4
Mayıs
2024
Cumartesi
GÜNCEL

Gülhane Parkı'nda temizlik var

Gülhane Parkı'nı temizleme projesi İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin bugüne dek yaptığı en olumlu işlerden biridir.

İnsanların bazen bir binanın yıkılışını hazla seyrettiği gerçektir; bu behimi yani hayvani değil, bedii yani estetik bir arzuya dayanır. Gülhane Parkı tarihi dönemlerde ormanlık bir bölge olan ve orman özellikleri taşıyan İstanbul'daki son kalıntıdır. Bizim çocukluğumuzda Kadıköy yakasının henüz bu özelliğe sahip geniş bölgeleri, ahşap köşklerin ortadan kalkması ve hızlanan betonlaşma ile tamamen kayboldu. Şimdi halk yaz günleri kendisini gerçekten serin olan Gülhane Parkı'na atıyor, hali vakti uygun olanlar da Heybeliada ve Büyükada'ya... 

Bence Büyükşehir Belediyesi'nin yaptığı en önemli işlerden birisi Yedikule-Sarayburnu arasındaki kıyıyı birtakım kaçak büfe ve çayhanelerden temizlemek ve asıl önemlisi bir kepaze lunapark ve kebap evine dönüşen Gülhane Parkı'na Topuzlu Cemil Paşa devrindeki havasını geri vermek oldu. 

Klasik Osmanlı devrinde Ahırkapı-Sirkeci Garı arasındaki mıntıka saray surları ile çevriliydi ve buraya Sur-u Hümayun denir. Sur içi mıntıkada 19'uncu yüzyılda eski saraya yani saray-ı amire binalarına ve Bizans Roma'sından kalma Aya İrini'ye ilaveten Marmara tarafında Gülhane Askeri Hastanesi ve Gülhane Parkı tarafında da ünlü Müze-i Hümayun ve Arkeoloji binaları ilave edilmişti.

Cesaret isteyen işler
Derken iş çığrından çıktı. Eski saray ahırlarının yerine zührevi hastalıklar hastanesi, Sultan Mahmud'un inşa ettirdiği Matbaa-ı Amire'nin yerine Maarif Matbaası ile Matbaa Okulu, köşeye birtakım gecekondu tipi kaçak lojmanlar ve yetmedi Gülhane bahçesine de 19'uncu asrın birkaç özenli binası dışında abuk sabuk kalfa işi binalar dikildi. 

Bunlardan biri de Alay Köşkü'nün hemen yanına ve surların dibine yapılan (Eski Telgrafhane binasının eklentileri) postane binasıydı. Hiçbir özelliği olmayan bu çirkin bina nihayet belediyenin Gülhane Parkı'nı tanzim projesi programı içinde önce boşaltıldı, perşembe günü de törenle yıkıldı. 

Adı üzerinde; yıkılan, postane binasının park alanına taşırılmış ve muhtemelen kaçak eklentileriydi. Yıkıntının ardından çıkan ucube binalar ise gene orada duruyor. Anıtlar Kurulu bu ucube binaların yeniden değerlendirilmesi gibi şahane bir karar almış. 1843 no'lu karar 9 Ocak 2008 tarihini taşıyor. Bizde bu yıkıntı işlerinin en hazin örneği Perşembe Pazarı'dır. İş yarıda kaldı ve çürük diş gibi birtakım binalar Haliç kıyısında duruyor. Bu yıkımın devam edeceğini umuyoruz. Zira Gülhane Parkı'nın temizleme projesi Büyükşehir'in en olumlu faaliyetlerindendir. 

İstanbul şehrinin yönetiminde paradan çok cesaret isteyen işler var. Büyük Süleymaniye'nin hemen dibine arsızca inşa edilen binalar var. Hem de caminin yanındaki mütevazı türbesinde uyuyan Sinan ile alay eder gibi briket yığını, yalapşap sıvama çirkin çok katlı binalar ta oradan Eminönü'ne kadar uzanıyor. Bu utanmazlık eseri kaçak binalar da perşembe günküne benzer bir törenle ne zaman yıkılır diye bekliyoruz. Her şeyi yapmak için, her şeyi düzeltmek için 45 yıl sonra kutlanacak Süleymaniye Camii'nin 500'üncü yılını mı beklemek lazım? 

Mimar Sinan'ın ünlü eseri olan ve Kazasker Hacı İvaz Efendi adına inşa ettiği Ayvansaray surları üstündeki zarif camii, etrafındaki mendebur çevreli apartmanlardan ne zaman kurtaracağız? Unkapanı Köprüsü'nün yeri ne zaman kaydırılır da büyük mimarın büyük vezir Sokullu Mehmet Paşa adına inşa ettiği, bazılarının dediği gibi "azaphane" değil fakat Azebhane Camii açığa çıkar? O caminin etrafındaki gecekondu binalar ne zaman yıkılır, acaba?

Çinilere ne oldu?
Bitmedi; Tophane'deki Kılıç Ali Paşa Camii'nin etrafı ne zaman açılır ve önündeki antrepo binaları ne zaman kaldırılır? Şu sıra İstanbul Modern denen antrepoya bir tane daha alınma çabaları var. Ey İstanbullular ne zaman etrafınızla ilgileneceksiniz?
Kasımpaşa'daki Piyale Paşa Camii pekâlâ restore edildi. Etrafına uzanan Kuran kursu binasını da başbakan bir cesaretle yıktırdı. Peki, öbür garip binalar ve inşaat malzemesi depolarından bu çevre ne zaman kurtulacak? Siz hiç İtalya'da İspanya'da bunun yarısı değerindeki binaların böyle bir çevreye teslim edildiğini duydunuz mu? Oralardan vazgeçin, Suriye'de Şam, Halep, İran'da İsfahan ve Yezd şehrinde böyle rezalet var mı? Piyale Paşa'nın çalınan çinilerinden ne haber, peki Karagümrük'teki Mesih Paşa Camii'nin çinileri ne oldu? 

Yakın gelecekte Sur-u Hümayun dediğimiz Topkapı Sarayı civarındaki surların dahilinde düzenleme yapılacağı, demiryolu kalıntılarının buradan alınacağı anlaşılıyor. Bu ameliyede Büyükşehir Belediyesi'nin rolü önde gelir, onun için Gülhane Parkı başta olmak üzere bazı alanların tanzimi de Belediye'den beklenir.

İlber Ortaylı/Milliyet
Yayın Tarihi : 4 Şubat 2008 Pazartesi 20:33:31


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
ilhami erzurumlu IP: 88.234.7.xxx Tarih : 28.05.2008 14:18:39

temızlık guzel bır sey ama butun hatıralar oldu nerde eskı halı kım gıdıyor sımdı oraya bır cıcek ıcınmı gıdılcek eskı halı nasıldı eylence yerlerı hayvanat bahcelerı yemek yerlerı bunların hepsını ıstanbul buyuk sehır beledıye baskasnı kadır topbas oldurdu helal olsun yakısır tarıh oldurmeye nede olsa son zmanları yapsın baklaım gecen arkadaslarla gıttık ne hale sokmuşlar sadece resımlere bakıyoruz yazık olmuş yazıkkk