Uludağ İhracatçı Birlikleri (UİB) Genel Sekreteri İbrahim Okur, Genç Sanayici ve İşadamları Derneği (GESİAD), Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) işbirliğiyle düzenlenen 'Genç Girişimciler Akademisi ve Sivil Toplum Diyaloğu Projesi' kapsamındaki ''dış ticaret uzmanı yetiştirme kursu'' adaylarıyla tecrübelerini paylaştı.

Projeye katılan dış ticaret uzman adaylarıyla Necatibey Ticaret Meslek Lisesi'nde bir araya gelen Genel Sekreter Okur, ''dış ticaretin ülkemiz ekonomisindeki dünü, bugünü ve yarını'' konulu sunumunda Türkiye'nin dış ticaret serüvenini anlattı.

Dünyada yaşanan küresel finansal krizle ilgili değerlendirmelerde de bulunan Genel Sekreter İbrahim Okur; "Kriz etkisini hissettirmeye başladığı 2008 yılının son çeyreğinden itibaren dünyada özellikle Avrupa Birliği üyesi ülkelerde büyük bir pazar daralması oluşturdu. Buna paralel olarak da, Türkiye'nin ihracatında son 3 ayda ortalama yüzde 16 oranında azalma gözlendi. Ancak bu krizin de en az hasarla atlatılacaktır. Bunun için, demoralize olmadan, karamsarlığa düşmeden ve panik yapmadan her kesim çok daha fazla çalışarak üzerine düşen görev ve sorumluğu yerine getirmesi gerekmekte. Sizin gibi dinamik, bilgili ve donanımlı genç dış ticaret uzmanlarının da bu konuda önemli katkılarda bulunacağına inanmaktayım" dedi.
Okur, gençlere hayatlarının bu kritik aşamasında verecekleri kararların çok önemli olduğunu hatırlatarak, "Bu kursa katılma kararı vermeniz bence çok önemli bir karar. Çünkü, dış ticaret uzmanlığı ilerde daha da popüler bir meslek olacak ve bu kararınızdan dolayı sizleri kutlarım. Bu projeyi gerçekleştirenleri de tebrik ederim. Bende zamanımın elverdiği ölçüler içersinde bilgi birikim ve deneyimlerini paylaşmak için bu tür seminerlere katılmaya çalışıyorum" diye konuştu.

Türkiye ekonomisi için 24 Ocak 1980 ekonomik istikrar tedbirlerinin bir dönüm noktası olduğunun altını çizen İbrahim Okur; ''24 Ocak 1980 istikrar tedbirlerinin uygulamaya konulmasıyla dış ticaretin gelişmesine çok büyük önem verildi. Teşviklerin başlangıcında yatırım ve nakit ihracat teşviklerine ağırlık verildi. 1990'larda katma değeri yüksek ürünlerin üretim teşvik edilmeye başladı. 1990'lı yılların ikinci yarısından itibaren de nakit teşvikler yerine ihracatta devlet yardımları uygulamasına geçildi. Süreç içerisinde gelinen noktada, moda marka ya ağırlık verilmeye başlandı. 2000'li yılların başında da bunların yanında pazar ve sektör bağımlılığını azaltmak için çeşitli stratejiler uygulanmaya başlandı" diye kaydetti.

İbrahim Okur, 2008 yılına gelindiğinde Türkiye ihracatının kayıt rakamlarına göre 127.5 milyar doları, ithalatının da 200 milyar doları geçtiğini, Türkiye'nin 1980 yılı ile kıyaslandığında ihracatta sanayi ürünleri ihracatının payının yüzde 15'den yüzde 85'e çıktığını anımsattı. Okur, gelinen noktada, 28 yılda ithalatın 40 kat artmasına rağmen ihracatın 55 kat arttığının altını çizerek, uygulanan dış ticaret politikalarının ne kadar isabetli olduğunu gösterdiğini belirtti.

İHA

Yayın Tarihi : 30 Ocak 2009 Cuma 17:23:24