Bu yeni köşeden ilk yazımla bir ‘Merhaba’ demek istedim. Biraz köşemi, biraz da kendimi tanıtayım dedim.

 

Rengarenk, kıpır kıpır, her telden çalan, yerinde duramayan bu köşede, gerçek bir İstanbullu olmaktan gurur duyan bir Anadolu –özellikle Mardin- aşığı profesyonel turist rehberinizle birlikte gezeceksiniz. Araştırmalar, geziler, yurdun ilginç köşeleri, tarih, arkeoloji, tiyatro, ölmeye yatan sanatlar, ilginç her insan ve aklınıza gelen ya da gelmeyen pek çok konu (aslında yerine göre her konu) köşemizin yönünü belirleyecek. Bu geziyi yaparken karanlıkların ardına saklanan ya da saklanmaya çalışanları bir kedinin karanlığı delen gözlerinden göreceğiz birlikte...

 

Türkiye güzel bir sonbahar yaşarken ben de bu köşeden size ‘Merhaba’ demenin sevincini yaşıyorum. Güzeldir sonbaharda gezmek...

 

Bozkırda güzeldir sonbahar, deniz kenarında, dağlarda, ovalarda. Mardin’de Kasımiye Medresesine, Ağrı dağına, Van’da Ahtamar adasına, Kapadokya’da Kızıl Vadiye, Van kalesine, Efes’in mermerlerine, Trabzon’da Sümela manastırına, Diyarbakır’da Ulu Camiye, Afrodisias’ta Afrodit tapınağına, Ankara’da Anıtkabir’in üzerine vururken akşam güneşi, Güzeldir Türkiye’nin sonbaharı...

 

Umarım gönüllerinizi açarsınız ve ben de onlara dokunabilirim...

 

Yola çıkmaya hazır mısınız? Siz hazırlanırken ben de tur programımızı çizeyim...

 

Yola çıkana kadar sevgiyle kalın...