9
Mayıs
2024
Perşembe
EDİRNE

'100 bin YTL'yi verseydi konuşmazdım'

Geçen yıl öldürülen anne oğulun katil zanlısı olarak tutuklu yargılanan Y.K, duruşmada, savcılık ve poliste verdiği ve suçu kabullendiği ifadesini değiştirerek, anne oğlu, nikahsız eşin öldürdüğünü iddia etti.

Katil zanlısı: “Eşini ve oğlunu baba öldürdü, suçu üzerime almam için bana 100 bin YTL önerdi. Parayı verseydi konuşmayacaktım” dedi. Mahkeme heyeti ise, sanığın cinayeti baba E.K'nın işlediği ve sanığa para vaat ettiği yönündeki iddialarının hiçbir somut bilgi ve belgeye dayanmadığı gerekçesiyle, sanık Y.K'nın, baba E.K'nın da yargılanması talebini red etti.

Geçen yıl öldürülen anne ile 4 yaşındaki oğlunun katil zanlısı hakim karşısına çıkarak, kendini savundu. Sanık, poliste ve Cumhuriyet Savcılığında verdiği ifadesini değiştirerek, Ayşe A. ve 4 yaşındaki oğlu Hamza A.'yı imam nikahlı eş E.K tarafından öldürüldüğünü iddia etti., E.K'nın da kendisinin yanında yargılanması gerektiğini savunan tutuklu sanık Y.K'nın iddiaları, mahkeme heyeti tarafından gerçekçi olmaması gerekçesiyle reddedildi. Sanık Y.K, cinayetle suçladığı E.K'nın kendisine vermeyi vaat ettiği 100 bin YTL'yi vermesi halinde konuşmayı düşünmediğini de ifade etti.

Öldürülen Ayşe ve oğlu Hamza A.'nın yakınları, duruşma sonunda, mahkum bekleme odasına alınan Y.K'nın yüzüne tükürmek istedi. Polis ve jandarmanın araya girmesi sonucu girişim engellenirken, Ayşe A.'nın nikahsız eşi ve Hamza A''nın babası E.K ise mahkemede iki kez rahatsızlanarak dışarı çıkmak zorunda kaldı.

Korkunç cinayet davası Edirne 2'inci Ağırceza Mahkemesinde dün başladı. Kırklareli Kapalı Cezaevinde tutulan sanık Y.K, güvenlik önlemleriyle mahkemeye getirilirken, mahkeme salonunda E.K ile yakınları ve avukatlar hazır bulundu.

Sanık Y.K, mahkemede verdiği ifadesinde, şok iddialarda bulundu. Sanık Y.K, duruşma salonuna girer girmez, eşi ile çocuğu öldürülen ve şikayetçi durumunda bulunan E.K'yı parmağıyla göstererek, “Cani E.'nin de yanımda yargılanmasını istiyorum” dedi.
Tutuklu sanık Y.K., duruşma sırasında, olayın asıl faalinin E.K olduğunu iddia etti ve daha önce verdiği ifadeleri kabul etmeyerek, bu ifadelerin E.K tarafından kendisine öğretildiğini iddia etti. E.K'nın kendisine “5 yıl yatar çıkarsın, korkma. Ben çocuklarının tüm masraflarını karşılayacağım” diye konuştuğunu ifade eden Y.K, suçu üstlenmesi karşılığında, 100 bin YTL para alacağını da sözlerine ekledi.

“SUÇUM KONUŞMAMAK”

Y.K, kendisinin fırında soför olarak çalıştığını ve siparişleri müşterilere götürdüğünü belirterek ifadesinde şunları söyledi:

“Olay günü saat 08.15 civarında olayın işlendiği aparmanın karşısındaki markete simit bıraktım. Bu sırara E.K ile imam nikahlı eşi arasındaki tartışmaya şahit oldum. E.K ile kirvelik yakınlaşmamız olduğu için, hemen E.K'nın yanına giderek, “Abi ayıp oluyor. Sen aşağıda eşin balkonda insanlar size bakıyor” dedim. Bunun üzerine E.K, “şerefsizin sesi benden daha çok çıkıyor” diyerek hemen eve fırladı. Ben de bir tatsızlık olmaması amacıyla onunla birlikte çıktım. Bana salonda oturmamı, birazdan yanıma geleceğini söyledi. Ben 1015 dakika oturdum, sesler ayyuka çıkınca banyonun önüne gittim. Orada E.K'nın Ayşe A.'yı bıçakladığını gördüm. Ben E.K'yı engellemek istedim ve bıçağı elinden almaya çalıştım. Bu sırada sol elimden yaralandım. E'yi bu arada banyodan dışarı attım. Maktül halen yaşıyordu, “Abla hastaneye götüreceğiz” gibi laflar söyledim kendisine. E, bana, “Şimdi alsın p... şantaj yapsın bana o...” gibi laflar söylüyordu. Daha önce ağlama sesleri gelen ama ben banyodayken sesi kesilen oğluna da bir şey yaptı diye düşündüm. Yatak odasına baktığımda, çocuğun kıvrılmış vaziyette kanlar içinde ölmüş olduğunu gördüm. E. elindeki bıçağı bana vererek, “al bu bıçağı banyoda yıka” dedi. Ben de banyoda bıçağı yıkadım. Sonra, “Bıçağı git bir yerlere at, işini bitir sonra konuşalım” dedi. Ben ardından evden çıktım. Ben çıktığımda E. evdeydi. Ne zaman evden çıktığını görmedim. Öğlen servisimi bitirdim, E'nin çarşıdaki işyerine gittim. E. burada değildi. Akşam, siparişleri verdiğim yerlerden paraları toplarken, E.'nin evinin önünde polisleri ve E.'nin bitkin bir şekilde evden çıktığını ve hastaneye götürüldüğünü gördüm. Bu olayı güvenlik güçlerine anlatmamamın nedeni ise, daha önce böyle bir olayla karşılaşmamam, korku ve cehaletimdir. Olaydan bir iki hafta sonra E.'yi her zaman buluştuğumuz parkta gördüm. Bana (kulağıma fısıldama herkes gözaltına alınıyor,beni de takip ediyorlardır. Sonra konuşuruz) dedi. Aradan, uzun süre geçmesine rağmen, E.K ile görüşmedik. Uzun süre sonra E.K ile görüştük. E. K bana (sen bu işi üstlen çocuklarının tüm masraflarını üstlenirim. Sana da para veririm.) dedi. Bende suçu üstlenmeyi kabul ettim. Daha önceki ifadelerimi de E.K'nın öğrettikleri doğrultusunda verdim.

E.K'nın resmi nikahlı eşiyle arası açılmıştı. İmam nikahlı eşinin yanına gittiği gerekçesiyle sürekli araları gergindi. İmam nikahlı eşi Ayşe A.'ndan çocuklarını almak istiyordu. E.'nin işlediği vahşeti görüp şahit oldum.”

İfadenin ardından Mahkeme Başkanı Tayyip Özdurmaz'ın “Peki E.K parayı verseydi, konuşmayacak mıydın” diye sorması üzerine, Y.K, “Konuşmayacaktım. Ama belki de doğruyu söylerdim” dedi.

Tutuklu sanığın ifade verdiği sırada müşteki baba E.K., rahatsızlanarak salonun dışına çıkarıldı.

Sanığın ifadesinin, olay yerinde yapılan incelemelerle uyuşmadığı, E.K ile olay sonrası görüşmediği, ifadesindeki tutarsızlıklar ve cinayetin işlendiği evde gitmediğini söylediği alanlarda kanlı parmak izlerinin bulunması gibi detaylar göz önünde bulundurularak, sanığın iddasını destekleyen hiçbir somut bilgi ve belge ve başkaca iddia bulunmaması nedeniyle baba E.K'nın da yargılanma talebi red edildi.

Cumhuriyet Savcısı ise, Y.K nın maktülden sürekli borç para aldığını ve maktülün evine de ziynet eşyalarının çalmak amacıyla girmiş olabileceğini belirterek, iki kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılmasını istedi.

Mahkeme, sanık müdafiine esasa yönelik beyanda bulunması amacıyla zaman verilmesine, sanığın müşteki hakkındaki suç duyurusuna bulunmasına ilişkin talebinin mevcut delil durumu itibariyle reddine karar vererek, mahkemeyi ileri bir tarihe erteledi.

CİNAYET GEÇTİĞİMİZ MAYIS AYINDA İŞLENMİŞTİ

Geçtiğimiz 26 Mayıs 2006 tarihinde Fatih Mahallesi 4. Cadde üzerindeki Cepoğlu Apartmanı’nda iş adamı E.K.'nın imam nikahlı eşi ve 4 yaşındaki oğlunun vahşice öldürüldüğü cinayetin katili olarak Y.K. İsimli fırın işçisi yakalanmıştı. 37 yaşındaki Ayşe A.'nın banyoda 34 bıçak darbesiyle bıçaklanarak, dört yaşındaki oğlu Hamza A'nın ise boğazı kesilerek öldürülmüş, annesi ana okuluna giden kızını almaya gitmeyince haber verilen baba E.K. nın kızını alıp eve gelmesi sonucu olay ortaya çıkmıştı.

Eve girişte bir zorlama olmaması ve küçük çocuğun katili tanıdığı için öldürüldüğü ihtimali üzerinde duran polis, soruşturmayı ailenin çevresindeki tanıdıklarına yöneltmişti. Evde bulunan saç teli, kan örneği ve kanlı ayak izlerinden yola çıkan polis aile yakınlarından kan ve ayak izi örneği alarak incelemelerine aralıksız devam etti. Ailenin kimseden şüphelenilmemesi cinayetin çözülmesini zorlaştırırken, polisler buldukları en ufak detayı bile inceleyerek katil zanlısı Y.K'yı yakalamıştı.
Edirneninsesi.com
Yayın Tarihi : 24 Ocak 2007 Çarşamba 18:15:35


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?