Visa Avrupa tarafından Türkiye'de yapılan "Her Günün Keyfini Yaşa" Yaşam Tarzı Araştırması'nın sonuçları açıklandı. Araştırma sonuçlarına göre 'En mutlu il İzmir', 'yaşasın dolma ve mantı'.

Visa Avrupa tarafından Türkiye'de gerçekleştirilen "Her Günün Keyfini Yaşa" Yaşam Tarzı Araştırması'nın sonuçları, Four Seasons Otel'de düzenlenen bir toplantıyla, Visa Türkiye Genel Müdürü Berna Ülman, Genel Müd. Yard. Aslı Alatan ve Psikolog Emre Konuk tarafından basına sunuldu. Türkiye'nin 7 bölgesinden, 7 ilde, 18 yaşın üstünde toplam 1000 kişi ile yüz yüze görüşerek gerçekleştirilen araştırma, "mutluluk", "gündelik yaşamda en çok keyif verenler", "armağan", "duygusal hayat", "damak zevki" gibi temaları kapsıyor.
 
Araştırma sonuçlarına göre, "her yeni günle birlikte kendini mutlu hissettiğini" belirtenlerin oranı yüzde 62. Mutlu olduğunu belirtenler İzmir'de yüzde 72'ye ulaşırken, Adana'da yüzde 48'de kalıyor. Kendini mutlu hissedenler arasındaki yaş ortalamasında mutlu olduğunu belirten 50 yaş üzeri kısım yüzde 72'lik oranla dikkati çekiyor. 25-29 yaş üzeri bölüm ise yüzde 57 ile gençlerden oluşuyor. Psikolog Emre Konuk'un verdiği bilgiye göre Japonya ile mutluluk düzeyimiz aynı.
 
"Gündelik yaşamda en çok keyif veren" şeyler arasında ise "eş, sevgili, arkadaş ya da aile ile vakit geçirmek" yanıtının açık farkla ilk sırada aldığı (yüzde 69) görülüyor. Keyif verdiği belirtilen şeyler arasında "sevilen müziği dinleme"nin "TV'de sevilen programı izleme"nin az farkla da olsa üstünde yer alması ise dikkat çekiyor.
 
Araştırma, Türkiye'nin genelinde "kendimizi ödüllendirme" konusunda pek cömert olmadığımızı ortaya koyuyor. En büyük grubu "ılımlılar" (kendini en az 15 günde bir, en fazla haftada bir ödüllendirdiğini belirtenler) oluştururken (yüzde 38), "seyrek" ödüllendirenlerin (en fazla ayda bir kez) hemen hemen aynı oranda olduğu (yüzde 37) görülüyor. Kendini "sık" ödüllendirdiğini (en az haftada iki kez) belirtenlerin oranı ise yüzde 25'de kalıyor. "En mutlu" kent İzmir, aynı zamanda kendini sık ödüllendirenlerin en fazla olduğu (yüzde 32) kent.
Hediye değer kriterleri açısından ise Türkiye genelinde "fiyat" ve "marka"ya fazla önem verilmiyor. "Hediyenin fiyatının önemli olduğu"na katılanların oranı yüzde 13'de kalırken, hediyenin "bilinen marka olmasının önemli olduğu"na katılanların oranı da yüzde 22'de kalıyor. Bu sonuçlara paralel olarak, yüzde 78'lik bir kesim "özel olması için pahalı olması gerekmez" , "pahalı yerine küçük jesti tercih ederim" diyor.
"En çok canımızın çektikleri"nde ise açık farkla dondurma ve çikolatanın vurgulandığı görülüyor. "Canımızın çektikleri"nde bir dizi hazır ya da hazırlanması kolay şeyin arasına dolma (yüzde 36 ile 5. sırada) ve mantının ( yüzde 33 ile 8. sırada) girmiş olması dikkat çekiyor. Bir diğer yerel tat, döner ise yüzde 31 ile 9. sırada yer alıyor.
 
Öte yandan, "canımızın en çok çektiği" 10 şeyin 6'sının aynı zamanda "yedikten 1 saat kadar sonra kötü hissettirdiği" görülüyor. Araştırma, canımız bir şey çektiğinde genellikle teslim olduğumuzu ortaya koyuyor. "Canınız bir şey istediğinde ne yaparsınız?" sorusuna verilen yanıtlarda, "canımın çektiği şey elimin altındaysa hemen teslim olurum" (yüzde 50) diyenler en büyük grubu oluşturuyor. Bu grubu "hemen teslim olup canımın istediğini yerim" (yüzde 43) diyenler izliyor. "Canımın ne kadar çok o yiyeceği çektiğini yakınımda kim varsa ona sızlanarak söylerim" diyenler (yüzde 13) ve "isteği bastırmak için bir sigara içerim" diyenler (yüzde 13) daha küçük gruplar oluşturuyorlar.
 
Visa Türkiye Genel Müdürü Berna Ülman, Avrupa'nın çeşitli ülkelerinde yapılan araştırmanın Türkiye'de de yapılmasının Türk tüketicisini daha iyi tanımak açısından kendilerine önemli ipuçları sunduğunu belirtti.
 
Visa'nın temel hedefinin tüm harcamalarda nakit yerine ödeme kartlarının kullanılması olduğunu hatırlatan Ülman, "Bu çerçevede, hayatın keyfini yaşamamızı sağlayan küçük harcamaların da ödeme kartlarıyla yapılması büyük önem taşıyor" dedi.
 
Türkiye'de evli olan insanlar da "mutlu insan" kategorisinde. Fakat "mutsuz insan" kategorisindeki boşanmış insanlar kendilerini daha çok ödüllendiriyor.