İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, yerel yönetimlerin sorunların çözümünde çok hızlı adımlar attığına dikkat çekerek, "İstanbul göç nedeniyle plansız gelişmiştir" dedi.
 
Başkan Topbaş, Bağcılar Belediyesi'nin Ramazan Çadırı'nda düzenlediği 'Yerel Yönetimler ve Şehirleşme' konferansına konuşmacı olarak katıldı. İstanbul'un Cumhuriyetle birlikte başlayan sanayileşme ve göç nedeniyle plansız geliştiğini belirten Başkan Kadir Topbaş, "İstanbul gelişirken bir terzinin kumaşı 40 kere ölçüp bir kere kesmesi gibi bir hassasiyet gösterilmediği için, şimdi yerel yönetimler kesilmiş bu kumaşla elbise dikmede sıkıntı çekmekteler. Çünkü her yer dolu, kapatılmış. Boş bir alan kalmamış. Bu alanların da yeniden kazanımı ve yeniden düzenlenmesi çok pahalı. Herkes bir şey istiyor, ama doğru hizmeti doğru yere yapmak arazi sıkıntısından dolayı çok zor" dedi.
 
Geçmişte Selçuklu ve Osmanlı Devletlerinin şehir kurarken merkeze en çok ihtiyaç duyulan medrese, imarathane, hastane ibadethane, hamam, çeşme gibi eserleri inşa ettiğini ve şehrin bu merkezin etrafından ışınsal olarak geliştiğini hatırlatan Kadir Topbaş, "Bilim adamlarının ifadesiyle insan doğuştan genetik yollarla ailesinden yüzde 20 karakter alır, yüzde 80 de çevresinden etkilenir. İnsan karakteri buna göre şekillenir. Eğer bir şehirde doğru ve komşuluk ilişkilerini ortaya çıkartacak tarzda bir yerleşim oluşmuşsa, orda yaşayan insanların da davranışları o denli düzgün, doğru olur. Bundan da bilimde, edebiyatta, kültürde ve sanatta bir medeniyet yansıması ortaya çıkmaktadır. Yaşam alanlarındaki sivil mimari dediğimiz medeniyet izlerini silmemek, yok etmemek lazımdır. Ancak İstanbul geçmişte bu yanlışları yaptı ve hala sıkıntılarını çekiyor. Yerel yönetim anlayışına geçmişte Osmanlı çok dikkat etmiştir. Bu Selçuklu'da da vardı, hatta Asr-ı Saadet'e kadar uzanır. Yereldeki sıkıntıya merkezdeki yönetici bilemez, orada yaşayanlar bilir" diye konuştu.

İçinde bulunduğumuz Ramazan ayının hoşgörü ve paylaşım ayı olduğunu vurgulayan Başkan Topbaş, "Şehirlilik, şehirde yaşam birbirini sevmek, birbirine tahammül etmek, birbiriyle paylaşmak, dertleşmek ve kentin sorunlarını birlikte çözmek anlamına geliyor. İnanıyorum ki insanlarımız bundan sonra bunun farkında olarak güzel adımlar atacaklar. Bizi biz yapan, bizi bize bağlayan ve büyük bir millet yapan bağlarımızı kaybetmemeliyiz. Bin yıllık birlikte yaşanmış tarihi geride bırakmamıza neden olan bu kadar güçlü bir iradenin temelinde aile yapımız, milli değerlerimiz, inançlarımız, bayrak aşkımız var. Bunlar olduğu müddetçe birbirimiz için yaşama anlayışımız sürer. Bana soruyorlar, 'Yukarıya yakınsın, son zamanlarda yukarıda havalar nasıl, gerginlik mi var' diye. Yukarıda gerginlik yok. Sorun varmış gibi gösterilmek isteniyor. Buna en güzel cevabı vatandaşımız sandık başında verir. Hem de adam gibi verir8" açıklamasında bulundu.
 
Birkaç ay önce basında çok gündeme gelen Göztepe'ye cami yapımı konusunda cami isteyenlerin de park isteyenlerin de haklı olduğunu ifade eden Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, konuşmasını şöyle sürdürdü:
 
"Herkes haklı. Ama bir gerçek var; zamanında burada ibadethaneler için bir düzenleme yapılmadığı için bir sorun var. Yeterli yeşil alan olmadığı için de bir sorun var. Her iki taraftan da bakıldığında tarafların kendi boyutunda haklılıkları ortaya çıkıyor. Oysa bu düzenlemeler zamanında düşünülmüş olsaydı, ibadethaneleriyle, sosyal donatı alanlarıyla, hastaneleriyle, kültür sanat merkezleriyle ve sportif alanlarıyla önceden her şey planlanmış olsa bu kentte gerçek anlamda şehirli, medeni bir yaşam ortaya çıkardı. Bu olmadığı için herkes yönetimleri zorlayarak ve kamuoyu oluşturarak hangisini öncelikli kabul ediyorsa onu kapmaya, onu oluşturmaya çalışıyor. Benim dediğim olsun istiyor. Bu da gerginlikleri ortaya çıkartıyor." 

İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin son dönümde deprem riski taşıyan ve çöküntü haline gelmiş alanlarda çok ciddi kentsel dönüşüm çalışmaları başlattığını hatırlatan Başkan Kadir Topbaş, "Yenileme alanı olarak ilan ettiğimiz yerlerdeki insanlarımızı asla yok saymayız. Sosyal donatı ve spor alanlarıyla, medeni ölçülerdeki yaşam alanlarıyla o bölgeyi yeniden inşa ederek vatandaşlarımızı kendi bölgesinde barındırmayı hedefliyoruz. Eşdeğerlilik esasına göre çalışıyoruz. Vatandaşımızı sıkıntıya sokarak ve yok sayarak değil. Biz devletiz, asla böyle bir yanlış yapmayız. Deprem riski taşıyan yapılar ile çöküntü alanlarını oradaki vatandaşlarımızı rahatsız etmeden kentsel dönüşüme tabi tutuyoruz. Tarihi Yarımada'da ecdadımızdan kalan güzel eserlere yeniden hayat kazandırmak ve şehre yeniden katmak üzere bir dizi proje çalışması başlattık. Bu bir taraftan yürüyor. Küçükçekmece'de 1640 konutun bulunduğu 120 hektarlık bir alanı TOKİ ile anlaşarak kentsel dönüşüm yapacağız. Buradaki insanlarımızı altyapısı, okulu ve asansörü olan rahat binalara taşıyoruz. Şehrin her yerindeki sıkıntı alanlarını bu şekilde kentsel dönüşüme tabi tutuyoruz. Bu bir milat olsun. Bundan sonra yanlış yapılar yapmayalım ve bugüne kadar yapılanları da yeniden düzenleyerek insani ölçülerde yerleşim alanları yapacağız. Küçükçekmece, Tuzla ve Zeytinburnu'nda çalışmalarımız sürüyor. Şehrimizin en büyük sorunu olan ulaşımla ilgili de bugüne kadar yapılmayan boyutta çalışmalar yapıyoruz. Ağırlıklı ulaşım olmak üzere şehir genelinde 2 binin üzerindeki şantiyede çalışmalarımız hızla sürüyor. İstanbul'un üstünde görülen çalışmaların 2 katı metro ve tünel yol şeklinde alttan yapılıyor. Tabi sizler görmüyorsunuz. 2,5 yılda yaptığımız 75 kavşak ve yol çalışması ise, Cumhuriyet tarihinden bizim göreve geldiğimiz zamana kadar yapılanların neredeyse iki katıdır" dedi.
 
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş'a konuşmasının ardından Bağcılar Belediye Başkanı Feyzullah Kıyıklık tarafından bir teşekkür plaketi verildi.