Vakıflar Haftası dolayısıyla Ördekli Kültür Merkezi'nde yapılan paneli yöneten Uludağ Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bilal Kemikli, selatin camilerin ihtişamının dernek yöneticileri ve imamların hatalı uygulamaları ile bozulduğunu söyledi.

Osmanlı mimarisinin ilk dönemine ait Çekirge'deki Hüdavendigar Camii'nin girişine konulan otomatik kapı ile bir iş merkezine giriyor hissine kapıldığını belirten Kemikli, "Lütfen yapmayınız. Ecdadımıza hakaret ediyoruz. Böylesine sade, böylesine estetik eserleri otomatik kapı, dijital vakit göstergeleri ve benzeri bir sürü teknolojik sistemle öldürmeyin. Bu, Osmanlı tarzını yansıtan, bir ruhu olan camilerimizi mahvediyor. Kayhan'daki camiye gittim. Girişe alüminyumdan bir camekan koymuşlar, tarihi caminin bütün hüviyetini ortadan kaldırmış. Keşke gitmeseydim, görmeseydim diye hayıflandım. Bu işleri yapan cami yöneticilerimizin, imam hatiplerimizin çok dikkatli olmalarını, bir mimardan, bu işleri bilen bir uzmandan fikir sorarak düzenleme yapmalarını rica ediyorum" dedi.

Ulucami'nin son restorasyonunu yapan nakkaş Semih İrteş de, kündekari ve bilim tarihi bakımından paha biçilmez nadide bir eser olan minberin üzerinden çeşitli dönemlerde sürülmüş 7 kat verniği güçlükle temizlediklerine dikkat çekerek, "Vernikten dolayı minberin üzerinde kemik kakma ve hatemi işleri ortadan kalkmış. Bütün detaylar vernikleri temizleyince ortaya çıktı. Bu minbere nasıl bu kadar vernik sürülebilir? Müezzin mahfiline çıkışın yan cephesinde, Türkiye'de 10-11 yerde bulunan şahane derinin üzerindeki nakışları sıvaların altında bulduk. Bu sıvayı buraya nasıl sürdüler anlamak mümkün değil. Ulucami'nin içerisinde hava almayı engelleyen 1980'li yıllarda yapılmış plastik boyaları nice uğraştıktan sonra temizleyebildik. Bina hava almaya başladı. Ancak biz bu plastik boyaları özel yöntemlerle güçlükle temizlerken, Bursa'da başka bir selatin camide iş yapan müteahhit plastik boya çekmeye başlamıştı. Eski eser restorasyonu çok titiz olunması gereken bir konudur" diye konuştu.

Bursa Eski Eserleri Sevenler Kurumu üyeleri de, Osmanlı sanatlarının Bursa'daki zirvesi olan Yeşil Camii'nde yapılan hatalı uygulamalardan şikayet ettiler. Yeşil Camii'nde paha biçilmez eşsiz İznik çinileri ile yapılan hünkar mahfilinin ön tarafında çinilerin üzerine monte edilen GSM şebeke engelleyici jumper cihazı ile minberde elektrik kesilince devreye girmesi beklenen akülü ışıldak ve hoparlörlerin tarihi camideki çinilerin ihtişamını bozduğu belirtildi.
Camilerde Osmanlı mimarlarının sağladığı akustik ses düzenine rağmen mikrofon kullanılmasının cemaatin kulak sağlığına ve ibadetlerin ruhuayetine zarar verdiği ifade edildi. Selatin camilerde görev yapan din görevlilerinin kendi davudi sesleri ile okuyacakları duaların cemaatin üzerinde daha fazla tesir bıraktığı belirtilerek, müftülüklerin dışarıda cemaat olmadığı zamanlarda imam hatip ve müezzinlerin kendi sesleri ile kıraat etmeleri için talimat vermesini istedi.

iha

Yayın Tarihi : 10 Mayıs 2009 Pazar 13:11:58