Türkiye'nin 81 ilinde olduğu gibi Bursa'da da 'Türkiye İçin Sağduyu' başlıklı ortak basın açıklaması yapıldı. Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) Başkanı Celal Sönmez, siyasilere 'uzlaşın' çağrısında bulunmak istediklerini vurgulayarak, ülkeyi büyük bir tehlikenin beklemediğini söyledi.

BTSO'da, esnaf örgütlerinin ve memur sendikalarının temsilcilerinin katılımıyla 'Türkiye için sağduyu' başlıklı basın açıklaması yapıldı. Sivil toplum örgütleri adına konuşan BTSO Başkanı Celal Sönmez, son günlerde zor bir demokrasi ve hukuk sınavından geçen Türkiye'nin, kritik dönemden yara almadan çıkması gerektiğini belirtti. Uluslararası kriz dalgalarının hissedildiği günlerde, iktisadi tedbir aranacağına hala sağduyu aranmasının talihsizlik olduğuna dikkat çeken Sönmez, Türkiye'nin bir an önce uzun dönemli ve tempolu büyümesini sağlayacak, işsizlik başta olmak üzere tüm iktisadi ve sosyal sorunlara odaklanması gerektiğini söyledi. Kısır politik sürecin, genel seçimlerden sonra da devam ettiğini, toplumda umutsuzluğun ve karamsarlığın artığını, siyasi ve ekonomik istikrarı tehlikeye attığına değinen Sönmez, "Siyasi partiler demokrasinin vazgeçilmez unsurlarıdır. Siyasi partilerin kolaylıkla kapatılabilmesi, aynı kolaycı yaklaşımla kurum ve bireylerin özgürlüklerinin kısıtlanması, demokratik süreç ve kurumların güçlenmesine hizmet etmek yerine zarar vermektedir. Kuvvetler ayrılığı ilkesi son derece önemlidir. Bu ilkenin çatışmaya sebep olmaması, kuvvetlerin bağımsızlığını temin etmesi önemlidir. Yapmamız gerekin ekonomik, siyasi ve sosyal standartlarımızı gelişmiş ülkelere ulaştırmak ve AB sürecini hızlandırmak olmalıdır. Türkiye'nin gelişen dünya şartlarına uygun, kendi değerlerimizi bütünleştirecek bir anayasaya ve siyasi partiler kanununa ihtiyacı vardır. Türkiye'nin istikbalini karartmaya kimsenin ama hiç kimsenin hakkı yoktur" dedi.

Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Celal Sönmez, siyasilerin hepsine 'uzlaşın' dediklerini anlatarak, "Ülkeyi büyük bir tehlikenin beklediğini düşünmüyorum. Yukarıya tırmanmış bir kriz yok. Ama bugünden bir tedbir alınacak olursa çok daha sağlıklı bir kriz yönetimi yapılabilir. Testi kırılmadan yol göstermeye çalıştık. Biz bütünüz demeye çalıştık. Korku havası estirmeye gerek yok. Türkiye buna benzer bir çok olayın üstesinden gelmiş, bunun da üstesinden gelecektir" diye konuştu.

Mortgage kriziyle ilgili soruyu da yanıtlayan Sönmez, dünyada en az etkisini gösterdiği ülkelerden birisinin de Türkiye olduğunu ifade etti. Bu tür fonların Türkiye'de pek faaliyeti olmadığına değinen Sönmez, "Merkez Bankası da bu süreci iyi yönettiği takdirde o kadar büyük sorun olacağını da düşünmüyorum. Bunun tabii ki Türkiye'ye bir maliyeti olacak. Cari açık yüksek olması sebebiyle yüksek faiz uygulaması bir müddet devam edecek. Dünyadaki krizden etkilenmemiz mümkün değil. Cari açığı yüksek olan ülkeler daha fazla etkilenebilir. 2001 krizinde devlet ve bankalar borçluydu. Şimdi ise özel sektör borçlu. Aşağıya çekilen döviz kuru politikasıyla sanal bir refah dönemi yaşatılıyor. İhracatın içindeki ithalat payı 5 sene önce yüzde 34'lerdeyken, şimdi yüzde 70'leri geçti. Döviz kurunun aynı kalması, işadamı ve sanayiciyi döviz kuru ücretinden borçlanmayı cesaretlendirdi" şeklinde konuştu.

Son gelişmelerin Bursa'ya olan etkisini de değerlendiren Sönmez, Bursa'daki karşılıksız çek sayısının, miktar ve tutar olarak İstanbul ve Türkiye ortalamasının üstünde olduğunu belirtti. Toplantıda, Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar Konfederasyonu (TESK) adına Arif Tak, Bursa Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Rıza Aydın, Türk-İş Bursa Bölge temsilcisi Mehmet Kanca, Hak-İş temsilen Halit Korkmaz, Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) adına Fuat Sarı, Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) adına Kadri Özfındıklı, Kamu-Sen adına Selçuk Türkoğlu hazır bulundu.