İstanbul Valisi Muammer Güler, ünlü gece kulüplerinin gürültü kirliliği nedeniyle 7'şer gün faaliyetlerine ara verdirilmesiyle ilgili olarak, “Gürültüyü durdurmayanın faaliyetini durdururum” dedi.

Geçtiğimiz günlerde İstanbul Yüzme İhtisas Kulübünün tartışmalı olarak tahliye edildiği Hatice Sultan Yalısı'nda incelemelerde bulunan Muammer Güler, burada basın mensuplarına konuyla ilgili yaptığı açıklamada, faaliyet durdurma cezası alan eğlence mekanlarına daha önce uyarılarda bulunduklarını söyledi.

Değişikliğe gidilen 2872 sayılı Çevre Kanunu'nda gürültü kirliliğine neden olan kuruluşlarla ilgili olarak, öncelikle ikazlarda bulunulacağı ve para cezaları verileceği, artırılarak bu cezaların tatbik edilmesinin ardından düzeltme yapmayanlara da faaliyet durdurma cezası verileceği öngörüldüğünü belirten Muammer Güler, şunları söyledi:

“Yaz sezonunun başlamasıyla birlikte İstanbul'daki bütün eğlence yerlerinde periyodik denetimler yapıldı. Özellikle 15 firmanın bir kısmına 3'er, bir kısmına 2'şer, bir kısmına da birer kez 12 milyardan başlamak üzere para cezaları verildi ve bu gürültü kirliliğini önlemeleri konusunda gerekli ikazlarda bulunuldu. Hatta sektör temsilcileriyle İstanbul Büyükşehir Belediyesinde de bir toplantı yapılarak tedbir almaları söylendi. Akabinde bu gürültü kirliliği devam etti. Bize de on binlerce vatandaşımızın şikayetleri geldi. Sabaha kadar gürültünün devam ettiği, uyunulamadığı söylendi. Biz de kontrollere devam ettik ve gürültüyü kesmeyen 11 firmaya 7 gün süreyle faaliyetlerini durdurma cezası verdik.”

“YA GÜRÜLTÜ, YA DA FAALİYET DURACAK”

Eğlence sektörü temsilcilerine bu konuda önemli görev düştüğünü anlatan Vali Güler, “Şimdi sektör temsilcilerinin toplanıp, bundan sonraki faaliyet tarzlarını belirlemeleri lazım. Gürültüyü durdurmayanın faaliyetini durdururum. Bunu bilsinler. Ya gürültü duracak, ya da faaliyet duracak” diye konuştu.

Kendilerinin de bu sektörün duraklamasından yana olmadıklarını söyleyen Güler, şöyle konuştu: 

“Orada çalışan insanların, organizasyon düzenleyenlerin mağdur olmasını istemeyiz ama idareyi buna mecbur etmişlerdir. Kendileri de bunun farkındadırlar. Bunun böyle devam etmeyeceğinin tüm İstanbul farkında. Ya buna bir çare bulunulacak ya da idari yaptırım uygulanacak. Kesin çözümün, bu sektördekilerin kendi yardımıyla bulunulacağına inanıyorum. Böyle idari bir yaptırımı uygulamak zorunda kaldık. Şeriatın kestiği parmak acımaz. Bizi idari yaptırımı tekrar etmek zorunda bırakmasınlar. Kanun ne diyorsa biz onu uygulamak zorundayız. Cumartesiyi pazara bağlayan gece bizzat ben de bu denetimlerin başındaydım.”