3
Mayıs
2024
Cuma
TEKİRDAĞ

CHP'li Başkan hakim karşısında

"İcbar yoluyla irtikap" suçlaması ile 20 Haziran 2008 tarihinden bu yana tutuklu bulunan Çorlu Belediye Başkanı Altan E., iki yardımcısı ve İmar Müdür Vekili N.G., Çorlu Ağır Ceza mahkemesi`nde yeniden hakim karşısına çıkarıldı. Altan E., savunmasında haksız bir yıpratma ile karşı karşıya olduklarını belirterek, şehrin son yılını hizmetsiz geçirdiğini öne sürdü.

Sabah saatlerinde tutuklu bulundukları Silivri L Tipi Cezaevi ile Tekirdağ Kadın Tutukevi`nden Çorlu Ağır Ceza Mahkemesi`ne getirilen 4 tutuklu sanık için 9 avukat savunma yaptı. Mahkeme salonundaki fiziki yetersizlik nedeniyle sanık avukatlarına tek masa ayrılınca masa dışında kalan avukatlar dosyalarını önlerine aldıkları tabureler üzerine koyarak savunma yaptı. Şikayetçi olarak yer alan ve daha sonra davada katılan olarak bulunan müteahhit A.T., ilk kez bir duruşmaya avukatıyla katıldı.

Duruşmada A.T.`yi Batman Barosu avukatlarından Adnan Oral temsil etti. Duruşmada söz alan İmar Müdür Vekili N.G.`nin avukatı Gökçen Topçu, inşaat alanı 5 bin metrekare iken, katılanın sözleşmede 15 bin metrekare alan üzerinden anlaşma yaptığını öne sürerek, "Bunu neye göre yaptığı, ayrıca anlaşmada belirtildiği şekilde temel üstü vizesi aldıktan sonra inşaata başlanacağı belirtildiğinden katılanın bir zararı olup olmadığını" konularını sordu. Sorulara yanıt veren A.T., "Yazılı beyanlarımı aynen tekrar ediyorum. Bu işe başlamadan önce belediyeden ilgili birimden bilgi almıştım. Plan Proje Müdürlüğü`nden plan tadilatı konusunda görüş aldım. Yoğunluk değişmesi konusunda hiç kimse ile parasal bir anlaşma yapmadım" dedi. A.T., neden 5 bin metrekarelik inşaat alanı için 15 bin metrekare alan üzerinden anlaşma yaptığı sorusuna ise yanıt veremedi.

Altan E.`nin avukatı Duygun Yarsuvat da A.T.`ye "3 Aralık 2007 ve 26 Kasım 2007 tarihlerinde Bayındırlık İl Müdürlüğüne yazılan yazılar resmi kanaldan gönderilmesi gerekirken kendisi elden getiriyor. 1 günde bu yazıyı nasıl getirmiş. Plan değişikliği neden süresi beklenmeden yapılmış" sorularını yöneltti. A.T., N.G.`nin, 3 Aralık 2007 tarihinde yazı yazdığını, elden getirmesine izin verilmediğini ancak Bayındırlık İl Müdürlüğü`ne açtığı telefonun ardından yazının hazır olduğunu öğrenmesi ile elden zimmet karşılığı yazıyı aldığını söyledi.

Duruşmada söz alan katılan vekili Av. Adnan Oral ise "Sözleşmede 5 bin metrekare ibaresi yoktur. 75 daire 11 dükkan bulunmaktadır. Bu sözleşme çok açık bir şekilde. 5 bin metrekarenin nereden çıktığını sanık vekillerinin açıklaması gerekiyor" şeklinde konuştu.

A.T. bir soru üzerine, 8 Ekim 2008 tarihinde verdiği dilekçesinde hukukçu olmadığı için belediyede bu şekilde oyalanıp kendisinden bağış istenmesinin suç teşkil edip etmediğini bilmediği için şikayetçi olmadığını belirtti. A.T., "Vermiş olduğum paranın suç teşkil edip etmediğini bilmediğim için şikayetçi olmamıştım. 50 bin YTL`yi kendi isteğimle vermedim. İsmini bağış olarak koydukları için o şekilde isimlendirdim. 50 bin YTL`nin verilmeyeceğini, haksız bir para olduğunu biliyordum. Mecbur kaldığım için verdim. Makbuz karşılığı olmayan para istenmişti, mecbur kaldığım için verdim" dedi.

Mahkeme heyeti önünde savunmasını yapan Çorlu Belediye Başkanı Altan E. de, "Katılan mahkemedeki beyanında iş yoğunluğundan dolayı gecikme olduğundan söz etmiştir. Dolayısıyla burada bir icbar söz konusu değildir sadece işlemlerin kurallı biçimde işlemesi söz konusudur. Yıl sonu olması nedeniyle işlemlerde yoğunluktan dolayı gecikme olabilir. Bunu katılan kendi beyanında da söyledi. Beyanlarında çelişkili ifadeler veren katılan mahkemenizi yanıltmaktadır. Ne benim ne de diğer arkadaşlarımın en ufak bir icbarı söz konusu değildir. Tutukluluk nedeniyle son derece mağdur durumdayım. Şehrimiz son yılını hizmetsiz geçiriyor, şehrimiz cezalandırılmaktadır. Tahliyemi istiyorum. İmar Planları askıdan indirildikten sonra kimsenin ruhsatı vermemek gibi bir lüksü yoktur ve müşteki bunu da bilmektedir. Haksız bir yıpratma ile karşı karşıyayız" şeklinde konuştu.

Altan E.`nin avukatlarından Mehmet Nuri Saygun da savunmasında, "Katılan 8 Eylül 2008 tarihli celsede "şikayetimi vermesem de benim için yargı yolu açıktı, iş yoğunluğu nedeni ile ve yoğunluk hesabı nedeni ile işlerim uzadı, bu nedenle şikayetçi olmadım" şeklinde beyanda bulundu. Bu beyan şikâyetçinin yasal haklarını bildiğini, bu hakları kullanma ehliyet bilgi ve görgüsüne sahip olduğunu açıkça ortaya koymaktadır. Böylesine imkânı ve bilgisi olan birinin icbar edilmesi söz konusu olamaz" dedi.

Savunmasının son bölümünü gözyaşları arasında ve sesi titreyerek yapan N.G., "Haksız yere 5 aydır cezaevindeyim. Katılanın kendisine ciddi bir rant sağlayan plan değişikliğine itiraz ettiğim için haksız yere cezaevinde yatmaktayım. İtirazda haklı olduğum bilirkişi raporu ile kesinleşmiş durumdadır. Ben A.T.`nin yaptığı işler yüzünden bedel ödüyorum. 5 aydır cezaevindeyim iki tane oğlum var tahliyemi talep ediyorum" ifadelerini kullandı.

Sanıklar, sanık avukatları, katılan, tanıklar ve katılan avukatını dinleyen mahkeme heyeti, sanıklar Altan E., Soner D., Hüseyin A. ve N.G., hakkında kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren olguların bulunması, sanıkların davranışlarının dinlenen tanıklar, katılan ve başkası üzerinde baskı yapılması girişiminde bulunma hususunda kuvvetli şüphe oluşturması, sanıklara isnat edilen suçun vasıf ve mahiyeti, sanıkların kaçma ihtimali ile eylem hakkında kanunda yazılı cezanın üst sınırı, mevcut delil durumu ve dosya kapsamı ile Adli Kontrol uygulamasının yetersiz kalacağı dikkate alınarak sanıkların tutukluluk hallerinin devamına, duruşmanın 22 Aralık 2008 tarihine bırakılmasına oy birliği ile karar verdi.

iha
Yayın Tarihi : 18 Kasım 2008 Salı 17:38:09
Güncelleme :18 Kasım 2008 Salı 17:51:59


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?