İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ın, bugünlerde en çok yakındığı meselelerden biri, “Büyükşehir Belediyesi’nin yaptığı hizmetlere bazı ilçe belediyelerin sahip çıkması.”

Doğrusu, bu duruma Topbaş çok içerlemiş durumda. Öyle ki, bu yüzden bazı ilçe belediye başkanlarıyla aralarında küçük sorunlar yaşandı ve yaşanıyor da.

Örneğin, çekmeceyi açıp göl kenarında biraz dolaştığınızda, oğlanı bey gibi giydirip İstiklal Caddesi’nde şöyle bir tur attığınızda, bunu fark etmeniz mümkün.

Başkan, bir ay kadar önce içerlediği bu meseleyi bir ilçe başkanının yanında da dışa vurdu. Bu başkan, kendi yaptığı her hizmette ve Büyükşehir’den aldığı her hizmette Topbaş’ı ön plana çıkarmayı ihmal etmeyen bir isim. Böyle olunca, Başkan Topbaş da güvendiği bu ismin yanında biraz rahatlamak istemiş.

Deniz kenarında, buruna yakın bir yerde, meşhur bir köfteciye gitti, iki başkan. Yanlarında bir de gazeteci vardı. Köfteden önce Zeytin yenecek değil di ya haliyle birer çorba aldı başkanlar. Köfteler geldi.. açlıktan guruldayan mideler de yavaş yavaş kendine geldi. Midenin keyfi yerine gelince, İstanbul meseleleri de sofrada kendine yer edinmeye başladı.

Söz öyle bir noktaya geldi ki, Topbaş, yanındaki gazeteciyi bile unuttu. Şöyle deyiverdi: “Bizim yaptığımız işleri maalesef bazı ilçe başkanlarımız sahipleniyor. İşte Taksim Talimane’de yaptığımız düzenlemeler. Bu işi biz yaptık, ne yazık ki, başkaları sahipleniyor.”

Tabii, oğlanı bey gibi giydirip İstiklal Caddesi’nde dolaştırmanın faturası bunlar... Zaten bazı ilçe belediye başkanı adaylarına seçimlerden önce soruldu: “Siz seçimi kendiniz mi kazanacaksınız, yoksa Adalet ve Kalkınma Partisi rüzgarı mı”

El cevap: “Lütfen bana böyle sorular sormayın. Daha hoş konularda sohbet edelim!” oldu.