Bursa'da gazetecilerden ve sivil toplum örgütlerinden oluşan bir grup, uğradığı bombalı suikast sonucu 15 yıl önce hayatını kaybeden gazeteci yazar Uğur Mumcu'yu anarak, maskeli ve karanfilli yürüyüş düzenledi.

Uğur Mumcu Anma Platformu mensubu çok sayıda dernek, oda, sivil toplum örgütü ve çeşitli kuruluşlar tarafından düzenlenen anma töreni Setbaşı Meydanı'ndaki Mahfel önünde başladı. Meydanda toplanan binlerce kişi, Uğur Mumcu maskesi takıp, 'Susma, sustukça sıra sana gelecek', 'Uğurlar ölmez, öldürülemez', 'Özgür basın susturulamaz', 'Katiller bulunsun, hesap sorulsun' diye sloganlar atarak Cumhuriyet Meydanı'na kadar yürüdü. Atatürk Anıtı'nda saygı duruşu ve İstiklal Marşı okunmasının ardından konuşma yapan Bursa Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nuri Kolaylı, terörü lanetlemek ve cinayetlerin arkasındaki gerçeklerin açıklanmasını talep etmek için toplandıklarını ifade etti.

Devleti yönetenlerin, cinayetin tüm yönleriyle aydınlatılacağına dair verdikleri sözleri unuttuğunu iddia eden Kolaylı, "Uğur Mumcu, çalışmalarında gerek dincilik, gerekse milliyetçilik maskesi altında faaliyet yürüten karanlık güçleri açığa çıkarttı. Yazılarında ve kitaplarında, uyuşturucu ve silah ticaretini elinde tutan mafya çetelerinin terörü körüklediklerini ve çok sayıdaki siyasi cinayetin içinde olduklarını kanıtlarıyla gözler önüne serdi. Üzerine gittiği her konuyu araştırdı, inceledi, belgeleri tek tek tasnif etti. Vicdanının terazisine vurdu ve ancak o zaman fikrini açıkladı. Fikirleri, günlük çıkarların, kısa vadeli siyasetlerin üzerinde yükselen toplumsal vicdanın ve bilgeliğin sesi sayıldı. Demokrasi ve insanlık düşmanlarının amansız düşmanı oldu" dedi.

Uğur Mumcu'nun, gazetecilerin, bilim adamlarının, aydınların ve toplu kıyımların karanlıkta kalan katillerinin izini sürdüğünü belirten Kolaylı, "Kanlı ayak izlerinin çoğu kez mafya, siyaset ve bürokrasi üçgeninde kesiştiğini ortaya koydu. Gazetecilik mesleğine, gerçek anlamda araştırmacı gazetecilik misyonunu kazandırdı. Yolsuzluk iddialarını araştırırken bakanlar, bürokratlar, büyük sermaye grupları ve üst düzey siyasetçilerle karşı karşıya geldi. Papa suikastının iç yüzünü araştırırken ve Abdi İpekçi, Doğan Öz, Cevat Yurdakul, Muammer Aksoy, Bahriye Üçok, Çetin Emeç'in katillerinin izini sürerken, mafya-siyaset-devlet üçgeninde bir çok ismi sütunlarına taşıdı. Son olarak araştırmalarını radikal dinci ve bölücü hareketler üzerinde yoğunlaştırdı ve bu akımlara sert eleştiriler yöneltti. Ne kadar haklı olduğu Türkiye'yi mezar evlerle donatan Hizbullah'ın açığa çıkarılmasıyla ve bölücü PKK terörünün hain silahlarını insanımızın üzerine çevirmesiyle bir kez daha anlaşıldı" diye konuştu.
Aydınlara sahip çıkılmadıkça ne Mumcuların, ne Emeçlerin ne de Dinklerin yattığı yerde rahat etmeyeceğini ifade eden Kolaylı, "Katledilen meslektaşlarımızı ne unutacağız, ne de unutturacağız" şeklinde konuştu.

Anma programı, 2 metre yüksekliğindeki Uğur Mumcu posteri önüne karanfillerin bırakılmasıyla sona erdi.