'Down sendromu' konferansı
Tekirdağ Valiliği tarafından düzenlenen "Down Sendromu" konferansına katılan Vali Aydın Nezih Doğan, engellilere yardımcı olabilmek için başka ülkelerdeki örneklerin incelemesi gerektiğini söyledi.
Down sendromlu bir oğlu olan Yazar Dr. Elçin Tapan ise Down sendromlarından en önemlisinin hastalığı kabul etmek olduğunu söyledi. Tekirdağ Valiliği tarafından organize edilen Down Sendromu Konferansı Valilik Kültür Merkezi'nde gerçekleştirildi.
Yazar Dr. Elçin Tapan'ın konuşmacı olarak katıldığı konferansa Tekirdağ Valisi Aydın Nezih Doğan, eşi Hatice Doğan ve çok sayıda vatandaş katıldı. Konferansın açılış konuşmasını yapan Tekirdağ Valisi Aydın Nezih Doğan, Türkiye'de eğitime katılamayan insanlarla ilgili çok anlamlı kampanyaların düzenlendiğini ifade ederek engelliler için başka ülkelerden örneklerin araştırılması gerektiğini söyledi.
Vali Doğan, "Özellikle engelli yavrularımıza yönelik olarak var olan eksiklikleri de mutlaka kabul etmemiz lazım. Bu genel eksikliğin içerisinde uyguladığımız yöntemle ilgili de eksikliklerimiz var. Ülkemizde bilindiği üzere il ve ilçelerde eldeki imkânlar ölçüsünde engelli vatandaşlarımıza yönelik yatırımlar yapılıyor. Ancak bu yatırımları kendi ilgileri çerçevesinde muhafaza edebiliyorlar. Halbuki Türkiye'nin çeşitli yerlerinde bu işi en iyi şekilde yapan birilerinin olabileceği fikrine sahip
olup, yapacağımız işin doğru şeklini onlardan öğrenip en iyiyi ortaya koymanın azmi içerisinde olmamız lazım.
Tekirdağ'ın diğer kentlerden farklı yönüne işaret etmemiz lazım. Tekirdağ bir Avrupa kentidir. Tekirdağ daki sivil toplum kuruluşları ve kamu yöneticileri mutlaka Avrupa kenti olduğunun etkisiyle takip etmek zorundalar. Yani bu iş Paris de, Londra da nasıl yapılıyor? Nasıl bir yapıya sahip? şeklinde Tekirdağ'daki sivil toplum kuruluşlarının ve kamu yöneticilerinin araştırma içinde olmaları gerektiğini düşünüyorum. Bu konferansın da bu yolda gidecek bir adım olmasını temenni ediyorum" şeklinde konuştu.
Konferansa konuşmacı olarak katılan Yazar Dr. Elçin Tapan ise down sendromu olan oğlu Eren ile yaşadıklarını iki kitap haline getirerek paylaştığını anlattı. Kendisinin de bir down sendromlu bir çocuk annesi olduğunu kaydeden Tapan, Türkiye'de 7.5 milyon engelli olduğunu söyledi.
Tapan, "Oğlum Eren doğduğunda ilk başta bu durumu kabullenmek istemedim. Ancak daha sonra 'Benim özürlü bir çocuğum var' diyerek ön yargıdan sıyrıldım. Benim oğlum da down sendromlu. Şu anda 30 yaşında. Yapabildiklerinde, yapamadıklarında, sevindiğinde, üzüldüğünde hep yanında oldum. İki kitap yazdım. Bu kitapları, çocuklarımızı anlamak için yazdım. Sendromlu çocukları anlayalım, ön yargıları ortadan kaldıralım. Engelliler, nüfusumuzun madem önemli bir oranını oluşturuyor, öyleyse onlara yardımcı olmak hepimizin toplumsal görevi. Çocuğumuzun durumunu utanmadan, çekinmeden kabullenmek gerekiyor. Ben, 'benim bir engelli çocuğum var' diyerek rahatladım. Sonra 'ben çocuğum için ne yapabilirim' diye düşündüm. Bu konuda en önemlisi hastalığı kabul etmektir. Sizler de böyle düşünmelisiniz" şeklinde konuştu.
