2
Mayıs
2024
Perşembe
EDİRNE

Trakya'da kanser yayılıyor!

Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Onkoloji Bilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Hakan Karagöl, Trakya Bölgesi'ndeki kanser vakalarının her yıl artış gösterdiğini, 1999 yılında 200 olan hasta sayısının 2008 yılında bin 700 hastaya ulaştığını söyledi. Karagöl, bu artışta tedavisi süren hastalar ile değişen hayat şartlarının etkili olduğunu belirtti.

Yapılan araştırmaların 2020 yılından sonra tüm dünyada kanser nedenli ölümlerin ilk sırada yer alacağını ortaya koyduğunu ifade eden Doç. Dr. Hakan Karagöl, "Stres, alkol ve sigaradan uzak duran, dengeli beslenen, günlük egzersizlerine özen gösterenler kanserden bir nebze de olsa korunabilir" diye konuştu.
Çağımızın hastalığı olarak bilinen kanserin artış nedenleri, tedavi çalışmaları ve korunma yolları hakkında bilgi veren Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Onkoloji Bilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Hakan Karagöl, akciğer kanserinin en sık görülen kanser türü olduğunu söyledi. Trakya Bölgesi`nde en çok görülen kanser türlerinin ABD ve Avrupa`daki oranlara benzer şekilde olduğunu ifade eden Karagöl, "Trakya Bölgesi`nde akciğer, meme kanseri, kalın bağırsak, prostat kanseri en çok görülen kanser türleri" dedi.

Onkoloji Merkezi'nin kurulduğu 1999 yılında 200 hastanın tedavi edildiğini, 2008 yılında ise bu rakamın bin 700`e ulaştığını söyleyen Karagöl, poliklinik sayılarında da artış olduğunu belirtti. Karagöl şöyle konuştu: "Yıllık poliklinik sayımız 1999 yılında 2 bin civarındayken şuan, bu rakam radyasyon onkolojisi ile birlikte 17 bine ulaştı. Yaşanan artışta, yıllar geçtikçe biriken hastaların büyük etkisi var. Kanser vakalarındaki artış da önemli bir neden. 2020 yılından sonra tüm dünyada kanser kaynaklı ölümlerin birinci sıraya çıkması bekleniyor."

Doç. Dr. Hakan Karagöl, kanser vakalarının artışında çevresel faktörlerin de büyük rol oynadığını belirterek, vaka sayısındaki artışta Çernobil faciasının da etkisi olabileceğini; ancak bilimsel bir kanıt olmadığını söyledi. Karagöl, "Kırsal kesimden şehre gelenlerin oluşturduğu düzensiz yapılaşma, su ve gıdaların yeterince kontrol edilemiyor olması, sanayi toplumuna geçilmesiyle doğal üretimin yerini kimyasal ajanlarla desteklenen gıda üretimine bırakması, kontrolsüz zirai ilaç kullanımı, kanser vakalarındaki artışı tetikliyor. Kanserin genetik bir özelliği de var. Örneğin ailede birden fazla kişide meme kanseri görülüyorsa, bunun genetik olma ihtimali yüksek" dedi.

Kanser'de önemli faktörlerden birinin de stres olduğunu belirten Karagöl, "Kanserden korunmak için gıdalar mevsiminde tüketilmeli, hazır gıdalar yerine sebze, meyve, et ve süt gibi doğal besinler tercih edilmeli. Bunun dışında stres önemli bir faktör. Kanser eğilimi olan kişilerde stres kanseri tetikler. Alkol ve sigara kullanımı da kansere neden oluyor. Şu ana kadar tüm tümör gruplarında sigaranın yan etkisi olduğuna dair öngörümüz var. Alkolün de meme kanseri ve kalın bağırsak kanserinde etkisi olabileceği gösterilmiş. Bu konulara özen gösteren ve günlük egzersizlerini ihmal etmeyen kişiler, kendilerini kansere karşı korumuş olurlar" diye konuştu.

İHA
Yayın Tarihi : 10 Şubat 2009 Salı 17:46:16


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?