Ulucami'nin avlusuna 15 santim beton atılması tepkilere sebep oldu. Avluya beton dökülmesinin caminin temellerine zarar vereceğini belirten Eski Eserleri Sevenler Kurumu Üyesi Erhan Yıldızalp, 1855 depreminden sonra Ulucami'de birçok hatalı uygulamanın caminin geleceğini olumsuz etkilediğini söyledi.

Bursa'nın küçük kıyameti olarak kabul edilen 1855 depreminde Ulucami'nin 17 kubbbesi ile minarelerin hasara uğradığına dikkat çeken Yıldızalp, "Şehrin üçte ikisini yıkıldığı büyük bir depremde Ulucami'nin gövdesinde bir tek taş dahi yerinden oynamamıştır. Ancak depremden sonra hasarlı kubbelerin onarımı sırasında hristiyan ustalar, güney cephede (kıble tarafı) alt pencereleri taşla kapatmışlar. O günden beri caminin içine güneş girmez oldu ve rutubet başladı. 150 senedir de caminin içine güneş girmiyor.

Ayrıca Atatürk Caddesi'nin düz olması için kıble tarafının doldurulması da güneşi engellemekle birlikte hava akımını kesti. Daha sonra kubbelerden akan suların tahliye edildiği drenaj kanalları Basri Sönmez'in Osmangazi Belediye Başkanlığı döneminde kapatıldı. Bu da su tahliyesini zorlaştırdı, iç duvarlara rutubetin girişini kolaylaştırdı. Son olarak caminin içi plastik boya ile badana yapılınca bina tamamen hava almaz oldu. Bu yanlış uygulamalar camide rutubet ve kötü koku oluşmasına zemin sağladı. Plastik boyalar geçen yıl cami içerisindeki restorasyonda zararlı olduğu kabul edilerek kazındı. Drenajların yeniden açılması sağlanıyor. Bu restorasyonda doğu tarafındaki drenajlar, menfezler yeniden aktif hale getirilecek. Ancak şimdi bahçeye yağan yağmurların kolayca tahliye olduğu granit parke taşlar ve kayrak taşlarının yerine traverten mermer kaplamak için, 15 santim hasır beton atılıyor. Bu beton ile su tahliyesi zorlaşacak temeller su alacak, hava almaları engellenmiş olacak. Oysa kurul, yine suyun toprağa rahatça süzülebileceği bir uygulamaya müsade edmeliydi" şeklinde konuştu.

Vakıflar Bölge Müdürlüğü yetkilileri ise Bursa Büyükşehir Belediyesi'nin yürüttüğü dış cephe temizliği ve bahçe düzenlemesi çalışmalarında, bütün uygulamaların Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu kararları doğrultusunda yapıldığını belirtti. Vakıflar yetkilileri, bahçenin genişletilmesi ve zeminin ibadete daha kolay ve sağlam hale getirilmesi için 15 santimlik gora beton atılması için izin alındığını kaydetti. Cami temelinin bu uygulamadan zarar görmesinin teknik olarak söz konusu olmadığına işaret eden Vakıflar yetkilileri, su tahliyesi için tedbir alınacağını, cami iç duvarları veya zemini etkileyecek bir birikmenin söz konusu olmayacağını söyledi.