28
Mayıs
2024
Salı
ANASAYFA

Atatürk'ün Ermenilere Bakışı

Tarihi tecrübelerimiz bize göstermiştir ki bilim ve fikir adamlarına sahip toplumlar aydınlanır. Siyaset adamlarına sahip toplumlar da dünya milletleri arasında ön plana çıkarlar. Ve askeri kahramanlara sahip toplumlar da varlıklarını korurlar.

Buna, çöken Osmanlı Devleti’nden modern Türkiye’nin doğuşu en iyi örnek olsa gerek. Bu tarihi olayın lideri şüphesiz ki Mustafa Kemal Atatürk’tür.

Bundan önceki makalemizde Ermeni Diasporası’nın yalanlarını tarihi süreciyle aktarmıştık. Rahmetli Atatürk 1919 tarihinde Samsun’dan sonra Havza’ya geçişinde Ermenilerle ilgili aşağıda sadeleştirilmiş şeklini sunacağımız telgrafı İstanbul’daki Harbiye Nezareti’ne (Milli Savunma Bakanlığı) çekmiştir.

Havza’dan Harbiye Nezareti’ne gönderilen şifre:
“Sivas ve civarında bulunan Ermenileri ve sonradan gelen mültecileri tehdit edecek hiç bir hadise olmamıştır. Ne Sivas’ta ve ne de civarında endişe edecek bir durum yoktur. Herkes sükut içinde işiyle gücüyle meşguldür. Bu durumu kati surette temin ve arz ederim. İngiliz notasının kaynağı bilinmektedir. İzmir ve Manisa’nın işgali haberi çok üzücü olmuştur. Müslüman halkın toplanması Hristiyanlara zarar vermek gayesiyle değildir. İtilaf Devletleri milletimizin hukuk ve istiklaline sadık kaldıkça, millet devletten emin bulundukça gayr-i müslim unsurların endişe edecek hiç bir sebebi olamaz.

Bu konuda devlete karşı her türlü hukuklarını taahhüt ederim buna inanılmasını da istirham ederim. Fakat istiklal ve milli mevcudiyetin imhası ve hayatımızı tehlikeye atacak işgale kalkışma gibi, İzmir bölgesinde görülen fiili durum, ne halkın heyecanını ve ne de milli tezahüratı durdurmaya, ne benim ve ne de başkasının gücü yetmez. Bu yüzden olacak hadiseler karşısında mesuliyet alabilecek ne kumandan, ne mülkiye memuru ve ne de hükümeti düşünemiyorum.” 1

3 Haziran 1919
Dokuzuncu Ordu Kıtaatı Müfettişi
Mustafa Kemal

Fazla söze hacet kalmadan Atatürk’ün hem Ermeni ve diğer gayr-i milli unsurlarla ve hem de ulusla ilgili fikirlerini kendi kaleminden vermiş olduk.

Daha engin bilgi ve belgelerde buluşmak dileğiyle.



KAYNAK:

1-Başbakanlık Osmanlı Arşivi, HR.SYS.2606/2-3

Yayın Tarihi : 6 Kasım 2006 Pazartesi 00:00:00
Güncelleme :1 Aralık 2006 Cuma 12:48:46


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
mert aslan IP: 85.96.92.xxx Tarih : 22.06.2005 18:09:47
huseyın efendi ne dediğinizi kulağınız duyuyormu. olmuştur ve canlı kanıtlarıda var bizde

hüseyin aydın IP: 85.96.71.xxx Tarih : 4.06.2005 23:30:08
ne ATATÜRK nede OSMANLI İMPARATORLUĞU döneminde hiç kimse gayri müslimlere ne eziyet nede başka bişi yapmıştır. ama bunu bazı kendini bilmez avrupalı salaklar çarpıtıyo kendi yaptığı rezillikleri söylemekten çekindiler ve yıllar boyu sakladılar. şu gerçekde varki hep suçlu olarak bizi gördüler ve görmeye devam ediyolar varsın öyle bilsinler bizim alımız ak yüzümüz açık onlar kendi dertlerine yansınlar.

Faruk Çamcı IP: 212.175.112.xxx Tarih : 7.11.2006 08:45:43
Her dinden insanlar,her mezhepten hıristiyan azınlık tüm Anadolu'nun her köşesinde,her çağda haçlı saldırıları sonrası ortaçağda bile varlıklarını sürdürebilmiştir.Endülüs'ü yok eden zihniyetin çağımızdaki tahamülü Bosnada görüldü.Allah Türk Devletine zeval vermesi.O'nun varlığına ve birliğinden aldığı gücüne zarar verecek her davranış Bizans hayalperestlerine hizmettir.Aksi halde kültür Trikopislerine karşı yeni Atatürkleri çok bekleriz.