Çorlu Belediyesi'ni ziyaret eden Tekirdağ Valisi Aydın Nezih Doğan Çorlu Belediye Başkan Vekili Mehmet Bulut ile makamında görüştü.

Çorlu Belediyesi'ni ziyaret eden Tekirdağ Valisi Aydın Nezih Doğan, görüşmede basın mensuplarının sorularını cevaplandırdı. Vali Doğan, Tekirdağ'da ki en büyük sıkıntının sorunlara sahip çıkılmaması olduğunu söyledi. Yanlış yaptıkları işlerde 'yanlış yapıyorsunuz' denilmesini de isteyen Vali Doğan; "Bir anlamda kendimiz çalıyoruz, kendimiz oynuyoruz" dedi.

Demokratik toplumların bir avantajı olduğunu ve bu avantaj kullanılırsa demokrasi ile yönetilmenin güzel olacağını belirten Vali Doğan, "Demokrasinin avantajlarından yararlanamıyorsak demokratik sistemi çok abartmamızın da bir anlamı yok. Demokrasi açıklık rejimidir. İster kamu otoriteleri, ister seçilmişler, ister atanmışlar, ister başka türlü karar mekanizmaları bir şeyle ilgili karar alıyorlarsa bu karara karşı ya destekçi ya da karşı durma gibi bir tavır geliştirmemiz lazım. Sorun o ki Çorlu ve
Tekirdağ`da karar alınıyor da bu karara karşı mıyız, yanında mıyız neyiz yani bunu bir türlü ortaya koymuyoruz. Bir anlamda kendimiz çalıyoruz, kendimiz oynuyoruz" dedi.

Vali Doğan; "Biz Çorlu ile ilgili bir karar alıyorsak bu Çorlu kamuoyunda konuşuluyor ve onlarında bir fikri oluşuluyor olması lazım. Kargo Köy konusunda ben yapmam gerekenleri yaptım acaba doğru mu yaptım. Çorlu`nun lehine miydi bu yaptığım hiç kimsenin umurunda değil. Bu çok kilit bir iştir. Trakya`nın özellikle de Tekirdağ`ın en büyük sıkıntılarından bir tanesi problemine sahip çıkmamaktır. Eğitim problemi var ama niye çözmüyorsunuz diyen yok. Hastane problemi var, yol sorunları var niye çözmüyorsunuz diyen yok. Herkes hesabını verebileceğini düşünerek hareket etmek zorunda. Herkes istisnasız herkes kamuoyu tarafından izleniyor dedi bir Bakanımız. Sadece milletvekilleri, bakanlar değil kamu görevlileri de vatandaşlar tarafından izleniyor, kim işini doğru yapıyor kim işini yapmıyor takip ediliyor" şeklinde konuştu.

Demokrasinin nimetinin mutlaka hayata geçirilmesi gerektiğini anlatan Vali Doğan, "Hesap verme kültürünü oluşturmamız lazım yanlış ya da doğru alınan kararların sivil topluma danışarak alınması lazım ve alınan kararların herkese açık olarak yapılması lazım. Herkesin kararın yanında mı karşısında mı olduğunu açık açık konuşması lazım, karnından konuşmaması lazım. Kararınıza karşıyım diyerek hem bana hem de topluma açık konuşması gerekiyor. Aldığımız bir takım kararlarda yanlışlar olabilir ama biz yanlış olduğunu bildiğimiz zaman bu kararları düzeltebiliriz ancak. Atanmışı ile seçilmişi ile sivil toplum örgütleriyle bu toplumu temsil edenler bizlere diyecekler ki; 'Şu noktada siz yanlış biliyorsunuz bunun böyle olması lazım' Sorun bu bölgede kesinlikle meselelerin sahipsiz kalmasıdır. Şahsi gayretler vardır, milletvekili, vali, kaymakam, belediye başkanı şu konuda şahsi gayret sarf ediyor konuları var. Öyle değil, daha kolektif, Sayın milletvekilimizin bir gayretine şahit olduysak hep birlikte omuz vermemiz lazım. Sayın Valinin yanlış bir gayretine şahit olduysak ona hep birlikte karşı durmamız lazım. Bu olmadığı için alacağımız kararları bir başımıza alıyoruz, bir başımıza uyguluyoruz bu doğru değil" diye konuştu.

Vali Doğan sözlerini şöyle sürdürdü; "Sükut ikrardandır. Sessizliğin nedeni insanlar yapılanı beğeniyor demektir. Beğenmiyorum derlerse o zaman biz de diyeceğiz ki yaptığımız işler yanlıştır. Toplumu yönetenlerin yönetilenler tarafından denetlenmesi gerekiyor. Bu seçimden seçime yapılacak bir iş değildir. Biz seçimle gelmedik, bizi kim denetleyecek o zaman. Seçilmişler gidecekler boylarının ölçüsünü sandıkta verecekler, seçilmemiş atanmışlar ne olacaklar. Onlardan kimse hesap sormayacak. Yok öyle yağma herkes hesabını verecek. Yanlış yapmışsa yanlışın hesabını verecek doğru yapmışsa doğrunun hesabını verecek. Marifet iltifata tabidir diye güzel bir sözümüz var bizim. Sadece azarlayarak da olmaz bu iş şu işi doğru yapıyorsanız diye teşvik ederseniz daha doğrusu olur. Şu işi yanlış yapıyorsunuz diye adamın gözüne vurarak söylerseniz yanlış yapmayı bırak adam bir daha hiçbir şey yapmayabilir. Hâlbuki bir şey yapmayanlara ihtiyacımız yok bizim bir şey yapanlara ihtiyacımız var. Bir şey yapmıyorsa adam ne faydası var. Mutlaka bir şey yapana ihtiyacımız var yanlış yapana da ihtiyacımız da var. Hiç olmazsa yanlış yapıyorsun diyelim. Bir şey yapmayana ne diyelim ki adam bir şey yapmıyor zaten".

Çorlu'da yapılması düşünülen kargo köy projesi ile ilgili olarak da bilgiler veren Doğan, "TOKİ Başkanlığı ile bir süredir görüşüyoruz. Daha evvel de önerilerimizi iletmiş, kendileri ile görüşmüştük. İsteklerimizin büyük bölümünü de kabul etmişlerdi. Bildiğim kadarıyla sayın Başbakan Bayramdan evvel TOKİ`nin arsalarını tedarik etmesiyle ilgili onayı verdi.

TOKİ arsaları tedarik edecek ardından bin 500 dönümlük bölgede alan projesi hazırlayacak. Depolar nerelere dizilecek, sosyal tesisler nerelerde olacak gibi projeler hazırlanacak ondan sonra işin ihale bölümü yani inşaat bölümü başlayacak. Orada da kar paylaşım sistemi ile yapacaklar bildiğim kadarıyla. Çeşitli firmalarla görüşecekler, en uygun kar paylaşım sistemini kim verecekse o firmaya yaptıracaklar. Önümüzdeki kış ayları proje hazırlamakla geçirilecek. Yaz döneminde de zemin etütleri ve diğer çalışmalar yapılacak. Bizim yapmamız gereken bu zaman dilimini daraltmaya yönelik girişimlerde bulunmak" dedi.