Türk-İş 8. Bölge Temsilcisi Mehmet Kanca, insanların evlerine bir kase çorba parası bile bırakamadığı dönemde her kanalın yemek yarışması düzenlediğini belirterek, "İşsizlikten dolayı herkes kumara yöneldi. Bursa'da ocakta 8 bin, şubat ayında 5 bin kişi işsiz kaldı" dedi.

Türk-İş 8. Bölge Temsilcisi Mehmet Kanca, kendi dertlerinin iş ve aş olduğunu belirterek, "Boyalı medyayı kastediyorum. Hangi kanalı açarsanız açın, kumar var. Haftada 20 kere oynanan kumarlar var. Herkes kumar oynuyor. Bizim amacımız üretimdir. Pancarı, tütünü durdurdunuz ve hep bunlara kota koydunuz. Deli dana denildi, büyükbaş hayvan üretimi, satışı durduruldu. Kuş gribi denildi, tavuk üretimi durduruldu. İşsizlik almış başını gidiyor, herkes kumara yöneldi. Eve bir kase çorba parası bırakamıyorum amaher kanalda yemek yarışması var. Damak tadı olmayan 3 kişiyi oturtmuşlar oraya, yarışıyorlar. Benim çocuğum da evde sıcak çorba arıyor. Aradaki farka bakın. Her kanalda evlilik yarışı var. Başbakan 3 tane çocuk dedi, evdeki hanımı mı değiştireceğiz? İnsanlara bir aşı şırıngalandı, herkes uyutuluyor, herkes avutuluyor. Bunun bir çözümü var. Önce iç piyasayı canlandıracaksın. İç piyasayı canlandıramazsanız, yan sanayiyi çalıştıramazsanız sokaktaki bakkal Ahmet Efendi ekmeği satamaz" dedi.

Ana sanayinin bir çalışıp 14 kazanması durumunda bakkal Ahmet Efendi'nin de kazanacağını ifade eden Kanca, "Bu çarkı döndürmek zorundasınız. Yeni yeni pazarlar bulmak zorundasınız. Türki devletlere açılmak zorundasınız. Açılmadığınız takdirde aspirin tedbirlerle bu hastalığı tedavi edemezsiniz. İşverene destek, başım üstünde yeri var. Enerjiden tasarruf, başım üstünde yeri var. Yeni teşebbüslere destek verilsin. Vergide, sigortada mutlaka indirim sağlansın. Ama ben çalışırken bankamatik borcum var. Bir ev aldım ya da çocuğumu üniversiteye yazdırdım. Her ay dekont gönderiyor banka. Bunu öde diyor. İşim yok, ne ile ödeyeceğim? O zaman ötelenmesi konusunda bize yardımcı olun. Her ay elektrik, su parası istiyorsun. Bari şu geçici dönemde bunları alma benden" diye konuştu.
Katıldığı 3-4 toplantıda 29 Mart'ın yerel değil, genel seçim olacağını söylediğini hatırlatan Kanca, "Artık sabır yok. Artık bıçak kemiğe dayandı. Sosyal patlama olabilir. Bunun önünde de ne Gazioğlu durur ne de ben durabilirim. İnsanlar açlıkla terbiye edilemez. İnsanlar o duruma geldi. Biz üretmekten yanayız. Ben üretirsem kazanacağımı ve kazandıracağımı biliyorum. Devletin de kazanacağını biliyorum. Bunlar hep birbiriyle bağlantılıdır" açıklamasını yaptı.

Mart ayının önemli olduğuna değinen Kanca, "2009, 2008 yılı kadar kötü bir sene olacaktır. İkinci tedbirlerin yeni yeni konuşulmaya başlandığı döneme girdik. Ocak ayında 8 bin, şubat ayında 5 kişi işsiz kaldı. Mart ayı ocak ve şubatı aratacak. Siyaseten alınması gereken önlemler var. 29 Mart bizim için yerel seçim değil, genel seçimdir. Sosyal patlamanın önünde kimse duramaz. İnsanlar açlıkla terbiye edilemez, insanlar bu duruma geldi. Çalışanın tek sermayesi, alın teri, göz nuru. Biz üretmekten yanayız" şeklinde konuştu.

İHA

Yayın Tarihi : 6 Mart 2009 Cuma 11:15:24