13
Mayıs
2024
Pazertesi
ANASAYFA

Zorlu ama onurlu bir gün

4 Ağustos 2004. Beynime ve gönlüme kazındı bu tarih. İki önemli etkinliğe yer verdi 4 Ağustos içinde. İki önemli ‘Milat’ çıktı o günden.
 
Sabah çok erkenden kalkıp hazırlandım. Günü dikkatli bir şekilde ikiye bölmek durumundaydım. İlk bölümünde bir eylem vardı, ikinci bölümünde de bir spor turnuvası. Sabahki bölümde benim de içlerinden biri olduğum Profesyonel Turist Rehberleri meslek yasalarına kavuşmak için verdikleri uğraşın bir parçası olarak Sultanahmet meydanında bir eylem yapacaktı. Öğleden sonraki bölümdeyse geçen sene kalp krizinden ölen yeğenim Caner’in adına bir sutopu turnuvasının açılışı vardı.
 
I. Caner Erdoğru Anma Sutopu Turnuvası (4-8 Ağustos 2004):
 
Günün ikinci yarısından başlayıp sabaha dönelim isterseniz. 12 Ocak 2003’de tam 25. doğum gününde kalp krizinden yitirdiğimiz çok kıymetli bir sporcunun adına yapılıyordu bu turnuva. Caner Erdoğru.
 
Ben teyzesi olduğum için onu öyle görmüyorum. Öyleymiş, bu turnuva da bunun ispatı oldu. Gurur doluyum, ama içim gene de buruk.
 
12 yıldır Avrupa Sutopu Federasyonunun ISPOLO adı altında Türkiye’de düzenlediği uluslararası sutopu turnuvası artık Caner Erdoğru adına yapılacak. ENKA / ARENA sponsorluğundaki turnuvaya Sadi Gülçelik Spor Tesisleri ENKA Spor Klübü ev sahipliği yaptı. Caner Enka’dan yetişmiş ulusal bir sutopu oyuncusu idi. 228 kez milli formayı giymişti. Türkiye’de 9 numaralı, üniversite tahsillerini tamamladığı NewYork’ta Queens College takımında da 18 numaralı bere ile yarışıyordu.
 
Bu yıldan itibaren bu turnuva artık onun adına. Çok gurur verici bir durum. Özellikle açılış töreninde tüm sporcuların ve izleyenlerin giydiğimiz Caner fotoğraflı t-shirtleriyle gerçek bir Caner denizine dönen ENKA’nın havuzunda koskoca Atatürk resminin yanında neredeyse o büyüklüğe yakın Caner’in o pek sevdiğim ve her gördüğümde içimin aktığı, elinde top, insanın gözüne gözüne bakan, maviş gözleriyle insanın içini titreten fotoğrafı gururun ötesinde bir duyguyu yakalattı bana. Annesi ve benim kızkardeşim Zeynep’le şeref tribününden açılış konuşmalarını dinlerken, hayatım boyunca Caner’in teyzesi olmak sıfatıyla hep şeref tribününde durduğumu ve bundan sonra da böyle olacağını gördüm.
 
Dünyaya adını yazdırmak bu olsa gerek. Acı ama gurur verici.
 
Turist Rehberler Birliği Sultanahmet Basın Açıklaması:
 
Sabahleyin yapılan eylemin amacı ‘Turist Rehberliği Meslek Yasası’nın çıkması için bir adım niteliğindeydi. Gerçi, Kültür ve Turizm Bakanlığı ile TUREB arasında turist rehberliği meslek yasasının çıkarılabilmesi için görüşmeler devam ediyor ama henüz sonuçlanabilmiş değil.
 
Bilmeyenler için:  TUREB (Turist Rehberleri Birliği) Türkiye’de yaklaşık 9 bin profesyonel turist rehberini temsil etmektedir. 12 Eylül 1998’de İstanbul ve İzmir Rehberler Odası ile Ankara, Akdeniz, Kapadokya, Marmaris ve Kuşadası Profesyonel Rehber Dernekleri TUREB çatısı altında birleştiler. TUREB’in amacı turist rehberlerinin ortak sorunlarını saptamak, çözüm önerileri oluşturmak, meslek kuruluşları arasında işbirliği ve koordinasyon sağlamaktır.
 
Her ne kadar profesyonel turist rehberliğinin tarihi Osmanlı’nın son dönemlerine uzanıyorsa da, profesyonel turist rehberlerinin haklarını güvence altına alan ve acenta-rehber ilişkilerine hukuksal düzenlemeler getiren bir meslek yasası yok! Böyle olunca da, yasal boşluk nedeniyle Esnaf Birlikleri çatısı altında toplanmış olan profesyonel turist rehberlerinin emeklilik, sağlık gibi sosyal güvenceleri, ücretlerinin ödenmesini garanti altına alacak yaptırımlar da yok.
 
Bu amaçla Sultanahmet meydanında toplandık, başkan Şerif Yenen basın bildirisini okudu, katılan tüm rehberlerin ellerinde “Lisanslı Rehber, Doğru Bilgi”, “Türkiye’nin dört yanını en iyi biz rehberler biliriz”,  “Lisanslı Rehber, Güvenilir Acenta”, “Tarihimizi, kültürümüzü ehliyetsiz ellere bırakmayalım”, “Korsan değil, Lisanslı Rehber”, “Turizmde kalite için Lisanslı Rehber” yazılı pankartlar ve üzerlerinde “Kılavuzunuz Karga Olmasın, Lisanslı Rehberle Gezin”, “Ben lisanslı rehberim. Sizin rehberiniz lisanslı mı?” yazılı t-shirt’ler vardı.
 
Anlaşılacağı gibi, bu süreç içinde en tehlikeli durum, bizleri en çok rahatsız eden şey, kaçak rehberlik olayları. Kaçak rehberlik, Türkiye’deki yasal düzenlemelere göre suç oluşturuyor (Profesyonel Turist Reberleri Yönetmeliği Madde 38 ve 1618 sayılı Seyahat Acentaları ve Seyahat Acentaları Birliği Kanunu). Ayrıca tüketici haklarına verdiği zarar nedeniyle kaçak rehber çalıştıran acentalar hakkında cezai işlem yapılması gerekiyor. TUREB bu konuda son derece duyarlı ve profesyonel turist rehberlerinin hak kaybına uğramasını engellemek ve Türkiye’de sürdürülebilir turizmin gelişmesini sağlamak amacıyla kaçak rehberler ve kaçak rehber çalıştıran acentalarla ilgili yasal yollara başvuruyor.
 
Lisanslı rehber turizmde hizmet kalitesini güçlendirir. Meslek içi eğitimlerle (ki bunu en verimli biçimde gerçekleştiren grupların başında TUREB geliyor) yerel ve uluslararası bilgisini sürekli günceller. Profesyonel bir turist rehberinin yükümlülük garantisi (mesela, programdaki aksamalar, kriz durumu, zaman kaybı gibi konular) korsan rehber olarak çalıştırılan kişilerde yoktur. Turist rehberi, acenta-otel-taşımacı şirket ilişkilerinin merkezinde yer alır. Bu zincirde yaşanabilecek ve turiste yansıyan sorunları büyümeden önleyebilme deneyimine sahiptir. Seyahat edene yaklaşım, onun ihtiyaçlarını anlama, bunun nasıl karşılanabileceğini bulma turist rehberinin aldığı eğitim ve kazandığı beceriyle ilintilidir ve bu onun kanıtlanmış iletişim becerisidir. Soyulma, kaza ya da başka kriz durumunda daha fazla otoriteye sahiptir lisanslı rehber. Çalışma izni olmadan kaçak rehberlik faaliyeti yürüten kişiler düşünüldüğünde kriz durumunda yetkililerle ilişki kurma güçlüğü açıktır. Zamanın en iyi biçimde kullanılmasını gene lisanslı turist rehberi sağlar. Birkaç kişiye sunulacak özel hizmetten, diğerlerine sunulacak olağan ve yine özenli hizmete kadar genişleyen bir alan turist rehberi tarafından kontrol edilebilir. Kalite ayrıntılara özen göstererek yaratılır. Yeterince bilgi temin edebilme, otel, lokanta vb. üzerinde kontrol, fazladan hizmet sağlayabilme gibi ayrıntılar kalitenin unsurlarıdır.
 
Dünya ölçeğinde profesyonel turist rehberlerinin en yaygın örgütlenmesi olan WFTGA (Dünya Rehberler Birliği) bu mesleğin uygulanmasına belirli etik kurallar ve standartlar geliştirmiştir. Buna göre;
 
  1. Profesyonel bir rehber renkli, incelikli bir anlatımla ziyaret edilen yer hakkında bilgi verir, nesnelliğini yitirmeksizin yorum yapar.
  2. Profesyonel bir rehber gerçeğe dayalı bilgiler verir. Gerçeklerle efsaneler, öyküler ve kendi görüşleri arasına ayrım koyar.
  3. Profesyonel bir rehber turun yapılacağı alan boyunca güncel değişimleri, mevsimsel olayları, trafik kurallarını, yeni düzenlemeleri önceden öğrenir, grubu bu kural ve düzenlemelere uygun olarak yönlendirir.
  4. Profesyonel bir rehber her tur için önceden hazırlık yapar, gerekli donanımları edinir. Pürüzlerden, emniyetten, verimlilikten, zamanın etkili kullanımından sorumlu olduğunun farkındadır.
  5. Profesyonel bir rehber grubun ilgilerinin ve inançlarının farkındadır.
  6. Profesyonel bir rehber profesyonelliğe saygı gösterir, meslektaşlarıyla olduğu gibi tüm servis sağlayıcılar ile de olumlu ilişkiler kurar.
  7. Yabancı ziyaretçiler söz konusu ise ev sahibi ülkenin temsilcisi olarak ülkenin itibarını yükseltecek bir tutumu benimser ve turiztik bir merkez olarak ülkenin beğenilirliğini artırmaya çalışır.
  8. Ülkede turizmin saygınlığını korumayı, çevreye, doğal yaşama, anıtlara, yerel gelenek ve duyarlılığa saygılı bir yaklaşımı garanti eder.
 
Sanırım durumun ne kadar ciddi olduğunu anlamak zor değil. Bu arada, bu yazıyı okuyan herkesin de bir şekilde bir turizm tüketicisi olduğunu düşünürsek, bu tüketiciler haklarını arayarak, yani çıktıkları herhangi bir turdaki rehberin lisanslı olması konusunda soruşturmasını yapıp ısrarcı olması hem kendisine hem de profesyonel turist rehberlik mesleğine  yapılmış en büyük iyilik olacaktır.
 
Bilinçli turizm tüketicisi lisanslı rehberle gezer!
 
BİLGİ DER Kİ...
 
Bir iş yapılırken ona duyulan Sevgi ve verilen Değer, hakiki Soyluluktur.
Yayın Tarihi : 11 Ağustos 2004 Çarşamba 15:13:42


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?