Türkiye’nin Avrupa’ya açılan en büyük kara hudut kapısı olan Kapıkule Sınır Kapısı’nın 15 metre önündeki derede açıktan akan kanalizasyon atıkları, Türkiye’nin hem imajını zedeliyor hem de insan sağlığını tehdit ediyor.

Kapıkule civarında faaliyet gösteren dinlenme tesisleri ve alışveriş merkezleri ile demiryollarının kanalizasyon suları, sınır kapısının hemen önünde bulunan bataklık haline dönüşmüş dereye akıyor. Kapıkule’den Türkiye’ye günde 3 binin üzerine araç ile 700 TIR da giriş-çıkış yapıyor. Açıktan akan kanalizasyon suları, Türkiye’nin Avrupa kapısı olarak nitelendirilen sınır kapısından ülkemize giriş yapan turistlere kötü bir izlenim bırakıyor.

Kapıkule önündeki taksi durağı çalışanları, açıktan akan atık suların insan sağlığına zarar verdiğini ve kokudan kendileri kadar ülkeye giriş yapan yabancıların da rahatsız olduklarını söylediler. AB’ye girmek için gayret gösteren Türkiye’nin Avrupa kapısındaki imajını lekeleyen görüntünün bir an önce giderilmesi gerektiğini söyleyen taksi şoförlerinden Hüseyin Büyükuçar, "Her gün bu yoldan binlerce araç giriş çıkış yapıyor. Türkiye açısından kötü bir izlenim bırakmasının yanı sıra biz de bu durumdan olumsuz etkileniyoruz" diye konuştu.
Sınır kapısının önünden geçen bataklığa dönüşmüş derede pet şişe, naylon poşet, kanalizasyon ve gıda atıklarını gösteren taksiciler, aynı zamanda çevredeki otellerin ve Gümrük Muhafaza’nın tuvalet atıklarının da söz konusu çukura akıtıldığını ifade ettiler. Çevreye kötü koku yayan derenin, yetkililerin her gün üstünden geçmelerine rağmen gözardı edilmesine bir anlam veremediklerini belirten çevre esnafı ise, "Avrupa’ya açılan kapımızda böyle bir görüntü yakışıyor mu?" diye tepki gösterdi.