İstanbul Tuzla'da zehirli atık dolu varillerin bulunduğu bölgenin yaklaşık 500 metre uzağında toprağa gömülü yeni variller bulundu.

Tuzla'nın Orhanlı bölgesindeki varilleri bulan vatandaşlar, yetkililerden önce gazetecilere haber verdi.

Varillerin bulunduğu bölgenin hemen yanında bir de dere bulunuyor. Bu durum, varillerin içindeki maddelerin suya karışmış olma ihtimalini güçlendiriyor.

Tuzla'da 20 martta toprağa gömülü halde yüzlerce zehirli varil bulunmuş, 8 nisanda varildeki atıkların kanserojen madde içerdiği belirlenmişti.

Yılda 5 milyon ton tehlikeli atık üretilen Türkiye'de, tesadüfen bulunan variller kimseyi şaşırtmadı. Çünkü özellikle küçük sanayi tesisleri, maliyetleri bahane ederek atıklarını doğaya bırakıyor.

Kaymakam haberi TV'den öğrendi

Bugün yaşanan gelişmenin hemen ardından CNN TÜRK'te yayınlanan 'Ajans' programında Çiğdem Anad'ın sorularını yanıtlayan Tuzla Kaymakamı Fahri Keser, yeni varillerin bulunduğu haberini medyadan öğrendiğini, ancak çalışmalar kapsamında yeni varillerin de bulunabileceğini söyledi.

Bu sabah bölgede incelemelerde bulunduğunu söyleyen Keser, "her yer kazılacak ve etütler yapılacak. Benzer variller bulunursa el konulacak. Şu anda da bu çalışmalar devam ediyor" dedi.

Bölgedeki varillerin toprağa gömülmediğini, enkazla kamufle edildiğini kaydeden Kaymakam Keser, olayı kimin gerçekleştirdiği konusunda ise bilgisinin olmadığını söyledi.

Keser, bölgedeki toprağın da İZAYDAŞ tarafından temizleneceğini belirtti. Keser ayrıca, Çevre ve Orman Bakanı Osman Pepe'nin 'Tuzla Kaymakamlığı'nı uyarmıştık' yönündeki açıklamalarının yanlış bilgilendirmeden kaynaklandığını, söz konusu açıklamanın bu durumla ilgisi olmadığını belirtti.

Pepe'den çarpıcı açıklama

Olayın ardından Çevre ve Orman Bakanı Osman Pepe dün yaptığı açıklamada, Tuzla'da toprağa gömülü olarak bulunan tehlikeli atık varillerinin ciddi sanayicilerden birine ait olduğunu açıkladı.

İşin sorumluları için uygulanacak en iyi
cezanın, bu kişi ya da kişilerin kamuoyunda itibarının zedelenmesi olacağını da söyleyen Bakan Pepe, bu işi gerçekleştirenlerin gecenin bir yarısında Karadeniz'in sularına yabancı ya da yerli tehlikeli atık varilleri bırakanlardan, bir ülkenin insanlarına karşı soykırım yapanlardan bir farkı olmadığını belirtti.

İZAYDAŞ: "Toprak da temizlenmeli"

İzmit Atık ve Artıkları Arıtma Yakma ve Değerlendirme A.Ş. (İZAYDAŞ) Genel Müdürü Bilal Şengün, geçtiğimiz hafta Tuzla'nın Orhanlı bölgesinde bulunan varillerden alınan üç numunenin birinde fenol, diğerlerinde de karbon oranının çok yüksek çıktığını anımsattı.

Söz konusu atıkların bertarafına yönelik çalışmaların sürdüğünü ve bu atıkların yakılarak yok edileceğini ifade eden Şengün, ''bu atıkların bertarafının yanı sıra varillerin bulunduğu alandaki toprağın da temizlenmesi gerekiyor'' dedi.

Türkiye'de yılda yaklaşık 1 milyon ton tehlikeli atık üretildiğini, bunun yalnızca 100 bin tonunun bertaraf edilmek üzere İZAYDAŞ'a getirildiğini belirten Şengün, ''Türkiye'deki tek lisanslı kurumuz ve her türlü zehirli atığı bertaraf edebiliyoruz. Yaklaşık bin 500 sanayi kuruluşuyla çalışıyoruz" dedi.

İlaç firmaları failleri bekliyor

Araştırmacı İlaç Firmaları Derneği Genel Sekreteri Engin Güner ise, olaya ilişkin ''ilaç firmaları bu konudaki bütün mevzuatı harfiyen uyguluyor" dedi.

Güner, Türkiye'de faaliyet gösteren ilaç firmalarının çevre koruma konusunda son derece duyarlı olduklarını belirterek, uluslararası şirketler olarak bu tür konulara büyük önem verdiklerini söyledi.

Güner, "ortaya çıkan durum çok vahim ve çok zarar verici bir şey. Aslında bir insanlık suçu olarak nitelendirilebilir. Bu bakımdan bir an evvel konunun açıklığa kavuşmasını bekliyoruz" diye konuştu.

Güner, ilaç firmalarının atıklarının İzaydaş'ta toplandığını belirterek, ''bu çirkin olayı kim yaptıysa şiddetle kınıyoruz'' dedi.

Zambak: "Zamanlama ilginç"

Türkiye Kimya Sanayicileri Derneği (TKSD) Çevre Danışmanı ve İstanbul Sanayi Odası Çevre İhtisas Kurulu Başkanvekili Dr. Caner Zambak, olayın genel çerçevesiyle Türkiye için bir kanser konusu olduğunu, Tuzla'daki olayın ise 'sivilce' olarak nitelendirilebileceğini söyledi.

Vakanın, TBMM'de Çevre Kanunu'nun görüşüldüğü bir zamanda, ortaya çıkmasını ilginç bulduğunu söyleyen Zambak, asıl sorunun altyapıdan kaynaklandığını dile getirdi.

Dr. Zambak, Türkiye'de, resmi verilere göre yılda 2 milyon ton atık çıktığını ancak, atıkların imha edildiği İZAYDAŞ'ın kapasitesinin 40-50 bin ton olduğunu aktardı.

Bunun, 'bin cemaatli bir camiye sadece iki tuvalet yapmaya' benzediğini anlatan Zambak, ''bu camide abdest tutmaz, temizlik olmaz. Kanunu da çıkarsanız altyapı eksikliği var'' dedi.

Zambak, sözlerini, ''belediyeler, üniversiteler, hastaneler... Herkesin arka bahçesinde gömülü bir iskelet vardır'' diyerek tamamladı.