30
Mayıs
2024
Perşembe
GÜNCEL

Bardakoğlu'ndan 'Mirac Kandili' açıklaması

Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu, bugün kutlanacak Miraç Kandili dolayısıyla bir mesaj yayınladı. Bardakoğlu mesajında, maddi anlamda yükselişi hedefleyen ve bu yönde de önemli mesafeler kat eden çağımız insanının, manevi alanda aynı derecede başarılı olamadığını ifade etti.

Bardakoğlu, mesajında şunları kaydetti:

“Peygamberlerin Yüce Allah'tan getirdiği ilahi davetin özüne uygun davranmaması ve onun feyz dolu ışığından uzaklaşması, insanlığın manevi alandaki yükselişinin en büyük engellerinden biridir. Ümit ve temenni ediyorum ki, içinde yaşadığımız üç ayların manevi iklimi, kutsal gün ve geceler, bireysel ve toplumsal hayatımızda birbirimizle kaynaşma, daha da önemlisi kendimizle buluşma, Yüce yaratanımızın bize ne kadar yakın olduğunu kavrama fırsatları olsun.

Bu gece idrak ettiğimiz kandil vesilesiyle geçmişimizin muhasebesini yaparak geleceğimizi daha aydınlık kılabilirsek, sadece çevremizdeki insanlara değil bütün kainata sevgi, dostluk, hikmet ve rahmet penceresinden bakmaya başlayabilirsek, bize sunulan bu altın fırsatı iyi değerlendirmiş, birey ve toplum olarak Miracı gerçekten idrak etmiş oluruz.”

Bardakoğlu, mesajında dua ve tövbenin, gönlü arındırmanın, kendini bulma ve bilmenin, ilahi huzura kabulün en güzel yollarından biri olduğuna işaret ederek, “İlahi rahmete kavuşmanın bir diğer yolu da O'nun yarattığı kullarına karşı merhametli, sevgi ve saygı dolu olmaktan geçer. Bunun için de dost ve yakınlarımızı bu vesileyle arayıp gönüllerini alalım, dargınlık ve kırgınlıklara son vererek gönülleri tamir edelim, toplumsal hayatımızda barış ve dostluğu esas alalım, fakir ve muhtaçlara imkanlarımız nispetinde yardım elimizi uzatarak sevinci ve kederi aynı duyarlılıkla paylaşabilme erdemini yakalayalım” dedi.

Bardakoğlu, Miraç Kandili'nin insanlığın barış, huzur ve mutluluğuna ve bütün inananların arınması ve affına vesile olmasını diledi.


Bu yıl, 31 Ağustos Çarşamba gününü, 1 Eylül Perşembe gününe bağlayan gece, Miraç Kandili olarak kutlanacak.
***********



*****************

M İ R A C
Arapça'da merdiven, yukarı çıkmak, yükselmek anlamlarını dile getirir. İslam'da Hz. Peygamber (s.a.s)' in göğe yükselerek Allah'ın huzuruna kabul edilmesi olayı. Mirac olayı hicretten bir yıl ya da onyedi ay önce Receb ayının yirmi yedinci gecesi gerçekleşir. Olayın iki aşaması vardır. Birinci aşamada Hz. Peygamber (s.a.s) Mescidül-Haram'dan Beytü'l-Makdis'e (Kudüs) götürülür. Kur'an'ın andığı bu aşama, gece yürüyüşü anlaminda isra adını alır. İkinci aşamayı ise Hz. Peygamber (s.a.s)'in Beytü'l-Makdis'ten Allah'a yükselişi oluşturur. Mirac olarak anilan bu yükselme olayı Kur'an'da anılmaz, ama çok sayıdaki hadis ayrıntılı biçimde anlatılır.

Hadislerde verilen bilgiye göre Hz. Peygamber (s.a.s), Kâbe'de Hatim'de ya da amcasının kızı Ümmühani binti Ebi Talib'in evinde yatarken Cebrail gelip göğsünü yardı, kalbini Zemzem ile yıkadıktan sonra içine iman ve hikmet doldurdu. Burak adlı bineğe bindirilerek Beytü'l-Makdis'e getirildi. Burada Hz. İbrahim, Hz. Musa, Hz. İsa ve diğer bazı peygamberler tarafından karşılandı. Hz. Peygamber (s.a.s) imam olarak diğer peygamberlere namaz kıldırdı.

Hz. Peygamber (s.a.s), Beytü'l-Makdis'te kurulan bir Mirac'la ve yanında Cebrail olduğu halde göğe yükselmeye başladı. Göğün birinci katında Hz. Adem, ikinci katında Hz. İsa ve Yahya, üçüncü katında Hz. Yusuf, dördüncü katında Hz. İdris, beşinci katında Hz. Harun, altıncı katında Hz. Musa ve yedinci katında Hz. İbrahim ile görüştü. Cebrail ile birlikte yükseliş Sidretü'l-Münteha'ya kadar sürdü. Cebrail, "Buradan bir parmak ucu ileri geçecek olursam yanarım" diyerek Sidretü'l Münteha'da kaldı. Hz. Peygamber (s.a.s) buradan itibaren Refref adlı başka bir binekle yükselişini sürdürdü. Bu yükseliş sirasında Cennet ve nimetlerini, Cehennem ve azabını müşahede etti. Sonunda Allah'ın huzuruna kabul edildi. Kendisine ümmetinden Allah'a şirk koşmayanlarin Cennet'e gireceği müjdelendi, Bakara suresinin son ayetleri verildi ve beş vakit namaz farı kılındı. Yeniden Refref ile Sidretü'l-Münteha'ya, oradan Burak'la Kudüs'e, oradan da Mekke'ye döndürüldü.

Hz. Peygamber (s.a.s) ertesi günü Mirac olayını anlattı. Olayı duyan müşrikler yoğun bir kampanya başlatarak Hz. Peygamber (s.a.s)'i suçlamaya, alaya almaya başladilar. Bu kampanya bazı müslümanları da etkileyerek şüpheye düşürdü. Olayin gerçek olup olmadığını araştırmak isteyenler Beytü'l-Makdis'e ve Mekke'ye gelmekte olan bir kervana ilişkin sorular sorarak Hz.Peygamber (s.a.s)'i sınadılar. Hz. Peygamber (s.a.s)'in verdiği bilgilerin doğruluğu müslümanları şüpheden kurtardıysa da müşriklerin inatlarını kırmaya yetmedi. Mirac olayı inatlarını ve düşmanlıklarını artırarak onlar için bir fitne nedeni oldu. Bu olay karşısındaki tutumu nedeniyle Hz.Ebu Bekr, Hz. Peygamber (s.a.s)'ce "Sıddîk" lakabıyla onurlandırıldı. Hz. Ebu Bekir olayı kendisine anlatarak hala inanmaya devam edip etmeyeceğini soran müşriklere "O söylüyorsa şüphesiz dogrudur" cevabını vermişti.

Ahad hadislere dayansa da Mirac olayının gerçekliğinde tüm müslümanlar birleşmişlerdir. Ancak olayın gerçekleşme biçimi İslam bilginleri arasında görüş ayrılıklarına neden olmuştur. Buna göre İbn Abbas'ın da içinde bulunduğu bazı bilginlere göre Mirac olayı uykuda gerçekleşmiştir. Bilginlerin büyük çogunluğuna göre ise uyku durumunda ve rüyada değil, uyanık iken gerçekleşmiştir. Fakat bu görüşü savunanlar da Mirac'in yalnız ruhla mı, yoksa hem ruh, hem de bedenle mi olduğu konusunda ikiye ayrılmışlardır. Sonraki Kelamcıların büyük çoğunluğuna göre mirac olayı uyanıkken hem ruh, hem de bedenle gerçekleşmiştir. İçlerinde Hz. Aişe'nin de bulundugu bazı bilginlerle mutasavvıfların büyük çoğunluğuna göre ise uyanık durumda iken ama yalnız ruhla gerçekleşmiştir.

Mirac olayının gerçekleştiği gece müslümanlarca kadir gecesinden sonra en kutsal gece sayılmış ve bu gecenin ibadetle ihyası gelenekleşmiştir. Osmanlilar döneminde, camiler kandillerle donatıldığı için Mirac kandili olarak anılan geceyi izleyen gün, cami ve tekkelerde Mirac olayını anlatan ve Miraciye adı verilen şiirlerin okunması, dinleyenlere süt ikram edilmesi de bir gelenekti.

Kenthaber
Yayın Tarihi : 30 Ağustos 2005 Salı 23:51:45
Güncelleme :30 Ağustos 2005 Salı 23:58:51


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?