Birçok el sanatı gibi ipek işlemeli yorgancılık da ekonomik krizler ve teknoloji karşısında durma noktasına geldi. Bursa'da birçok yorgan atölyesinin tezgahlarını kapatarak başka sektörlere geçtiğini belirten İsmail Konçi bu sanatın son ustası. Yıllardır birçok ülkede fuarlara katılan Konçi, "Evlerimizde bulunan elyaf ve silikonlu maddelerden üretilen yastık ve yorganlar insan sağlığına zararlı. Sırf makinada yıkanabiliyor, daha az yer kaplıyor diye çocuklarımızı ve kendimizi riske attığımızın farkında değiliz. Yorgan asla yıkanmaz. Çarşaf değiştirilip yıkanabilir. Yorganaysa sadece kuru temizleme yapılır" dedi.

1950 yılında tam randımanlı olarak çalışan yorgan atölyelerinin ekonomik krizlerin ve teknolojik alternatif ürünlerin yaygınlaşması üzerine tek tek kapandığını anlatan Konçi, "Bursa'da daha önce 300'den fazla seri üretim yapan yorgan atölyesi varken, şimdilerde 5-6 tane kaldı. Sektör altın çağlarını 1960 ile 1990 yılları arasında yaşadı. 2000'li yıllara gelindiğinde talep yüzde 10'a kadar düştü. 2009'da ise tamamen durdu" diye dert yandı.

Bu mesleğe 65 yılını veren Konçi, bu zanaatin makine el dokuması geliştikçe daha da zor bir döneme girdiğini, seri üretilen fakat kalitesiz olan yorganların iç ve dış pazarda yer bulamadığını, nişan ve düğünlerde sadece gösteriş maksatlı alındığını söyledi. Konçi, iyi bir yorganın pamuk veya kuzu yününden yapılması gerektiğini, ağırlığının 4.5 kiloyu geçmemek üzere ve boyutlarının da 190-220 cm olması gerektiğini anlattı. Konçi, ipek ve pamukla kaplanan Bursa yorganlarının evladiyelik olduğunu, el işi yorganların 145 ile 220 lira arasında satıldığını kaydetti.

Konçi, bir yorgan ustasının 6-7 yılda yetiştiğini, tamamen el emeği ve göz nuru olan ipek yün yorganların artık Yorgancılar Çarşısı'nda sadece vitrinleri süslediğini söyledi.

Öte yandan Bursa Yorgancılar Çarşısı esnafı, adeta bakımsızlıktan dökülen çarşının dış ve iç cephesinin bir an evvel yenilenmesini istiyor.