17
Mayıs
2024
Cuma
ANASAYFA

Türkiye Kültür Sektörü (TÜBA-TÜKSEK)

Uzun bayram tatili sona erdi. Ben rehber olmanın getirdiği avantajı da kullanarak uzun bir maratonun sonunda iki haftayı aşan bir tatil yaptım. Boş durmadım tabii tatil denen zaman diliminde. Benim için tatil araştırma, gezme, okuma, yazma, evin tadını çıkartıp yemek yapma vs işlevlerini içerir. Benim dinlenmem de böyle oluyor işte. Neyse, bu ‘tatil yapıyorum – çalışıyorum’ halimden memnunum.
 
Cuma günü Bebek’te elimde gazeteler bir tur atayım dedim. Çocukluğumda oturduğum apartmanın yanındaki apartmana uzattım kafamı. En üst kata baktım. Bizim oturduğumuz dairenin yanı. Balkon balkona olduğumuz komşumuzun dairesi yani. Perdeleri açıktı. Kendisini kaç zamandır ziyaret etmek istiyordum. Kapısının zilini çaldım. Evdeydi. Koşarak çıktım merdivenleri. Beni kapıda görünce hemen gülümsedi ve buyur etti. O evde hiçbir şey değişmemişti. Evi çok iyi hatırlıyorum, çünkü ne zaman bizim evin anahtarını unutsam ya da annem evde yoksa onun balkonundan atlayıp bizim balkona geçip eve girmek hayatımdaki tek yaramazlığım idi herhalde. Eski komşumuzda birkaç saat misafir oldum. Sohbetin tadına doyamadım. Giderken beynimin içi çok önemli konularla doluydu.
 
Beni misafir eden kişi, sevgili eski komşum Ufuk abla, yani Prof. Dr. Ufuk Esin idi. Bana saniyeler gibi gelen birkaç saat içinde yalnızca kişisel geçmişimizi ve bugünümüzü değil başka son derece önemli ve güzel mevzuları da konuştuk. Konular arkeoloji, rehberlik, turizm vs derken en önemli mevzu TÜBA – TÜKSEK projesi idi.
 
TÜBA Türkiye Bilimler Akademisi’nin kısaltılmış hali. 1993’te kurulmuş. Başbakanlığa bağlı, ülkemizin en yüksek düzeydeki özerk bilim kurumu. Amaç ve görevleri doğrultusunda etkinliklerini ve yapılanmasını kendisi belirliyor TÜBA.
 
TÜBA’nın kuruluş amacı ve görevleri şöyle sıralanmış kendi web sayfasında (www.tuba.gov.tr):
 
TÜBA'nın Kuruluş Amacı;

(497 Sayılı K.H.K. madde:1)
Türkiye'de tüm bilim alanlarında;
    • Araştırmaları, bilimci kişiliğini, araştırıcılığı özendirmek,
    • Bu alanlarda emeği geçenleri onurlandırmak,
    • Gençleri, bilim ve araştırma alanına yöneltmek,
    • Türkiye'deki bilimcilerin ve araştırmacıların toplumsal statülerinin yükseltilmesi ve korunmasına çalışmak,
    • Bilim ve araştırma standartlarının uluslararası düzeye çıkartılmasına yardım etmek. 
TÜBA'nın Görevleri

(497 Sayılı K.H.K. m:2)
    • Bilimsel konularda ve bilimsel önceliklerin saptanması amacıyla incelemeler ve danışmanlık yapmak, 
    • Toplumda bilimsel yaklaşım ve düşüncenin yayılmasını sağlamak, 
    • Hükümete, Türk bilimcileri ve araştırmacılarının toplumsal statüleri, yaşam düzeyleri, gelirleri ve bu tür faaliyetlerin gereği olan özel kolaylık ve ayrıcalıklara ilişkin mevzuat değişiklikleri önermek, 
    • Bilimin öneminin ülke kamuoyunca takdir ve kabulünü sağlamak ve bilim adamlığını özendirmek için ödüller vermek, 
    • Yukarıda belirtilen amaçların gerçekleşmesi ve görevlerin yerine getirilebilmesi için her türlü faaliyette bulunmak.
 
Peki ya Prof. Dr. Ufuk Esin kimdir?
 
Prof. Dr. Ufuk Esin:
Orta eğitimini Avusturya Koleji'nde tamamlayan Ufuk Esin, 1956'da İstanbul Üniversitesi (İ.Ü.), Edebiyat Fakültesi (E.F.), Prehistorya ve Arkeoloji Bölümü'nü bitirdi. Aynı üniversitede 1957'de Prehistorya Kürsüsü'nde asistan, 1960'da doktor-asistan, 1966'da doçent, 1976'da profesör oldu. İ.Ü.'de 1984-2000 yıllarında Prehistorya Anabilim Dalı, 1998-2000 yıllarında da Arkeoloji ve Sanat Tarihi Bölüm Başkanlığını yaptı. Türkiye'de "Arkeometri"nin başlamasına öncü olan Prof. Dr. Ufuk Esin, yalnızca arkeolojik kurtarma kazılarını üstlenmeyi yeğledi. ODTÜ Keban Projesi kapsamında Elazığ'da Tepecik, Tülintepe, ODTÜ Aşağı Fırat Projesi çerçevesinde Malatya'da Karakaya Barajı göl alanında Değirmentepe'de, son olarak da Aksaray'da Mamasın barajı göl alanında Aşıklı Höyük'te kurtarma kazıları yaptı. Prof. Dr. Ufuk Esin'in yurt dışında ve içinde basılmış Türkçe, Almanca ve İngilizce 100'ü aşkın bilimsel yayını vardır.
1961'de Fulbright, 1973'de Alexander von Humboldt burslarını kazanan Prof. Dr. Ufuk Esin, 1993'ten bu yana Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) üyesidir. Prof. Dr. Ufuk Esin, 2001 yılından başlamak üzere Türkiye Kültür Sektörü (TÜBA-TÜKSEK ) girişimi kapsamında Türkiye Kültür Envanteri Projesini örgütleyerek, yaşama geçirmiştir.
 
Neyse, sonuç itibariyle beni ilgilendiren asıl mevzu şu TÜKSEK (Türkiye Kültür Sektörü) projesi. Çünkü, UNESCO ve MALTA sözleşmelerini imzalayan Türkiye, evrensel olan kültür mirasımızın tahribini engelleyecek tedbirleri alarak korunmalarını sağlama sorumluluğunu üstlenmiştir. Ama bana göre Türkiye’nin bu bağlamda en büyük sorunu kültür varlıklarımızın henüz tam olarak bir envanterinin yapılamamış olmasıdır. Envanter olmayınca hiçbir akademik çalışma istenen sonuca ulaşamaz. Elimizde ne var ne yok bilemeyiz. Kültür varlıkları da bir bir tahrip olur, kaybolur gider. İşte TÜKSEK projesi tam da bu noktada bu eksiği dolduruyor. Kültür varlıklarının ekolojik ortamları içinde envanterlerinin çıkarılmasını hedefliyor. Buna bağlı olarak 2001 yılından itibaren önce ilçe bazında iki pilot bölgede çalışmalar başlatılmış. Bu pilot bölgeler Birecik-Suruç ( Şanlıurfa ) ve Buldan ( Denizli ) olarak seçilmiş. Kültür ve Turizm Bakanlığı ve üniversitelerin ilgili bölümlerinden uzmanlarla işbirliği içinde    arkeolojik, mimarlık, tarih, sözlü tarih, etnoğrafik, etnobotanik ve jeolojik alanlarda çalışmalar yapılmış ve  2002'den itibaren proje pilot bölge dışına taşmış, 2003 yılında envanter çıkarılan bölgeler 23'e ulaşmış.
 
Projenin ikinci ana bölümü ise ‘Çağdaş Müzecilik’, ‘Halk Kültürü’, ‘Eğitim’, ‘Restorasyon’, ‘Mevzuatın İrdelenmesi ve Çağdaşlaştırılması’, ‘Veri Tabanı/Bilgi Bankası/İnformatik’, ‘Kültür Turizmi’ ve ‘Kültür Sanayi’nin Oluşturulması’ alanlarını kapsıyor.
 
Yani bir yandan bu konuda akademik çalışmalar sürerken bir yandan da envanter çalışmaları hızla devam etmekte. Ayrıca pilot bölgeler dışında da envanter çalışmaları yapılmakta. Gerek pilot bölgelerdeki gerekse diğer bölgelerdeki envanter çalışmaları düzenli olarak yayımlanmakta.
 
Envanter çalışmaları hakkında da kısaca bilgi verelim:
-         Arkeolojik Envanter Çalışması:  Dünyanın en zengin arkeolojik kalıntıları hiç şüphesiz Anadolu topraklarında. Ama toplu bir döküm yapılmadığı içindir ki, bu zenginliğin ne sayısı ne de niteliği hakkında tam ve doğru bilememe durumuyla karşı karşıya kalıyoruz. Tüm arkeolojik varlığımızın sayımı olacak böyle bir envanter çalışması bu zenginliği atıl durumdan çıkartıp bilgiye dönüştürecek ve bilim dünyasına, topluma ve ekonomiye kazandıracaktır.
-         Kırsal Mimari Envanteri:  Türkiye’nin farklı coğrafi oluşumlarına, çok çeşitli kültürel ve ekonomik özelliklerine bağlı olarak, kırsal yerleşme geleneğinde de büyük bir zenginlik vardır. Kırsal mimari envanteri, bugüne kadar ulaşan, ancak artık yozlaşma ve yok olma tehdidi altında bulunan bu zengin mimarlık geleneklerinin belgelenerek bilgiye dönüştürülmesini ve bunların toplum için yeniden değerlendirilmesini hedeflemektedir.
-         Kentsel Envanter Çalışması:  Kentsel kültür varlıklarımız da düzensiz ve sağlıksız kentleşme ile hızla yok oluyor. Kültürel yozlaşma ekonomik zayıflıkla birleşince karşımıza ucuz, zevksiz ve özensiz yapılaşmalar çıkıyor. Bunun yanı sıra yüzyılların mirası olan anıtlar, ‘çağdaşlaşma’ adı verilen operasyonlardan ya zarar görmekte ya kaybolmakta. Oysa, Türkiye’nin farklı coğrafya ve tarih kuşaklarına bağlı zengin bir yerleşme ve yapı geleneği var ve kentlerimiz, Türkiye için son derece özgün bir kültür potansiyelini temsil etmekte. Kentsel Belgeleme Çalışması, kentlerdeki tüm kültür ve doğa varlıklarının  bir dökümünü yaparak koruma ve yeniden değerlendirme çalışmalarına veri tabanı sağlayan bir belgelik oluşturmayı amaçlıyor.
-         Etnografik Envanter Çalışması:  Bu çalışmanın kısa vadede hedefi geleneksel kültür değerleri içinde yer alan maddi kültür değerlerinin tespit edilip fişlenmesi, geleneksel yaşam içerisindeki işlevlerinin ortaya çıkarılması ve ustalarının tespitini içermektedir. Uzun vadede ise söz konusu kültürel değerlerin bilim dünyasına sunulması, gelecek kuşaklara aktarılarak milli kültür bilincinin yerleştirilmesi ve ekonomik alanda değerlendirilmesinin sağlanmasıdır.
-         Sözlü Tarih ile Belgeleme:  Bu çalışma kültürel/tarihsel mirasın, maddi kalıntılarda izini sürme, belgeleme ve arşivleme çalışmalarını bütünleyici bir yaklaşım. Bilgi kaynağı da tabii ki yaşayan insanlar ve onların belleği. Bu araştırmacılığın temel dayanağı, insan topluluklarının biriktirdiği belleğin kuşaktan kuşağa aktarılan bilgisini ve değerlerini kapsar. Doğal ortamı, mekânı, konutları, araç – gereci tarih içinde üreten, şekillendiren, kullanan insanlar, insan topluluklarıdır.
 
 
 Türkiye Kültür Envanterinin tamamlanması için 10-15 yıllık bir süre öngörülüyor. Türkiye Kültür Envanteri Projesi kapsamında envanteri çıkarılan bütün kültür varlıklarının, ayrıca sanal ortamda, coğrafi bilgi sistemi temelli bir Türkiye haritasına işlenmesine başlanmıştır. Haritaya kültür varlıklarının işlenmesi “Kültür-Kitap” başlıklı, özgün ve dünyada bu konuda ilklerden birini oluşturan bir yazılım aracılığı ile yapılmaktadır.   
 

Bizler ne yapabiliriz?

 
Buraya kadar bu proje sizi ilgilendirdiyse; projenin bir üçüncü önemli bölümünü de özverili gönüllü kişilerin katkıları oluşturuyor. Yani gönüllülerin katkılarıyla envanter işlemlerinin ülke çapında yaygınlaştırılması planlanıyor. Üniversitelerimizin ilgili bölümlerindeki öğretim elemanları, ilgili alan uzmanları, kamu ve sivil toplum kuruluşları ve katkıda bulunacak tüm gönüllü kişiler, önümüzdeki yıldan itibaren TÜBA-TÜKSEK Kültür Varlıkları Belgeleme Çalışmaları’na istedikleri takdirde katılabileceklerdir.
 
Elimdeki davetiyede şunlar yazılı:
 
“Her yöreye özgü kültür mirasımızın ekonomik olarak değerlendirilmesi öngörülmektedir. Buldan’da yukarıda sayılan tüm alanlarda kültür mirasımıza ait envanterlerin çıkarılması, Türkiye Bilimler Akademisi’nin, üniversitelerin, kamu ve sivil toplum kuruluşlarının, medyanın işbirliği içinde, uzman bilim adamlarının son derece özverili çalışmalarıyla tamamlanmak üzeredir.
Bu aşamada Türkiye Bilimler Akademisi ülkemizde ilk kez kültür mirasına dayalı, Buldan için özel bir ekonomik modelin oluşturulmasının zamanı geldiği kanısına varmıştır. Ancak, böyle bir modelin gerçekleşmesi kültür mirasımızın önemi bilincindeki çeşitli birey ve kurumların yeterli kaynaklar yaratmasına bağlıdır.
Bu amaçla yapılacak seri toplantılara (veya seri toplantıların ilkine) katılarak proje önerilerinizle katkıda bulunmanızdan Türkiye Bilimler Akademisi, Kültür Sektörü (TÜBA-TÜKSEK) Türkiye Kültür Envanterlerini yapan uzman ekiplerin üyeleri mutluluk duyacaktır.”
 
Eğer 14 Şubat 2004 Cumartesi günü yapacak daha iyi bir işiniz yoksa, T ÜBA-TÜKSEK’in
Buldan Kültür Mirası Değerlendirme Toplantısı I / Ekonomik Gelişim Modeli Tasarımı paneline katılabilirsiniz.
 
Panel saat 14.00 – 17.30 arası TÜBA İstanbul Ofisi, Yabancı Diller Yüksekokulu İstanbul Teknik Üniversitesi Maçka Yerleşkesi, İSTANBUL adresinde.
 
Davetiyeleri 0212- 219 16 60 tel/faks üzerinden Füsun Arman hanımdan edinebilirsiniz. Bu arada davetin 12 Şubat tarihine kadar L.C.V. mecburiyeti vardır. Hatırlatayım.
 
Bu güzel girişimlere herkesin bir katkısı olabilir. Sadece alkışlamak yetmez bence. ‘Kültürle Büyümek’ (her anlamda) bu olsa gerek…
Yayın Tarihi : 8 Şubat 2004 Pazar 16:57:53


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?