hepimizi üzen bir yangın meydana geldi. Yangında ölen vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet diliyorum. Şunu öncelikle net olarak ifade etmek istiyorum; bir kişinin bile hatalı bir işlemden dolayı hayatını kaybetmesine asla müsamaha etmeyiz. Yangından önce, yoğun bakımda bize emanet edilen 16 erişken, 13 yenidoğan hastamız vardı. Bir canı kurtarmak için, 500-700 gramlık bebek için bir mezraya helikopter ambulans götüren bir devlet yapısına sahibiz. İnsana verdiğimiz önem bugün artık bu noktaya çıkmış durumdadır.

Bu konuda bu yangınla alakalı bir yanlış var mı, bir eksik var mı onu araştırıyoruz. Bina 2002 yılında biz göreve gelmeden önce tamamlanmış bir binadır. Binanın yapımında bir eksiklik var mı? Bizim yönetimimiz döneminde eksik ya da hata var mı? Kurtarmada eksik hata var mı? Bu konu için bakanlığımız teftiş kurulu başkanı iki müfettişle beraber soruşturma yürütüyor. Hem cumhuriyet savcımız kendi soruşturmasını yürütüyor. Ben arkadaşlarıma talimat verdim. Konunun uzmanlarından oluşan 10 kişilik mühendis odaları temsilcilerinden yardım, bilirkişilik talep ederek bu teftiş kurulunun ekibine katmış bulunuyoruz" dedi.

TEKNİK HEYET ÖN RAPORUNU AÇIKLADI, YANGIN TÜPLERİ KULLANILDI
"Hayatını kaybeden bütün kardeşlerimiz bizim canımızdır, bizden parçadır. Ailelerin acısını bir kez daha paylaşıyoruz" diyen Akdağ, "Bütün hastane personeline de diğer hastalara olan kişilere, yakınlarına da geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. İdari soruşturmanın hızlı olarak yapılması için gerekli talimatları verdim. Ben şahsen elimden geleni yapıyorum. Bugün oluşturduğumuz teknik ekipten ipuçları istedim. Genel kanaat şu, teknik olarak bu heyet, yangının sebebi şudur diye, üst katlara dumanın ulaşmasıyla ilgili eksik, hata olduğunu beyan edemiyorlar. Zamana ihtiyacı olduklarını beyan ediyorlar.

Cumhuriyet savcılığının Akdeniz Üniversitesi'nden bilirkişi çağırdığını ifade ettiler. Yangının çıkış, yayılma sebebi, teknik sorunlar bile belli değilken, kamu oyunun karşısına çıkıp, birtakım suçlamalarda bulunanlar var. Bu kişiler çok yanlış bir iş yapıyorlar. Üstelik bunların bir kısmı sendikanın başkanı ya da üyesi olabiliyor. Meslek örgütünün başkanı olabiliyor. Siyasi parti mensubu olabiliyor. Bu haksızlığı ne teknik heyet karşısında yapmak doğru, ne de halkın karşısında yapmak doğru. Ben size bir takım tahminlerimden bahsedebilirim. Burada teknik heyetlerin söyleyecekleri önemli. Kamuoyu biliyor, bu konuda hiç bir şeyi asla hasıraltı etmedik, neyse gerçekler ortaya çıksın, bir sorumlu varsa teknik kusur varsa, onu bilelim. Hem idari taraf olarak hukukun gerektirdiği ölçüde cezalarını veririz, zaten bağımsız yargı soruşturmasını yapıyor" diye konuştu.

Savcı yerine, hakim yerine geçerek karar verenlerin hata yaptıklarına işaret eden Akdağ, "Artık bundan vazgeçmeliyiz. Meselenin üzerine hepimiz gitmeliyiz, basının hassasiyetini yerinde buluyorum. Karar vermeden önce teknik olarak meselenin sonuçlanmasını hepimiz beklemeliyiz. Aksi takdirde ön yargılı suçlamalarla bir yere varamayız. Hizmet alımıyla ilgili bazı suçlamalar var. Yangının bununla ilgili olduğuna dair kimse bir şey bilmiyor. Bu hususta teknik heyetin ortaya koyduğu gerçek mi var da, hizmet alımıyla sağlık hizmetlerinin geliştirmesini tenkit ediyorlar? Neye dayanarak bunu konuşuyorlar gerçekten ben merak ediyorum. Varsa bir kusur ortaya çıkacak, yoksa da yok demektir. Bunu hepimiz beklemek zorundayız. Bu hassasiyete binaen Adli Tıp Kurumu başkanımıza telefon açarak ricada bulundum. Bir an önce ölüm sebeplerinin ortaya konulması açısından adli tıp elinden geleni yapıyor. Cuma gününe kadar bütün patolojik incelemelere dair bir sonuç vereceklerini bildirdiler. O zamana kadar bir sonuç oluşur. Yorum yaparken bir hüküm verici tavır içine girmek toplum adına haksızlık yapmak olur" dedi.

"SAĞLIKTA DÖNÜŞÜMÜ HAKSIZ YERE ELEŞTİRİYORLAR"
Yangın vesilesiyle sağlıkta dönüşüm reformlarının tenkit edildiğini, bunun son derece haksız ve yanlış olduğunu ifade eden Akdağ şunları söyledi:
"Burada enteresan bir şekilde konuyu sağlıkta dönüşüm programıyla ilgili eleştirenler oluyor. Sağlıkta dönüşüm programı Türkiye'de anne ölümlerini yüz binde 70'ten yüz bin 15'e düşürü. Her yıl 900'ün üzerinde hamile kadın hayatını kaybederken, 2009'da 200'ün altında bekliyoruz.

Türkiye'de bebek ölümleri binde 30 iken bugün binde 15'lere düşmüştür. 2009 muhtemel sonuçlarını ifade ediyorum, sağlıkta dönüşüm programı, hastasını sokakta bırakmayan, acilden geri çevirmeyen, ilaç için yeşil kartlısını hastane kuyruklarında süründürmeyen, bekletmeyen bir dönüşümü gerçekleştirdi. İşçisini, yoksulunu ilaçsız bırakmayan bir sistem ortaya konulmuştur. Sağlıkta dönüşüm programı on binlerce kızamıklı çocuktan yılda sıfır kızamıklı çocuğa dönüştürmüştür. Örnekleri çoğaltabiliriz. Yorum sahiplerini sağduyulu olmaya çağırıyorum."

Müfettişlerin ön rapor hazırladıklarını anlatan Akdağ, "Müfettişlerimiz teknik heyetle ön rapor hazırladılar. Gece meydana gelen yangın sonrası, bakanlık üst düzey yetkilileriyle 08.15'te olay yerine ulaşıldı. Yapılan ilk incelemeye göre, saat 2 civarında yangın başladı. İtfaiye aranmış. 2 dakika sonra intikal etti. Hastane bünyesinde bulunan 112 ambulans müdahil oldu. 112 komuta kontrol merkez, 15 adet ambulans, 2 adet ulusal medikal kurtarma ekibi, 5 özel ambulans olmak üzere 25 ambulansla müdahale etti.

Toplam 16 erişkin hasta, 13 yenidoğan hasta 15 dakikada diğer hastanelere sevk edildi. Yoğun bakımdaki hastalar tedbiren diğer hastanelere sevk edildi. Yangından etkilenmeyen hastalar dışarıya çıkarıldı, yangın söndürülünce içeri alındı. 372 hastanın tedavileri sürdürüldü. Gün içindeki taburcu sonucu 172 hasta yatarak tedavi görmeye devam ediyor. Halen diyaliz, ameliyathane, görüntüleme hariç diğer servisler hizmete devam ediyor. Bursa genelinde kamu ve özel hastanelerle gerekli koordinasyon sağlandı.

Sağlık hizmetlerinde aksama yok. Bina 2008'de yapılmış, 2009'da güncellenmiş afet planı vardır. Yangın tüpleri periyodik kontrolleri yapılmış olup, olay esnasında kullanılmıştır. Yangın alanı ve asansörler ayrı yerlerde bulunmaktadır. Yoğun bakımdaki ağır hastalar sağlık ve itfaiye ekiplerince tahliye edilmiştir. Hizmet alımıyla ileri teknoloji görüntüleme hizmetleri veriliyordu. İnşaat, mimar, makine, elektrik ve kimya mühendislerinden oluşan teknik ekip çalışmaya başladı" dedi.

Ölüm sebeplerinin cesetlerden alınan dokuların incelenmesiyle ortaya çıkacağını, Adli Tıp Kurumu'nun cuma gününe kadar yoğun çalışarak otopsi neticelerini açıklayacağını ifade eden Akdağ, "Müfettişler hata, eksik olup olmadığını tespite çalışıyor, cumhuriyet savcısı adli yönden soruşturmayı yürütüyor. Bunu ortaya çıkartmaya çalışıyorlar. Neyin değişip değişmeyeceğine soruşturmacılar karar verecek. Bana gelen bilgilerde, yangından sonra durumu ağırlaşan kişiden bahsetmediler. Bu hastaların önemli bölümü, hayati tehlikesi olan yoğun bakım hastaları" şeklinde konuştu.

iha

Yayın Tarihi : 27 Mayıs 2009 Çarşamba 10:53:07